Çılgın Dershane Üniversite’de projesi ilk duyduğum andan beri “hımmm acaba?” dedirtti bana. Zira ne de olsa ilk film bir milyona yakın izleyici toplamıştı, son film ise beşyüz bine yakın insan tarafından tercih edilip izlenmişti. Bu kadar insan yanılıyor olamazdı ve yapımcı Aksoy Film de bu şekilde düşünüp seriyi dizi haline getirdi. Peki biz ne izledik?

Şu an adını hatırlamadığım bir Amerikan filmi var, ipe sapa gelmeyen çocuklar bir tane boş ev buluyorlar ve bir üniversite kurmaya karar veriyorlar. Sonra bu üniversite bir şekilde büyüyor, farklı öğrenciler de geliyor ve devamında bir sürü absurd olay yaşanıyor. Çılgın Dershane Üniversite’de belli ki bu fikir üzerinden yürüyecek ve devam edecek. Fakat iş yerelleşirken şöyle acayiplikler var.

1- Özlem oldukça zengin bir ailenin kızı ve insanlar çocukları için krediler çekip üniversitede okuturken kızımız onca paranın içinde özel bir üniversiteye gidemiyor. Bingo! Bu da yetmedi bir de kızımızı evlendirme planı çıktı. Ne alaka babacım? İstersen gider okul alırsın sen, kızının altında arabası bile var.

2- Kuzenler mevzusu. Binlerce kez izlediğimiz sıradan akrabalık ilişkilerinden. Absürdlükleri tadında değil, biraz tat kaçıran cinsten. Paşhan Yılmazel kilo vermiş, büyüdükçe tatlı bir adam haline gelmiş, hakkını vermek lazım. Ayrıca işin senaryo kısmında da yer alıyor. Bir de zampara rolünden devam ediyor, hayırlısı.