Nefret, çoğu zaman kontrol edilmesi, ıslah edilmesi gereken fena bir tutku olarak adlandırılır. Ama biyologlara göre nefret aşkla eşit bir tutku; tıpkı aşk gibi akıl dışı bir duygu, hem kahramanca hem de fena işler yapmanıza sebep olabiliyor. Peki, nasıl oluyor da bu birbirinin zıddı olan iki duygu benzer davranışlara yol açabiliyor?
Nefretin fiziksel doğası üzerinde çalışan bilim insanları, nefret duygusu yaşanırken, beynin kimi sinir devrelerinin romantik aşkta görülen durumlara benzerlik gösterdiğini ispatlamışlar. Nefret ve aşkın birbirine çok benzemekle birlikte arasındaki en büyük farkın, aşıkken muhakeme ve mantıkla ilintili olan serebral korteksdeki faaliyetlerin durması olduğunu belirtiyorlar. University College London, Profesörü Semir Zeki* 2008 yılında PloS ONE’da yayımlanan makalesinde bunu ayrıntılı olarak anlatıyor.
Bilenler bilir, bir Ekranella yazarı olarak her zaman bilimin ışığında objektif bir bakış açısı ve ciddiyetle dizileri analiz ederim! Pozitif bilimin neferiyim. Eh artık dayanağım sağlam olduğuna göre gönül rahatlığıyla sizlere dün akşam ATV’de yayınlanan Emrah’ın yeni dizisi Aşk ve Mavi’den bahsedebilirim.
Aşk ve Mavi, Ürgüp’te geçiyor, konaklı, hizmetçili, ağalı, hanımlı, intikamlı, aşklı, gelinlikli bir dizi. Aslına bakarsanız burada Emrah yerine Alişan ya da Özcan Deniz oynasa ben evin avlusuna, peri bacalarına, çiftliklere falan bakıp izleyebilirim. Emrah kusura bakma bu arada, onları biraz daha şey ediyorum, yoksa sen de iyisin tabii.
İyi Düşün Öyle Sev *
Emrah, pardon dizideki adıyla Ali, abisinin işlediği cinayeti üstlenerek 12 yıl hapis yatmıştır. Fakat botoksludur. Hapiste kaldığı sürece, Mavi (Burcu Kıratlı) adında bir kızla mektuplaşmış, zaman içinde bu kıza bir takım duygular beslemeye başlamıştır. Mavi, Ali’nin tahliyesine gelir, kapıda ilk kez birbirlerini görürler. Ali neden bilinmez, yolun ortasında durduğu için ezilecekken kız onu kurtarmak için itip kendini yola atar, böylece Ali ona daha da tutulur falan.
Ama aslında Mavi çiçekli elbiseli saf ve temiz kız değil, bir intikam meleğidir. Yıllar önce düğün gecesi öldürülen abisinin katili olarak bildiği Ali’yi ne yapıp edip öldürecektir. İşte bu yüzden, akşam beni istemeye gelecekler tezgâhını hazırlayarak yıldırım hızıyla Ali’nin kendisine evlilik teklif etmesini sağlar. Nikâh dairesinde Ali Mavi’nin nüfus kağıdını gördüğünde hangi aileden geldiğini anlar ama daha önce kendisini ölümden kurtardığını baz alarak onun da kendisini sevdiğini düşünerek yine de onunla evlenir.
Ağam Ağam *
Ali aslında bir ağa oğludur. İsmet (Uğur Uzunel) adında topal, kumar oynayan, hayırsız bir erkek kardeşi ve suçunu üstlenerek hapis yattığı Cemal (Cüneyt Mete) adında bir abisi daha vardır. İsmet, herkes tarafından aşağılanan bir türlü yetişkin olarak görülmeyen bir şamar oğlanıdır. Cemal ise sürekli kirli işler karıştıran, borcunu ödemeyen köylülerin evini yakacak kadar gaddar bir adamdır. Emrah’ın annesi Refika (Işıl Yücesoy) ise konağın hanım ağasıdır, çalışanları azarlamak, oğlunun aileye yakışır bir gelin bulamadığı için dertlenmek, çok havalı eşarplar takmak, sert sert bakmak başlıca olaylarıdır.
Küçük yaşta abisini kaybeden Mavi, teyzesiyle birlikte İstanbul’a gelmiş ve orada büyümüştür. Annesini, babasını kız kardeşlerini yıllarca görmemiştir. Onları uzaktan izlemektedir. Ailesi onun Ali’yle evlendiğini bilmemektedir. Bölümün sonuna doğru kız kardeşleri kasabadaki düğünü merak ettikleri için otele gittiklerinde ablalarını görerek bunu öğrenirler.
Sen Affetsen Ben Affetmem*
Bu arada Mavi, bir takım iddialı arıza hareketler yapar. Daha Ürgüp’e gelirken yolda arabayı kamyonların üzerine sürerek ne denli tehlikeli bir kadın olduğunu Ali’ye gösterir. Fakat Ali, sesini çıkartmaz çünkü ondaki iyiliği görmüştür. Konağa gelir gelmez de kayınvalidesi Refika’yla kavga eder. Böylece dilinin pabuç kadar olduğunu ve ne denli terbiyesiz olduğunu da görürüz. –Ben Işıl Yücesoy’un yerinde olsam kendisini lime lime ederdim. Oda servisiyle karıştırdı evin büyüğünü herhalde? – Neyse.
Büyük aşklar nefretle başlar, yaylılar böyle devreye girer diyorduk değil mi? Ali ve Mavi düğünden sonra odalarına çekildiler. Mavi, üzerinde gelinlik bir koşu mutfağa gidip ekmek bıçağını aldı ve Ali’yi karnından bıçakladı. Ama Ali ölmedi, zaten kız da pişman oldu. Bıçaklandığı zaman bile Emrah’ın alnı kırışmadı. Bu merhaleyi de atlatan çiftimizi gelecek hafta bir nebze daha birbirine yakınlaşarak göreceğimizi umuyorum. Bakalım kız kocasını zehirlediğinde birbirlerine nasıl sarılacaklar? Belki de bu ilişkinin katalizörü budur. Heyecanlı, inişli çıkışlı aşklar ve dizilerde buluşmak dileğiyle.
Kaynaklar:
*Bal mısın arı mısın / Es Deli Rüzgar –Emrah (1988)
*Kaynak: Zeki S, Romaya JP (2008) Neural Correlates of Hate. PLoS ONE
* İyi Düşün Öyle Sev / Ayrılamam –Emrah (1987)
*Ağam Ağam – Emrah (1984)
*Sen Affetsen Ben Affetmem/ Boynu Bükükler- Emrah 1986