Haftalardır Reyhan ve Mazhar’ın kavuşacağı anı bekliyorum(z). 3.sezonun başından beri neredeyse en önemli derdim bu diyebilirim. Tabii bir de Ayşem ve Ömer’i eskisinden az görüyor olma gibi bir derdim var ona ayrıca değineceğim.

Bu hafta tam da “Aha işte oldu işte sonunda kavuştular!” dedim ve birde baktım ne göreyim?  SEVİNÇ olmuş ÜZÜNÇ! E peki bundan bize ne? Zaten olacağı bu değil miydi? Mazhar Reyhan’sız yapamaz bunu en başından beri bilmiyor muyduk? Peki ya Sevinç, Reyhan için masadan kalkıp gittiğinde her şeyi anlamamış mıydı? Ben kendi kendime bu soruların cevabını ararken, Sevinç çoktan Üzünç olmuş ve nefretini herkese haykırmaya başlamıştı.

Sevinç’in isyanlarını abartılı bulduğumu söylememe gerek yok herhalde bir daha. Çünkü gerçekten haftalardır anlaması için gereken her şey oldu. Hele bu son olanlar Mazhar’ın masadan kalkmaları falan. Taş olsa anlardı ama Sevinç anlamamakta ısrar etti. Sonuç da tahmin ettiği gibi olunca, herkese suç atmaya başladı. Fahriye, Haluk abi, hatta Ayşem’le Ömer’e bile laf etti. İyi hoş sinirlendin, üzüldün her neyse ama bu insanların hiçbiri sana Mazhar’la evlen demedi ki Sevinç? Hatta Haluk abi Mazhar’a defalarca iyi düşünmesi gerektiğini söyledi. Ayşem’le Ömer desen, evlerini açtılar sana düğünü orada yap diye yahu, daha ne olsun?

Neyse Sevinç’i bir kenara bırakıp Reyhan ve Mazhar’ın, bölüm boyu hayranlıkla izlediğim aşk dolu sahnelerine gelmek istiyorum. Ya rica ediyorum senaristimiz Hakan Bey ve tüm diğer senaristlerden. N’olur bu kadar romantik erkekler yazmayın gerçek sanıyoruz. :( Mazhar’ın ağzından dökülen her kelimeyle Reyhan eridi, ben eridim. Reyhan da bunca zaman çektikleri yetmezmiş gibi ısrarla kendini suçlamaya devam etti. Ayşem ne dediyse inandıramadı. Hâlbuki Reyhan dışarı çıksaydı, biz daha ne bol aşklı sahneler görürdük. 

 

Bu arada Reyhan’ın rüyası hem komik hem “üzünç”tü. Rüya kısmında en çok eğlendiğim sahneyse tabi ki güzeller güzeli Ayşem’le Ömer’imin kahkahasıydı. Kötü kahkahası da ne yakışırmış. :) 

 

Mazhar daha başındaki Sevinç belasını nasıl çözeceğini bilmezken, Melda münasebetsizi yüzünden bir de Menteş’le uğraşmak zorunda kaldı. Gerçekten münasebetsiz ama Melda… Söylemesen evlenmediklerini olmuyor değil mi? Tek derdi Ömer. Vallahi kuzularımın başına iş açacak korkuyorum.

Menteş’in gelmesiyle Ömer de Mazhar’ın yapmaya kalktığı fedakârlığı öğrendi. Bunca zaman anlayamamış olması şaka gibiydi zaten. Zor durumda olan bir arkadaşına yardım etmek istediğini açıkça söylemişken, Mazhar’ın da yıllardır bizimkiler dışında kimseyle görüşmediği ortadayken, nasıl oldu da kimse anlamadı Ömer olduğunu hiç bilmiyorum. Başlarındaki belaları savuşturmakla meşgul olduklarından dikkat edememişlerdir diyerek geçiştiriyorum.

Ömer, Mazhar’ın fedakârlığını öğrenince çok kızdı. Bence son derece haksızdı. Mazhar’ın yardım etmek istemesi normal bir şey, düğün olayı tamamen saçma ama asıl amaç ona yardım etmek istemesi. En yakın dostu Ömer olduğu için tabii ki de zor anında Mazhar ona yardım edecekti. Ömer’in bunu anlaması elbette Ayşem sayesinde oldu. Bir de eski eve dönme fikrinize bayıldım çocuklar. Evet evet, hemen o mavi duvarlı evinize dönmelisiniz acilen! Şu Melda münasebetsizini de başınızdan savarsınız böylece oooh!

 

Mazhar, Reyhan’la konuşmak için her yolu deneyip de başarısız olunca çareyi kapıya dayanmakta buldu. Ama tabii Reyhan açar mı kapıyı? Açmaz. Mazhar vazgeçer mi peki? Vazgeçmez. :) Türlü tahriklerle kapıyı açtırma deneyimleri başarısızlıkla sonlanan bir Mazhar ne yapar fotoğraflarla onu anlatacağım size. :)

Reyhan ve Mazhar’ın tek gayesinin Sevinç’in kırılan gururunu onarmak olması pek hoş olmasa da, uzun zaman sonra tekrar ortak bir amaç için uğraşacak olmaları onları birbirine yakınlaştıracaktır. Aradan aradan birbirlerine aslında konuşmak istemeyip(!) de söyledikleri şeyler çok tatlıydı. Hele Mazhar’ın “Kokun hiç değişmemiş,” demesi ağğhhh gerçekten deşti geçti kalbimi.

Mazhar Ömer’le olan durumlarından çok rahatsız olduklarını ve bunu biran önce düzeltmek istediğini Reyhan’a anlattığı sırada meğer Ömer her şeyden habersiz onları dinliyormuş. Ömer’in bunları böyle içtenlikle söylenilen bir anda duyması, kolayca affetmesine sebep oldu. Ayşem’in de payı yok denemez bunda tabii. Ama hiç bitmeyen dostluklar bu dizinin olmazsa olmazı olduğu için Ömer’le Mazhar’ın küslükleri bölümle birlikte sona erdi.

Böylece bir bölüm yazımızın daha sonuna geldik. Kimi ağladık kimi güldük ama Beni Böyle Sev’in en renkli bölümlerinden birini izledik. Şahsen ben bölümün nasıl bittiğini anlamadım. Bütün bölümlerin böyle olması ve #GerçekDostlukların asla bitmemesi dileğiyle. Bundan böyle pazartesileri Beni Böyle Sev bölüm yazısı günü yapıyoruz. Twitterda @EkranellaBBS hesabında da yazımız yayınlandıktan sonra bol bol üzerine konuşacağız. Hepinizi bekleriz :)

Sevgiyle kalın…