Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Ya sonra?
Sezon: 4 Bölüm: 9

All You Need is Love.

Büyük bir zombi düşünürün söylediği gibi: “Aeeerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrkhhhhhhhhhhhhhkhh.” The Walking Dead’i izlerken de düşüncelerimiz aynı aslında. Bir türlü hızlanmayan tempo, kafasını kırmak istediğiniz bir ergen, ağzı gözü yamulsa da aynı mimiklerle devam eden bir başrol, bir türlü karakter kazandıramadığımız bir kadın. Gerçekten de Aeeerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrkhhhhhhhhhhhhhkhh.

Post-hapishane katliamı sendromundan (PHKS) uzaklaşamadan açıyoruz bölümü, yetmezmiş gibi Hershel Başgan’ın masmavi zombi gözlerine bakarak başlıyoruz nerdeyse, Michonne da bizim kadar rahatsız, saplayıveriyor katanasını. Söz konusu Michonne olunca “Niye?” sorusunun çok da bir anlamı yok.

BİR ZAMANLAR AİT OLDUĞUN YERE GERİ DÖN
Eğer motivasyon noktasında beyinsiz zombilere kanlı canlı karakterlerden daha yakın hissediliyorsa yeniden başlama vakti gelmiş demektir. Her sezon değişen showrunner’ların diziye bir istikrar kazandırmaması da etken elbet. Yapımcılar da durumun farkında olacakları ki hikâye anlatısı noktasında yepyeni araçlara başvurmuşlar. Lost sekansını andıran sahnede Michonne’un flashback/rüya sürrealitesi David Lynch çakması gibiydi örneğin, ve hayır bu kesinlikle bir övgü değil. Michonne’u alıştığımız habitatının dışında görmek, hatta sanat tartışırken izlemek iyiye doğru bir adım ancak bölümün genelinde vücut bulmayan bir güzellik ne yazık ki.

“Michonne’un biliyorum dediği Soru-Cevap neydi peki?” diyenleri duyuyorum. Woody Allen’dan soğumamış olsam “Soruyu bilmiyorum ama cevap kesinlikle seks,” diye yapıştırırdım yanıtı ancak ortam uygun değil. Michonne’un kafasında o an seks olma ihtimali de pek yok, dolayısıyla karar verdiği şey net: “Umursadığım insanlar oldukça yaşamaya devam etmeliyim.” Cevap da buradan türüyor elbet, motivasyon kabızı Michonne’u bir anda bambaşka bir düzlemde anlıyoruz böylece. Hepimizin uğruna yaşamak ve belki de ölmek istedikleri sevdikleri var. Yine “Bizi insan yapan nedir?” sorusuna yanıtı da Michonne veriyor kulağını ters eliyle tutarak, kendisi gibi saçları olan kadın zombiye sinirlenince de John Lennon giriyor sanki arkadan “There is nothing you can do that can’t be done” diye, “All You Need is Love” nakaratını bağıra bağıra söylüyor sanki Michonne.

Atarlı ergen Carl bölümün lokomotifi aslında, atarlı ergen hiç çekilmediğinden bölüm de çekilmiyor pek. Baba sorunları yine gırla,”Shane” diyor, “Sana ihtiyacım yok,” diyor “Felaket haldesin,” diyor “Herkes senin yüzünden öldü,” diyor babasına. –Yazarın aklına Christian Dior esprisi geliyor ama yapmıyor- Rick de zombi gibi sesler çıkarıyor, kendi şeytanlarıyla uğraşmaktan Carl’la ilgilenecek vakti yok.

Bölüm tüm dünyada yankılanan “CARL ÖLSÜN, ÖLDÜRÜN ŞU VELEDİ!” sesleriyle ilerliyor, aslında yazarların eline fırsat da geçiyor, hazır babası “Önüne gelene kurşun sıkma sayılı onlar.” demişken tek başına çıktığı zombi avında kurşunu kalmadığı için ölse gayet şiirsel olurdu mesela. Onun yerine kurtulup duruyor velet, üstüne üstlük bir kova puding yiyor. Bu kadar kızgınlık bir ergen bünyesine bile çok fazla, çözüm mastürbasyon ancak yine ortam müsait değil. “Ben kazandım” dedikçe de iticiliği artıyor Carl’ın, en azından babası zombi olsa bile onu öldüremeyeceğinin farkında, zırlayıp duruyor sonra.


Joffrey’ye benziyo’ yeminle.

RUN RMC
Gözler ister istemez Daryl’i arıyor böyle durumlarda, saçmalıkla pek vakit kaybetmeyen, daha sarsılmaz bir figüre ihtiyacımız var, ama sorular da beliriyor kafamızda; ya karakterler Game of Thrones’un Starkları gibi dört bir yana dağılıp hiç buluşamazlarsa? Rick-Carl-Michonne troykasına ne kadar dayanır bünye? Biraz daha fazla zombi aksiyonu yaşayabilir miyiz? Hala Bebek-Zombi-Judith’i (Bezojud) göremeyecek miyiz? Rick’le Michonne arasında bir şeyler olacak mı? Rick’in kırılmış kaburgalarını Zombi Hershel iyileştirebilir miydi? Koca pudingi bitiren Carl ishalden ölür mü?

Ya da arada güzel one-liner’lar yakalayabildikleri aşikâr yazarlardan “Kapıdaki senin için,” gibi efsane replikleri daha fazla görebilir miyiz?
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR