Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
“Ameliyatla tedavi etmeye çalıştığımız şey, insanların ruhu”

Ağır Yaşamlar ve spin off’u Sıkı Dönüşüm gibi programları ilgiyle takip ettiğimiz TLC bu sefer bu programların benzeri ama %100 yerli bir içerik olan Bu Ben miyim?’i seyirciyle buluşturdu. Değişim hikayelerine özel merakı olan bir seyirci olarak programın yayınlanacağını öğrendiğimden beri merakla bekliyordum. Yanı başımızdaki insanların hikayelerine tanık olmanın çok daha ilginç olacağını düşünüyorum çünkü.

Bu Ben miyim?, Estetik Cerrahi Uzmanı Dr.B’nin (Operatör Dr. Bülent Cihantimur) kendisine çeşitli mağduriyetler nedeniyle gelen hastaları yeni bedenlerine kavuşturmasını konu alan bir reality show. Programda yer verilen hastalar Türkiye’nin farklı şehirlerinden seçildi ve çekimler sırasında uluslararası danışmanlar ile birlikte çalışıldı.

Dr. B ile programın ilk yayının hemen ertesi günü buluştuk. Röportaj sırasında bize Discovery Genel Yayın Yönetmeni Ayşen Şenon ve programın yapımcısı Seyhan Soygür de katıldı ve ek bilgiler verdi. Röportaj sırasında Ayşen Şenon’un verdiği bilgilere göre, ilk program yayınının 1.2 milyon kişiye ulaştığını ağırlıklı izlemenin 20-34 yaşlardaki kadınlara ait olduğunu öğrendik. Programın devam edip etmeyeceği de ilk sezondan sonra kararlaştırılacak.

Dr. B, programda operasyon geçirecek insanlara nelere dikkat etmeleri gerektiği yönünde ek bilgiler de veriyor. Örneğin implant takılacaksa muhakkak implantın belgesini görmeniz gerektiği gibi.

Web sitenizi inceledim, sizin özellikle uzmanlığınız olan belirli alanlar var, programda ağırlıklı olarak bunlar üzerine mi eğileceksiniz? Bir hastayı hangi kriterlere göre kabul ediyorsunuz?

Dr. B – Programda, özellikle estetik mağdurlarına, kötü sonuçlardan hayatı etkilenmiş hikayelere yer veriyoruz. Yani burun ameliyatı olup beğenmemiş insanların hikayelerine değil. İkinci olarak da doğuştan gelen ama uzun yıllar boyunca imkânı olmadığı için bu rahatsızlığı süren vakalara. Programda burun estetiği yok ama örneğin bir erkek 67-68 yaşında ve burun ameliyatı olmak istiyor…

Programdaki hastaların bir kısmı size gelmeden bir ya da birden fazla operasyon geçirmiş ve sonuçtan memnun kalmamışlar. Genel olarak nelerden rahatsızlık duyuyorlar?

Dr.B-  Hastalar genelde bir şeye kafalarını takar, ondan nefret eder ve kurtulmak isterler. Estetik cerrahide scar (şekil veya iz) önemli bir konudur; eğer hastaları ameliyat ettiğimizde iyi şekil verirsek hasta asla o izi görmez. Eğer iyi şekil verilmezse, o iz hastanın ömrü boyunca orada kalır. Aradan yıllar geçse de hasta o doktordan nefret etmeye devam eder. İzi her gördüğünde o doktordan nefret eder.

Yasemin Öztürk’ün ameliyatı sırasında doktorlar önceki ameliyatında popo protezi yerine meme protezi takıldığını gördüler.

 

Örneğin ilk programdaki hastalardan Yasemin Öztürk, popo protezi sorunlu olduğu için programa katılmış.

Dr.B-  Yasemin, bacakları yapışık olarak engelli doğmuş bir hasta aslında. Onu kabul etmemin nedeni, oturamamasıydı. Mesela Yasemin yalnızca ben popo protezi yaptırdım beğenmedim diyen bir hasta olsaydı kabul etmezdik. Sorunu oturamamaktı, bu günlük hayatını etkiliyordu. Yapılan işlemin mutlaka hastanın hayatına dokunması ve iyileşmesini sağlaması lazım.

Peki süreç nasıl işliyor?

Dr.B-  Önce bize bir resim gönderiyorlar hikâyeleriyle birlikte. Onları değerlendirip, adayları bire bir görüşmeye çağırıyoruz. Hikayesi ve fotoğrafına bakınca iyi bir aday olabileceğini düşündüğümüz ama birebir gördüğümüzde vazgeçtiğimiz çok aday oldu. Önceden yapılan işlem gerçekten onların hayatını mahvetmiş olmalı ve bizim müdahalemizle yeni bir başlangıç yapabilmesi lazım. Mülakat sırasında bu işaretleri arıyoruz. Ciddi bir hastalığı varsa, yine reddediyoruz.

İlk programda gördüğümüz hastalardan yüksek miktarda hızlı kilo alıp verdiği için tüm vücudunda ciddi sarkmalar olan Dilnoza Gökmen, birkaç aşamalı bir süreçten geçecek değil mi?

Dr.B-  Onun hem karnını hem göğsünü yapacaktım ama kan tahlillerinde sonuç düşük çıktı o nedenle göğsünü riske etmemek için yapmadım. İlerleyen zaman içinde yapacağım. Bizim için sonrası önemli; her şey yolunda mı, iyileşiyor mu? İyileşmeleri en az altı-sekiz hafta sürüyor. Onu en rahatsız eden karnıydı, öyle başladık.

Böyle kapsamlı vakalarda nereden, nasıl başlarsınız?

Dr.B-  Hasta geldiği zaman “bana seni en çok rahatsız eden yerini göster” diyorum. Hasta “zaten görüyorsunuz” diyor; genellikle hastalar doktora böyle derler. Benim onu en rahatsız eden unsuru mutlaka yok etmem lazım. Diyelim ki diğer her şeyi süper yaptım, acayip bir vücut yaptım ama aslında bir sezaryen izi ya da bir çukur varmış,  asıl taktığı oymuş, o hala kalıyorsa o problem devam eder. Ben zaten görür görmez anlıyorum ama önemli olan onların bire bir soruna işaret etmesi. Hastanın arzu ettiğinden daha fazlasını yapıyorum, yeter ki çok güzel olsun ve beğensin.

Yasemin Öztürk’ün popo protezi ameliyatında içeride ne olduğunu açınca fark ettiniz, müziğin de etkisi var ama çok gerilimli bir sahneydi o.

Dr.B: Cerrahlar anatomi bilgileri olduğundan, vücudunuzun her bir noktasında neyi göreceklerini en ufak bir damara kadar bilir. Dolayısıyla ameliyat hızlı hızlı gerçekleşir. Ama başka birisinin ameliyat ettiği bir hastayı aldığınızda, ki popo protezinde öyleydi, belki de birisi mayın döşemiştir oraya, işte o zaman emin olamadan devam edersiniz, neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Bu tam öyle bir vakaydı. İçinde popo protezi olduğu söyleniyordu fakat dışarıdan bakıldığında içinden ne çıkacağı belli değildi. İnşallah kolay bir şey çıkar dedik, yanlış bir ameliyattı ama düzeltmesi bizim için kolay oldu. Çünkü deriyi kesmiş altına meme protezi koymuş. Onu çıkarıp gerçek protezi doğru yere koyduk.

Ekranella - Plastik cerrahi yalnızca ünlü ve zengin olan için diye bir algı var, bu program kapsamında gelen hastaların maddi durumuyla ilgili ne söyleyebilirsiniz?  

Dr.B: Bizim programımızda yer alan hastalar maddi durumu yeterli olmadıkları için seçildiler. Bu bilinmiyor ama ben mesleğe başladığımdan beri her ay maddi durumu yetersiz bir insanı ameliyat ediyorum zaten.

Dilnoza Gökmen’in birden fazla ameliyat geçirmesi gerekiyor. Dr.B hasta 10 kilo verdikten sonra ikinci aşamaya geçecek.

 

Seyhan Soygür – Hocama zaten bu alanda başvurular vardı ama aynı zamanda biz de film ekibi olarak başvurular topladık. Bu vakaları 600 kişi arasından eleyerek seçtik.

Ayşen Şenon- Kanal üzerinden de başvurular geliyor.

Dr.B- Sabah instagramımı açtım, DM durmuyor. Saniyede bir mesaj geliyor. Daha program başlamadan 600 başvuru aldık.  

Yapılanlar kuşkusuz büyük değişiklikler, bununla birlikte insanların ameliyat olmaları hayatlarının değişeceği evleneceği ya da iş bulacağı anlamına gelmez. İşinizin insan ruhuyla olan bağlantısını da biraz anlatır mısınız?

Dr. B- Mesela bir anımı anlatayım, genç bir çocuk gelmişti, tipi de gayet düzgün. Ne şikâyeti olduğunu sorduğumda; “Hocam bende dana gözü varmış,” dedi. “Dana gözü nedir?” diye sorduğumda; “Yani gözüm böyle dana gibi büyükmüş, ben göz küçültme ameliyatı istiyorum,” dedi. “Nasıl fark ettin?” diye sorunca “Kız arkadaşım beni bıraktı, bana ‘senin gözlerin dana gözü gibi’ dedi,” diye yanıtladı. Bu tip durumlarda hastanın sana güvenmesi lazım, eğer hasta sana güvenirse senin söylediklerini yapar. Psikiyatriste gönderdim. O hastayla ben çalışmadım, beni geçemeyince bir başka doktora gidip orada ameliyat olmuş. Ama hayatına bir travma olarak bu da eklenmiş oldu. Eskiden bir sorunu vardı, şimdi iki sorunu olarak hayatına devam ediyor.

Hastayı muayene ettiğinizde konsültasyon yaparken, “Neden ameliyat olmak istiyorsun?” diye sorduğunuzda size sebebini söylemez ya da yalan söylerler. Açık açık diyemiyor işte, “Ben evlenemiyorum” diye, söylese ameliyat olamayacağını biliyor, çünkü daha önce reddedilmiş demin anlattığım vaka gibi. Ben evlenemiyorum dese, hangi doktor öyle bir riske girebilir? Onu konuşurken yakalamak lazım, biz bu program için dokuz hasta seçtik ve değiştirmedik. Dokuzda dokuz yaptık. Onların hayatına  dokunabildik. Estetik cerrahide doğru hasta seçerseniz % 99.9 başarılı sonuç alırsınız.

Program, Dr.B’nin kurucusu olduğu Estetik International’da çekiliyor. Fotoğrafta bendeniz ve Dr.B, Sir Isaac Newton kapısının önünde duruyoruz.

Bir hastanın hazır olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Dr.B – Ameliyat olmak canını, her şeyini emanet etmek demek. Hastayla doktorun üç kez buluşması gerek. Birincide kaçırabilirsiniz, ikincide kaçmaz. Bu kişi bu ameliyatı neden olmak istiyor onu saptamaya çalışırız. Hiçbir insan doktora geldiği zaman benim başımdan şöyle bir şey geçti demez. Fakat bu bizi çok ilgilendirir. Ayrıca bu ameliyatı yaptıktan sonra bunu başkası değerlendirecekse eğer, evde bekleyen birisi varsa, bu çok riskli bir şeydir. O yüzden onun da burada olması, eşlerin de bu odada olması gerekir.

Gelen insanlar bunu kimin için yapıyor?

Kendisi için yapıyor olması lazım. Bu yüzden zaten on kişiden en çok ikisi bu aşamayı geçebiliyor ve ameliyat olmaya hak kazanıyor. Sosyal veya psikolojik nedenlerle bu sınavı geçemiyorlar. Estetik ameliyat olabilmek için psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak hazır olmanız lazım. Eğer hazır değilseniz, sonuç mutlaka hüsran olur. Bizim ameliyatla tedavi etmeye çalıştığımız şey, insanların ruhu. Ruhundaki kaybının ne olduğunu bilemezsen, burnunu yaptır süper olsun, rahatsız olduğun şeyi çözmedikçe işe yaramaz.


DEFNE AKMAN

YORUMLAR




DİĞER HABERLER