Geçen hafta en son Servet ve Yılmaz’ın mahkeme salonuna acaba kim daldı sorusuyla kalakalmıştık ekran başında. Bizimkiler o çok konuşulan “koşarak” gitmeleri sebebiyle yetişememişlerdi de kim girmişi salona? Bedir? Alev? Kimdi Servet’in suratını hem şaşkınlığa hem de kızgınlığa bürüyen?
Bedir’di! Son anda yetişemedik diyen bizimkiler de yetişmişti! Cevapları gecikince de hâkim Servet’le Yılmaz’ı evlilik terapistine yönlendirip boşamadı. Bebek ortaya çıkınca Muzaffer amca da, kızlar da ablalarının boşanmalarına karşı çıkıyorlardı. Muzaffer amca iki arada bir derede espriyi de yapıştırdı: Erkek olursa Geri, kız olursa Geriye. Sizin gibi iki geri zekâlının çocuğuna ne isim koyulacağını bilemedim ben!
Yılmaz masada Bedir’i sıkıştırıyordu neden bastın mahkemeyi diye. Neyseki Bedir “Siz birbirinizi seviyorsunuz”a bağladı da Yılmaz fazla didiklemedi. Çünkü Bedir haklıydı, Yılmaz mahkemeye gittiğine bile bin pişmandı.
Asrın Saadet’i izlemeye ve kendini affettirmeye çalışmaya devam ediyordu. En son işlerinde Asrın’ın kazığını yiyen ortağıyla da Kemal anlaşmaya çalışıyordu. Ortağı adresi gösterdi, Asrın’ı yakalamanın yolu Saadet’ten geçiyordu. Sevda da Asrın’ı gördü, Saadet’i sürekli ondan kurtulması gerektiği konusunda telkin etmeye başladı.
Evde tam anlamıyla bebek rüzgârı esiyordu. Kızlar, ablalarının beslemekten tut her türlü hizmetini görmeye başladı. Tabii bunun yanında “Bebeği enişteme söyle,” baskısı da geldi. Servet ise bebek için değişmesin, beni sevdiği için bana gelsin düşüncesindeydi.
Ve Gönül İşleri’ne müşteri geldi. Düğün değil ama evlilik teklifi organizasyonu istedi. Alev’e borçlu kalmak istemeyen Saadet ise aldığı toplu nikâh ihalesini ona devretmek istedi. Gittiğinde ise Alev’in yarı haksız yarı haklı sözlerini yedi. Boşanmadıklarını öğrenen Alev ise bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.
Saadet, bir Asrın bir Kemal arasında sürekli gidip geliyordu. Bu defa Kemal geldi yine kapısına. Asrın’ı yakalamanın yolunun Saadet’ten geçtiğini öğrenince onu soru yağmuruna tuttu. Ve onu can evinden vurdu. Onu öldürecekler bir gün, kurtulması senin elinde dedi. Saadet’in aklına korkuyu sokmuştu bir kere.
Tam da “Ahan da Yılmaz, ufaklık İsmail’den haberi aldı,” derken bu defa çenesini tuttuğunu gördük İsmail’in. Yılmaz’ın bebeği öğrenmesi bu kadar kolay olmayacaktı elbet. Servet’in neden boşanmaktan bir anda vazgeçtiğini merak eden Yılmaz, Muzaffer amcadan gününün hayat dersini aldı yine. Muzaffer amca bebeği söylemeden Yılmaz’a cevabını verdi.
Evlilik teklifi organizasyonu Bedir’le Sevda’nın başına kaldı. Tabii bu araştırmalarda Sevda ile Bedir’in itişmeleri kaçınılmaz oldu. Sevda’nın evlilik teklifi anlayışıyla Bedir’inki çok ama çok farklıydı. Müşteri Cenk Bey ise bu tekliflerin hiçbirini beğenmedi.Bedir de bu işe el koydu. Öyle bir şey bulurum ki ağlarsın çekti Sevda’ya. Önce bir gün öncesinde kapısından kovuldukları mekâna götürdü Sevda’yı. Tabii tesadüf bu ya bizim Tibet de annesi ve annesinin uygun gördüğü gelin adayıyla oraya geldi.
Servet ile Yılmaz’ı birleştirmeye giden kızlar, Yılmaz’dan Servet’e nasıl evlenme teklifi ettiğini dinledi. Biz de senkronize şekilde hem Muzaffer amcadan hem de Servet’ten dinledik aynı anları.
Veeee sıra geldi Yılmaz’la Servet’in evlilik terapisti maceralarınaaaaa. Terapinin sonu tabii ki kavga ile bitti. Ama bizi epey güldürecek bir kavgayla. :) Akdeniz kadını ve erkeği birbirini bulmuştu, daha ne olsundu.
Çisil, edepsizlikte sınır tanımayıp Sevda’nın çantasını karıştırdı ve Sevda’nın yeğenine aldığı bebek kıyafetini gördü. Ben o dangoz haliyle Sevda’yı hamile sanacak derken doğru çıkarımı yapıp Servet’in hamile olduğunu ablası Alev’e söyledi. Burada bir klişeyi es geçtikleri için kutluyorum gerçekten.
Saadet ile Asrın ilk kez gerçek bir konuşma yaptı. Beni ne zaman sevdin diye sordu Saadet. İkisi de birbirlerine uzun zamandır ilk kez bu kadar yakınlaşmıştı. Saadet artık teslim olmuştu Asrın’a, bu defa ona bir şey olmasından endişeleniyordu. Beraberliklerinde “Bir bavula sığarız, bu bana yeter,” diyen Saadet, Asrın’a karşı yelkenleri iyice suya indirmişti derken Saadet’in yaptığı plan su yüzüne çıktı. Asrın’ı ofisteki odaya kilitledi ve Kemal’e haber verdi. Kemal ise bu defa hiç de polis kimliğiyle gidiyor gibi değildi oraya. Kemal Asrın’ı aldı ve planladığı gibi öldürmeye götürdü. Kemal’in Leyla adında birinin intikamını aldığını öğrenmiş olduk da, Asrın’ın son anda birileri tarafından kaçırılacağını tahmin etmedik.
Bu kadar üstelemeye Servet ile Muzaffer amca arasındaki beklenen kavga gerçekleşti. Muzaffer amca vurdu kapıyı, çıktı gitti. Bölümün konusu evlenme teklifi olunca bir de Muzaffer amcadan dinledik kaçıp giden karısıyla ilk ne zaman evlenmeyi kafasına koyduğunu.
Fragmanlarda izlediğimiz Bedir’le Sevda’nın gül yapraklı yolda yürüyüşü, sonrasında İlhan Şeşen’li sahnemiz geldi çattı sonunda. Bedir iddiasını gerçekleştirmiş Sevda’yı ağlayacağı bir evlenme teklifi sunmuştu. Evlilik teklifi Gönül İşleri’ne gelen Cenk Bey içindi fakat ama romantizmi Bedir’le Sevda’ya nasip oldu. Ve son dakika golü Tibet öküzünden geldi. Meğer bizim bu küçük enişte, Cenk Bey’i göndermiş ve bizimkilere Sevda’ya edeceği evlilik teklifini tasarlattırmış. Tibet çıkardı yüzüğü, Sevda’ya yaptı teklifi. AY SEVDA ŞOK!
Sevda teklife ne cevap verecek haftaya göreceğiz tabii. Fragmanlardan teklif edenin Tibet olduğunu biliyordum da bu şekilde bağlanması bence epey sürprizli oldu. Bölümü beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle evlilik teklifleri ve evlenme üzerine kurulan bölümde romantizm dozunda işlenmişti. Saadet’le Asrın’ın sonunda kısmen kavuşmuş olmasını (gönül bağı açısından), Yılmaz’la Servet’in iki kavga, üç dövüş, bir romantizm tadında ilişkisini, Bedir’in Sevda’ya yandan yandan gülümsemelerini pek beğendim. Ama her bölümün şüphesiz gizli yıldızı hep Muzaffer amca oluyor. Hastasıyız!
Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, haftaya görüşmek üzere!