Çizgi roman kahramanları iyi karakterlerdir. Değilseler bile iyi olmayı öğrenirler zamanla. Bu yüzden her kahramanın uğraşması gereken kötüler vardır. İyi kahraman kötü düşmanla savaşır, savaşır. Ara sıra kötülerin de çıkarları çatışır ve onlar da birbirine girerler. Bunlar alışıldık şeyler. Peki ya iki iyi adamın kapışması? İşte bu Kaf Dağı’na ulaşmadan bir adım öncesidir. Çok nadirdir, çok zor ve özel koşullarda gerçekleşebilir ve hazzı hayrete düşürecek kadar çok olur. Flash ve Arrow sezon başından beri hevesle beklediğimiz o hazza bizi sonunda ulaştırdı.
Bölüm bir banka soygunuyla başladı. Bu seferki kötü meta insanımız gözlerinin kırmızısıyla insanları sinirli hale getirebiliyordu. Bu sayede bankada büyük kaos yaratmayı başarıp yarım milyon dolarla yok olan meta insanın peşine düşen polis onu kıstırsa da süper kahraman değillerdi elbette. Flash tam zamanında onları kurtardı, Flash’iyse Arrow. Bumeranglı adam hakkında ipucu aramak için Central City’e gelen Oliver, Dig ve Felicity, Flash ve ekibine yardım etmek için kaldılar. İyi ki kalmışlar.
Barry’nin daha önce Arrow ve ekibiyle takılmış olmasına rağmen bu resmen ilk çalışmalarıydı. Dig’in, Barry’nin hızını resmen gördükten sonraki tepkisi oldukça komikti. Mirakuru askerleriyle Flash’i karşılaştırması da öyle ama asıl Barry, Oliver’la yeni tanışmış oldu. Kahraman olmak için daha ilk bölüm Starling City’e gidip Arrow’dan onay almıştı. Ancak gerçek bir kahramanın sadece yetenekten ibaret olmadığını ona bu bölümde Arrow öğretti. Barry’nin heyecanı ve dikkatsizliğinin sorunlara yol açacağını söyleyen ilk kişi oldu. Göstere göstere sırtına iki ok saplamasıysa final sınavından aldığı FF oldu.
Barry’nin içinde ne varsa görme şansımız olduğu için lazer gözlü adama teşekkür etmeli miyiz? Barry’nin içindeki öfke ondan etkilenince ortaya çıktı. Patronuna bağırdı, Joe’ya babasını hapse tıktığını hatırlattı, kendisini bir suçlu gibi gören Eddie’yi pelteye çevirip haklı olduğuna inandırdı, Caitlin’ê ölen nişanlısını hatırlatıp kızcağızı üzdü ve Arrow’a “Ne yaparsan yap asla ben olamayacaksın” dedi. Oliver ne yaparsa yapsın asla Barry kadar hızlı koşamayabilir ama hala ona her lafını yutturacak kadar büyük bir savaşçı. Bunu yaptı da nitekim. Önce Barry’nin öfke patlamasından kimsenin (Eddie hariç) zarar görmemesini sağlayıp sonra lazer gözlü meta insanı Star Lab’daki hapishaneye tıktılar.
Felicity’nin Noel hediyesi olarak Star Lab’a yüz tanımlama sistemi hediye etmesi ve Dig’le Cisco’nun “Benim kahramanım senin kahramanını döver” temalı bir tartışmaya girmeleri gibi eğlenceli anları dışında bölümün sonunda birçok önemli nokta da hızlıca geçti. Oliver en önemli ders olarak Barry’e kahramanların sevdikleriyle birlikte olamayacaklarını söyledi. Zaten Iris’in artık Eddie gibi Flash’in suçlu olduğunu düşünmesi o sorunu ortadan kaldırmaya yeter. Dizideki sekiz bölüm boyunca Harrison Wells’in güven vermediği tek insanın Oliver olması Barry için pek hayırlı değil.
En önemlisiyse ölmesi gereken birinin daha ölmediğini artık biliyoruz. Star Lab’daki kazada tüm şehri kurtarmak için kendini feda eden Caitlin’in nişanlısı Ronnie artık alevlerden oluşan bir meta insan. Caitlin ve Barry’nin arasının git gide iyileştiğini düşünürsek Flash’in bir sonraki düşmanı oldukça zorlu olacak.