Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Üzülmene gerek yok!
Sezon: 1 Bölüm: 9

Bu kadının heykelini dikmek lazım.

Bir miktar gecikmiş dokuzuncu bölüm How to Get Away with Murder yazısıyla merhabalar efendim. Hayat peşimi bırakmadı diyeyim ve uzatmadan konuya gireyim. Bölümde o kadar çok şey oldu ki, hele sonu o kadar güzelde ki tane tane gitsem daha iyi olur.

Geçen bölümde geçmiş ve gelecek son 10 dakika kala birleşmişti ve geceye başlamıştık. Bu bölümde de aynen devam ettik. Son 10 dakikaya kadar gün devam etti ve olmadık yerde de bırakıp gittiler.

Annalise Lila’nın hamileliğinden dolayı çevresindekilerden DNA örneği alınması kararı çıkartmıştı. Bunu da Sam’in kendisine üçüncü kez yalan söylediğini öğrenmesiyle yaptı.Ardından harika bir kavga ettiler ve nihayet kozlarını paylaştılar. Oldum olası Sam’e bayılmasam da Annalise’in bu adam için fazla olduğu aşikârdı. Bir bakıma hesaplaşma iyi de oldu. Bu kavganın ardından evde yalnız kalan Sam karşısında Michaela’yı buluverdi. Asher’dan ödülü yürüten ve stresi başında olan kız, daha önce reddedilmesine rağmen sınavdan yırtmak için Annalise’in evine gitmiş. Ama çok fazla yalnız kalamadılar, bu sefer de Rebecca geliverdi.

Rebecca Nate’ten aldığı belleği kullanmak istese de Sam salak olmadığından kendini banyoya kitleyerek bunu yapmak durumunda kaldı. Bu sırada Micheala sayesinde zaten Rebecca’yı arayan dörtlüye haber gidince nihayet kartlar masada açılmış oldu. Dediğim gibi Sam salak olmadığından Rebecca’nın bir şey yaptığını anladı ve diğerlerine rağmen kızın üstüne saldırdı. Bu sırada yaşanan karmaşada Michaela’nınSam’i ittiğini ve üst kattan düşmek suretiyle adamın yere kapandığını gördük. O an için valla bende taşlar yerine oturmuştu. Ölüm olayından oldukça etkilenen Michaela’nın bu durumda olması, katil olduğundan dolayı durumuyla açıklanmıştı. Ama adamın kanı yerde kalmadı işte…

Üstelik geçenki bölümlerde Rebecca’nın katil olduğunu ima etmişlerdi; kelimelerle oynadıklarını da anlamış oldum. Hoşuma gitmedi değil. Tabii ben tüm bu olanlar sırasında cinayet silahının ödül olduğunu unutmuştum; sonradan o dank etti. Puzzle misali mis gibi dizi valla. Reytingi de pek güzel ayrıca. Ne diyordum?

Düşme sonrasında ölmemiş olan Sam, bizimkiler kendisiyle ne yapacağını tartışırken uyanıp tekrardan Rebecca’ya saldırınca bu sefer olaya WES dahil oldu ve ödül ile adamı az üstte örneğini gördüğümüz üzere öldürüverdi. Peter Nowalk bölüm sonrası röportajında “Katilin en masum olanı olmasına karar verdik,” diyerek neden Wes’i seçtiklerini açıklamış. İtiraz edemeyeceğim; diğerlerinin elini kana bulamasından iyidir.

Bu sefer adam kesin ölünce şu flashforwardlarda görüp durduğumuz cesedi ortadan kaldırma karmaşasına giriverdiler. Dakika 15, Asher kapıda. Sonucu biliyoruz. O ara kovulan Bonnie hafif bir depresyonda ve barda adamın biriyle. Ardından Wes ve Rebecca’nın otele gitmeleri ve Rebecca’nın orada kalması. Ardından Wes’in cinayet silahını almaya eve geri dönmesi. Buna sonda geleceğim ama beklenmedik değil miydi şimdi bu? Bayıldım valla. Dakika 19 bitti.

Kavga üstüne Sam’in yanından ayrılan Annalise, evli eski metresinin yanına gitti. Karısı yokken eve girdi; bir güzel Sam’i konuştular. BenceSam’in ölmeden önce aldatıldığını bilmesi pek güzel oldu, onu atlamayalım. Bizimkiler de yazı turadan sonra evdeki cesedi ortadan kaldırmaya karar verip eyleme koyuldular. Bonnie yanındaki adamı ekerken Annalise ve Nate dertleşmeleri bitince sevişmeyi de aradan çıkardılar.

İtiraf: Adamın kaslarına bakmaktan sahneye konsantre olamadım. O nasıl kol, sırt, karın? Ne güzel. Dakika 27 bitti.

Eh gecenin ve bölümün tek sevişmesi Annalise’in değildi. Bir tane de ‘bildiğimiz’ vardı. Bardaki adamı eken Bonnie, daha önce kendisini ev partisine davet eden Asher’ı arayıp partiye gitti. Dertleşmelerin sonunun sevişmeyle bittiği dizide, ikisi de aslında bir anda da değil, gayet farkında bir biçimde birlikte oldular. Nasılının gözüme batmadığını ve eğlendiğimi söyleyebilirim. Asher yine Asher’lığını yaptı. Annalise’den telefon alan Bonnie’ninsabahki davranışları ise tam onluktu. Yalnız ‘duygusal bağ’ kuran ve Bonnie’den hoşlanan Asher, bu tek gecelik tavra bir miktar bozuldu. Asher’ınBonnie’den hoşlanması fikrinden hoşlandım ben. Buna devam edelim biz.

Cesedi yakan, şenlik ateşini kanıt kullanan, çöp poşetleri eşliğinde kalanı ortadan kaldıran dörtlüde,bu sırada Laurel-Frank detayı ortaya çıktı ve Michaela yüzüğünü kaybetti. Üstelik aradılar ama çıkmadı da. Metresinin evinden çıkan Annalise ise bu sırada Frank’i arayıp eve geri dönmesini istediğine dair güzel de konuştuğu bir telefon mesajı bıraktı. İçimden “Bu kadar basit yani?” diye geçirdiğimi itiraf edeyim. Osırada oturmayan bir şey olduğunu düşünsem de bölüm sonu hala aklımdan geçen bir detay olmamıştı. Bu sırada gece de bitmiş oldu. Geldik 32.32’ye. Ve sabaha.

Wes:Rebecca’yı bıraktığı otel odasında uyandı. Rebecca’nınSam’in bilgisayarında kullandığı belleği kırdı ki evde oldukları anlaşılmasın. Hamle güzel ama özellikle dikkat ettim; Lila’nın katili ortaya çıkmadı.  İnsanlar Sam diye düşünecek olsa da henüz kim bilmiyoruz.Wes ve Rebecca’nın ilişkisi de şu an iyi ama böyle bir cinayet birçok şeyi temelinden sarsacağından izlemesi keyifli olacak sanki.

Connor:Oliver’a gidişini gördük. Üstelik kapıdan içeri giriş de oldu. Aralarındaki bölüm kimyasını sevdim ama olanları anlatamadığından uyuşturucu bağımlısına yatmak zorunda kalmasa daha iyi olurdu. Bu ikilinin de şimdilik hikâyesi açık.

Laurel: Ödül konusunda Frank’e gidecekti, gitti. Yalanla falan konu halloldu. Böylece daha sonrasında Asher’ın ağzını kapatabildiler. Sevgilisinden ayrılan Frank ile henüz ayrılmamış Laurel’ınhikâyesinin geleceği de açık.

Michaela: Yaşananlardan ‘pahalı’ bir ders çıkaran Michaela da daha önce reddettiği anlaşmayı imzalayarak müstakbel kayınvalidesinin karşısına dikildi. Toparlama adımı atsa da o yüzük kaybolması ileride ona ve ekibe sorun çıkaracak gibi…

Asher, Bonnie, Frank malum. Kaldı geriye son dört dakika, az kaldı dananın kuyruğu kopuyor. Ertesi sabah Annalise herkesi çağırınca toplanıldı ve karşılarında ‘kocasının Lila ile ilişkisi olduğunu öğrenen, bu nedenle kavga eden, şimdilerde kocası ortalıkta olmayan’ bir Annalise buldular. Polis de kapıya geldi. Annalise konuyla ilgili yardım istedi ve… öğrendik ki Annalise ve Wes, o cinayet aletini almaya gittiğinde karşılaşmışlar. Neredeyse başından beri, yani kocasına mesaj bıraktığında ve Bonnie’yiarayıp Sam’i sorduğunda kadın her şeyi zaten biliyormuş!

Bölüm bitti ve ben de ekrana birkaç saniyeliğine gülümseyerek bakakaldım. Hatta bunu yazarken bir kez daha gülümsedim. Harika bir dizi gerçekten.

Yani durum böyle…

Not: Şimdiye kadar haberiniz yoksa bile olmuş olsun, dizi araya girdi. Hem de kısasından değil, bildiğin sezon arasına. 29 Ocak Perşembe günü sezonun kalan altı bölümüyle karşımızda olacak.

Merak: Her sene başında Annalise yeni öğrenciler işe alıyor ya hani, bu reytingle dizinin daha uzun bir zaman karşımızda olacağını da düşünebiliriz. Peki,bu kadroyu nasıl götürecekler veya değiştirecekler mi diye merak ediyorum. Peter Nowalk ikinci sezonu şimdiden planladığına dair bir açıklama yaptı ama nasılı muamma. İnsan ConnorWalsh’tan nasıl ayrılır ki?

Bonus:Buzzfeed, Connor’ınHTGAWM’ın neden en iyi tarafı olduğuna dair 23 maddelik giflibir yazı hazırlamış. Eğlenceli olabilir.

29 Ocak’tan sonra görüşmek üzere. Şimdiden iyi yıllar diyeyim en iyisi…

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR