Üçüncü sezon zaman atlamasıyla başladı. Ayşem ve Ömer’in bebeği Elif Masal büyümüş kocaman olmuş. Ayşem öğretmen, Ömer de mimar olmuş hatta şirketin başına geçmiş. Geçen sezondan aklımızı kurcalayan birkaç soru bu noktada devreye giriyor. Reha, Burak ve Nadide nerede? Bu sorunun cevabı yazının sonunda, işin sürprizi kaçmasın diye şimdi söylemiyorum :).

Ayşem okulda öğretmen olarak ilk gününde o kadar tatlı olmuş ki, minik bir öğretmen ve kimse onun öğretmen olduğuna inanmıyor. Şaşkınlığına şaşkınlık katmış öğretmenlik. Okuldaki öğrenciler bu kez bayağı haylaz. Hiç de Ayşem’in dönemine benzemiyor bunlar. Onlar Ayşem’le dalga geçmeye çalışırken Ayşem tüm ciddiyetini topladı veee…



İlk gününde çok zorlansa da bence ileride, zamanında hepimizin tırstığı matematik hocalarında biri olacak Ayşem. O potansiyeli görüyorum onda.

 

Her birinin hayatında birçok şey değişmiş ama bir tek dostlukları değişmemiş gördüğümüz gibi. Fahriye her zamanki gibi hepsinin “Fahriye Abla”sı, hepsiyle aynı yaşta olmasına rağmen hepsine kol kanat geren bir anne adeta… Beni Böyle Sev’de her zaman en çok sevdiğim şey, ne olursa olsun asla arkadaşlıkların bozulamaması ve kimsenin kimseye kazık atmaması oldu. Aşk da önemli bir şey elbette ama dostluk her zaman daha öndedir. Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hala hepsinin bir arada olması, birbirlerine destek olduklarını görmek çok mutlu etti beni.

Nail Baba ve Eda Hala’dan bahsedelim biraz. Yıllar onların yüzüne gülmüş ve Akçaabatlı Nail Usta Köftecisi almış yürümüş. Ama zamanında Reha’nın yaptıkları yüzünden yıllar sonra yine başları belada. Reha, çocukluk arkadaşları Menteş’ten borç alıp şirketin borçlarını ödemeye kalkmış ama borçların hiçbirini geri ödeyememiş. Eda, evlenmeden önce, evlendiği takdirde bütün mal varlığını abisine devrettiğine dair bir kâğıt imzalamıştı. Yıllar önce imzaladığı bu kâğıt şimdi başlarına iş açtı. Menteş, borçlarını ödeyemeyen Reha’nın mallarına hacze gidince doğal olarak Eda’nın mal varlığına dâhil olan Akçaabatlı Nail Usta Köftecisi’nden de payını almış. Ama bu hesaplaşmanın altında bir aşk acısı var ve biz bunun derinliklerini ilerleyen zamanlarda göreceğiz.



Diziye yeni karakterler katıldı demiştim başta bunlardan bir tanesi de Sevinç. Sevinç, Mazhar’ın kız arkadaşı, aynı zamanda Fahriye’nin ev arkadaşı. Mazhar, hala Reyhan’ı unutamasa da Sevinç’de huzuru bulmuş ve hayata onunla tutunmuş. Reyhan da tam beş yıl sonra tekrar Fahriye’nin karşısına çıkmaya cesaret edebilmiş. Gerçi tam da cesaret etmiş denmez ya ona, neyse.

Zeyno, babasının adamlarından kaçarken arkadaşının fenalaşmasıyla birlikte hastaneye gidince ve kalacak yeri de olmadığı için tıpkı yıllar önce Ayşem’in yaptığı gibi hastanede kalmaya karar verdi. Ayşem ve Ömer de o sırada kızları Elif Masal’ı hastaneye getirmişlerdi. O sırada Ayşem öğrencisini gördü, kırmızı bavulunu gördü ve tabii ki kıyamayıp alıp evine götürdü. Az önce Melda’yı işe aldı diye Ömer’e kızmış olabilir ama bu Zeyno’yu eve almayacağı anlamına gelmiyor. Ayşem zaman zaman cadalozlaşabiliyor ama böyle olduğu zamanlar onu ayrı bir seviyorum.

 

Bu sırada Reyhan ve Fahriye yıllar sonra tekrar bir araya gelmişlerdi. Hepsinin dostluğunu ayrı ayrı seviyorum ama Reyhan ve Fahriye benim için çok başka. Reyhan daha ilk Nezih’ten hoşlanmaya başladığından beri her anında her saniyesinde ona destek çıktı Fahriye. Zaman zaman kendi dertlerini bir kenara bırakıp Reyhan’ın acısıyla üzüldü, sevinciyle sevindi. Nezih, diziden ayrılmış olsa da hala en sevdiğim karakterdir benim. Ölümünün acısını kendi arkadaşım ölmüşçesine yaşadım. Arkadaşı kaybetmek zordur. Ama sevgiliyi kaybetmek daha da zordur. Reyhan’ın Nezih’i ne kadar çok sevdiğini, ona kavuşmak için neler yaptığını hatırladıkça yüzümde tebessüm oluşuyor. Ondan sonra bir daha asla mutlu olamaz derken tekrar âşık olabilmesi ise bir mucize.

Gidenlerin yerini hiçbir şey dolduramaz ama zamanla yeniden yaşamaya başlarsın. Reyhan da Mazhar ile yeniden yaşamaya başladı. Ama yaşamayı kendine yakıştıramadı. Nezih’ten sonra yaşamak ona göre çok büyük bir ayıptı. Böyle düşündüğü için de İsviçre’ye dayısının yanına kaçtı. Daha sonra da dönmek için cesaretini toplayamadı. Beş sene üstüne geri dönünce haliyle Fahriye çok kızdı. Ama arkadaşına dayanamadı ve sarılıp öpüştüler kısa zamanda.





Reyhan ve Fahriye kavuşma şokunu atlattıktan sonra, Fahriye’yi soru yağmuruna tuttu Reyhan. O sırada Fahriye’den öğrendik ki, Burak son sahnede kendisini vurmuş ve akıl hastanesine yatırılmış, Reha ile Nadide şirket battığı için uzaklara gitmişler, Furkan ve Seda sarsıntıyı atlatamayıp boşanmışlar ve Furkan annesiyle Trabzon’a Seda da ablasının yanına Amerika’ya gitmiş. Esas konuya geldi sıra; Mazhar… Reyhan hem sormak isteyip hem de çekinince Fahriye sonunda dayanamayıp “Hadi sor sor,” dedi. Fahriye’nin bir şey demesine kalmadan Mazhar ve Sevinç kapıda bittiler. Sevinç kendisine zorla evlenme teklifi ettirirken Reyhan da buna şahit oldu. Tam o sırada hapşırınca olan oldu ve büyük karşılaşma…

 

 

Reyhan ve Mazhar’a ne olacak bilmiyorum. Ama ikisi de çok mutlu olsun istiyorum…

Dizinin son sahnesinde Zeyno için Ayşemler’in evine polis geldi. Ayşem durumu anlayamasa da, Ömer’in şüphelerinde haklı çıktığını bu işte bir tuhaflık olduğunu anladı. Haftaya neler olacak, çok merak ediyorum. Yeni karakterlerle eskilerin bir araya gelmesi ve bir şekilde yollarının kesişmesi çok güzel oldu. Beni Böyle Sev hepimizin dizisi olmaya devam edecek… Yazımın sonunda Nezih ile ilgili bir hatırlatma göreceksiniz. Eminim siz de çok seveceksiniz.

Haftaya görüşmek üzere…