Evet, Big Brother Türkiye'ye bağımlıyım. O kadar bağımlıyım ki tatlı, sadece gözetleme evi hazzına ulaşmak ve reality insanlarıyla vakit geçirmek için uyumadan önce her gün izlediğim program artık uykularımı kaçırıyor. Gökçen ve Rezan'ın yenen hakkı, Hüseyin'in kendini bilmez tavırları, Onur'un tam bir gaz insanı olması, Sinan'ın "Zübük" modeli çizerek halka oynaması, Arsel'in doğasından çıkması benim için tam bir kabus!

Hüseyin'in olayı boyun eğmeyen kadınları yok etmek. Gökçen ve Rezan büyük ihtimalle onu kaale almıyorlar. İdil de almıyordu. Ancak İdil, Arsel'le düzenli ilişkisi yüzünden ataerkil tayfayla iyi ilişki kurdu ve kendisini kabul ettirdi. Erkeğinin hizmetinde yani. Ancak İdil'le ilgili sevdiğim şey, hala Rezan ve Gökçen ile de ittifak halinde olması. Gökçen'le on-off bir arkadaşlıkları olsa da gönülleri bir kez birleşti. Üstelik onların hamuru aynı. Hüseyin, cahil çocuklar Onur ve Sinan'ı gaza getiriyor. Onur zaten ne versen gazlanır, uçuyor provokede. Sinan ise sinsi. Halka oynuyor ama bence yemiyor. O mağrur ama kurnaz çocuğun modası geçti çünkü. Üstelik Big Brother izleyicisi bence hiç de o kitle değil. Eğer o kitle olsaydı herkes birbiriyle böyle fingirdeyemezdi. Bu geri kafalı erkek kitlesi, en nihayetinde ne kadar modern de olsa örf ve adetlerimize göre yetişmiş olan Arsel'i de kafaladı. Tabii bunda en büyük etken Arsel'in kankaları Demir ve Yasin golden boy'larının elenmiş olması. Normalde Arsel Hüseyin, Onur ve Sinan'a sokakta selam bile vermez. Bu grup kendisine "halk" tarafından destek verilen Gökçen'i düşman ilan ettiler. Evet Gökçen reality şovların vazgeçilmez lokomotifi "villain"ı olabilir, her sorunda bir parmağı olabilir. Ama gerçek bir başarı simgesi. Belki platin saçlarından onu kendilerine düşman ilan ettiler ama Big Brother'ın tek cool kısımları Gökçen ve Rezan. Gerisi kalabalık. Tabii programın fenomen olmasını sağlayacak bir kalabalık.