Hâlâ etkisi altında bulunduğum silahlı çatışma ve kaçırma sahnelerini hatırlayarak başlarken Ginger’ın daha farklı bir yararı olacağını düşünüyordum. Bir şekilde bağlantıyı kurdu, Ledoux ile birlikte çalıştığını öğrendiğimiz Dewall yan çizdi ama Marty peşine düştü ve bir yere kadar takip etti. İzini ormanlık alanda kaybettiren Dewall’ın nereye gittiğini bulacak kişi tabii ki Rust olacaktı. Bay Karizmamız dedektiflere söylenen yalana göre babasının okçuluk döneminden sahip olduğu yetenekle ormanda iz sürerek aradıklarına ulaşmalarını sağladı. Yolda kurulan tuzakları gözden kaçırmaması Rust’ın sahada ne kadar iyi olduğunu bir kez daha görmemizi sağladı. Narkotikçi olduğu zamanlardan ona miras kalan bu yeteneği ikilinin hayatlarını kurtardı.
Marty ve Rust aradıkları adama görüş mesafesinde yaklaşırken burada bir ara vermemiz gerekiyor. Çünkü 2012 yılında dedektiflerin sorularına cevap veren ikilimizin anlattığı hikâye tamamen farklı ilerliyor. Hikayelerin tek ortak noktası ise aynı sona sahip olmaları. Anlattıklarına göre Rust’ın eski muhbirinden evin adresini öğrendiler, eve yaklaşırken farkedildiler ve Ledoux ile Dewall otomatik silahla onları taradı. Marty ‘Kaptan Amerika’ vari bir hareketle arkadan dolaşarak Ledoux’nun kafasına sıktı ve diğer eleman da kaçarken kendi tuzaklarına basarak havaya uçtu.
Gerçeğe dönecek olursak dedektiflerimiz eve yaklaştı ve Marty Ledoux’yu yakala. Evin içinde bir odada iki çocuğu bulan Marty dışarı çıktı ve Ledoux’nun kafasını havaya uçurdu. Bu sırada Dewall ortaya çıktı ve kaçarken Marty’nin ateş ettiği mayının patlamasıyla paramparça oldu. Gerçekte yaşananlar, oraya gelmeleri, geldikten sonra dahi ekipleri çağırmadan işi kendi başlarına halletmeleri… Marty ve Rust böyle bir son bekliyor muydu bundan emin değilim. Bildiğim şu ki ikisi de Ledoux ve partnerinin parçalanmasından dolayı pişman değildi. Geriye olayın anlattıkları gibi olması için düzeni kurmak kalıyordu ve bunu yapan tek kişi doğal olarak Rust oldu.
Zaman, Marty’yi eve döndürdü ama sorunları hiçbir yere götüremedi.
Tüm yaşananların ardından iki yılın dedektiflerimiz için ‘iyi’ geçtiğini öğrendik. Marty’nin Maggie ile tekrar bir arada olma çabasını, Rust’ın evlendiğini ve şaşırtıcı şekilde iyi göründüğünü görmek ufak bir soluk arası olarak kaldı. Marty’nin dedektifin laneti dediği şeyle tekrar yüzleşmesi, büyüyen kızıyla yaşadıkları, yine burnunun dibini görmeden davranması işleri yeniden çıkmaza sokmuş oldu. Eskiden daha iyi olduğu söylenen Marty, ne kadar çabalasa, uğraşsa da evlilikte ve babalıkta başarısız olmaktan kaçamadı. Rust’ı ise daha büyük bir sorun bekliyordu. Sorgu tekniğiyle birine bir şey itiraf ettirilecekse aranan isim olan Rust, diğer birimlerin bu noktada yardımına başvurduğu biri olmuşken, bir gün konuştuğu bir suçludan duydukları her şeyi alt üst etti. Öldürdükleri adamın aradıkları asıl adam olmadığını, bildiklerini ve Sarı Kral’ı anlatacağını söyleyen Guy Francis ertesi gün garip şekilde intihar edince işin rengi değişti. Olayı çözdüklerini düşünen Rust, “Böyle bir şey nasıl olabilir?” sorusunu sormaya gerek bile duymadan olayı tekrar incelemeye koyuldu. Burada Rust’ın söyledikleri aslında o kadar doğru ki, yaşadıklarını çok iyi anlatan bir cümle olduğu için eksiksiz olarak paylaşacağım:
“Zamanın olmadığı sonsuzlukta hiçbir şey büyümez, hiçbir şey gelişemez. Hiçbir şey değişmez. Ölüm zamanı yarattı. Öldüreceği şeylerin büyümesi için. Tekrar hayata geliyorsun, ama aynı hayata. Hep doğduğun hayata.”
Kısa bir şekilde hatırlayalım, Marty evliliği dağıldıktan sonra tekrar uğraştı, değişmek için çaba gösterdi, evine geri döndü. Rust... Rust… Rust… Bir davada adam öldürdükten sonra yaşadıkları sonucu cinayet masasına gelerek yeni bir başlangıç yaptı, sözde yeniden doğdu. Aradıkları katili bulmak için narkotik işine yine girdi ve çıktı, katili öldürdü, evlendi. Ve tekrar başladıkları yere döndüler. Marty’nin evliliği yine kötü durumda ve Rust’ın çözdüğünü sandığı dava tekrar açıldı. Yani ne kadar çırpınsalar da yine zamanın içinde çemberin aynı noktasına vardılar.
Rusty başladığı yere dönerek kaçırdıkları şeyi aramaya başladı. Özel timin davayı devralmak konusunda istekli oluşunu sorguladı ki burada cinayetlerin içinde başka parmakların olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Bu konuda bağlantısı olabilecek kişinin Billy Lee Tuttle olduğunu tahmin ediyoruz. 2010 yılında ilaçlarının karışması sonucu ölüşünün bir tesadüf olmadığına eminim. Aslında bunu Rust’ın yapmış olma olasılığı da çok yüksek. Sonuç olarak Rust’ın okula dönerek yaptığı araştırma sınıfın meşhur daldan yapılmış taçlarla dolu olduğunu görmemizi sağladı. Bundan nasıl bir yere gider kestiremiyorum. Sezonun geri kalanında izlemeye devam edeceğiz.
Rust, çözdüklerini sandığı davayı tekrar açtı.
Bölüm boyunca dedektiflerin Marty ve Rust’ın üzerine fazlasıyla geldiği gözlerden kaçmadı. Herşeyin yerli yerinde olması suçlu olsalar dahi ikiliye bir zarar vermiyor. Ancak Rust’ın bütün ipuçlarını nasıl getirdiğinin ve 2002-2010 yılları arasında neler yaptığının belli olmaması, suç mahallerinde göründüğünün tespit edilmesi ve deposunda bulunanları saklaması, cinayetlerde onun parmağı olduğunu düşünmeme yol açtı. Marty’ye de bunları aktaran dedektifler asıl yaşananları aktarmasını stedi, ancak Marty’nin öncelikle kendi içinde hesaplaşarak konuya açıklık getirmesi gerekiyor. Dedektiflerin anlattıklarını düşündükçe kafası karışan ve henüz bilmediğimiz başka saklanan şeyler olduğu için Marty’nin ne düşündüğünü şu an çözemiyoruz. Cevapları öğrenmek vakti ise çok uzak değil. Gelecek bölümü bekleyip görelim.
Altıncı bölüm yazısında görüşmek üzere.