Öyle garip bir MedCezir bölümüydü ki önce biraz soft şeylerden bahsetmek istiyorum. Ne olursa olsun Altınkoy gençlerinin (bu gruba Yaman’ı da dâhil ediyorum, onun kendisini ayırdığı gibi ayrı görmüyorum ben) sahnelerini çok çok keyifli. Şu Eylüller’in evindeki yemek sahnesi vardı, eksiksiz masa başındaydılar sonra zaten olaylar olaylar... İşte mesela oradaki en ufak bir bakış bile o kadar ‘’Tabii ya bu böyle, evet,’’ dedirtmişti ki, hastane sahneleri de aynı derecede olmasa da yine çok güzeldi. Eylül’ün dördünün ayrı çekilmesini istemesi ve Mert ile yan yana düşen Mira olduğu için surat asmasına dev katılıyorum. Eylül’ün bu sezon Mira’nın yancısı değil de, bağımsızlığını ilan etmesi çok güzel. Mira-Eylül ilişkisinde geçen sezona göre daha eşit bir güç dağılımı var. Aldığı yolun kıymetini bilir umarım Eylül. Geçen bölümün sonunda Elif’in arkada kaldığını gördük ya, onu galiba Hale de gördü ve Uzay’a arabayı durdurtup kötülük adına indi herhalde (Uzay’ın arabasına binmişti çünkü). Daha önce Şule adlı hayali arkadaşını bahane ederek Yaman’ın sınıfına giden Hale şimdi de Sibel’i öne sürdü. Elif’in aklına Yaman’ı sokmak istemesi mantıksız gözükebilir ama aslında değil. Olay ortamı iyice gerip, Mira-Yaman barışmasını hızlandırmak. Ortada olayı çabuklaştıracak bir üçüncü değişken olması mantıklıdır. Herkes elini çabuk tutsun hesabı. Zaten Eda ile koşuları sırasında da amacının Orkun’dan intikam almak olduğunu söyledi. Afferim diyorum, Orkun’un gerçek belalısına çektirdiği ahları ödemesi gerekiyordu. Madem ısrarcısın Mira-Mira diye, madem çekiceksin en ağırı olsun. Üzgünüm ama aynı sen gibi prenses, bunu yapmak da Hale’nin hakkı. Elif pek yememiş gibi gözüktü ama en büyük falsoyu ‘’Sen de mi Yaman’a aşıksın?’’ diyerek yaptı. Nasıl büyük bir açık verdiğinin farkındayız değil mi? Aklında sürekli Yaman’a aşık kızlar falan var. Biraz da Hale’nin gazını yemiş ki, nasıl umutlarla aradı Yaman’ı. Hale’nin esas amacı Mira’ya direkt zarar vermek değil ama bir şekilde hep Mira’nın düşmanlarını yok ediyor. Ada’dan sonra Elif de akli melekelerini yitirdi. Ya Elif, ben çok üzgünüm seninle dalga geçtiğim için. Ben senin bu kadar profesyonel bir yardıma ihtiyacın olduğunu bilmiyordum. Ne ara o danslarla kendini duvarlara vura vura aşk acısı çekecek hale geldin? Ben o danstan sonra bir süre, Sinan’ı Elif öldürdü sandım. ‘’Abi’’ diye konuşan kızın iticiliğiyle Elif’i bir başka kenara bırakalım, bu bölüm başka bir abici Leyla geldi sonunda. Süprüntüler Takımı, Elif’in yanında başıma taç doğrusu. Özellikle Leyla’nın bir karizması yok değil. Burak evinin dağınıklığından gerildi ama Leyla şömineye ve Uzay’ın belden aşağısına bakmaktan pek farketmedi. Uzay’ın kime neden yaranmak istediğini anlamış değilim ama böyleleri asla tutunamaz bilse iyi olur. Son olarak üstsüz Doruk’u kıskanan Eda’ya sormak istiyorum: Sen kilo mu aldın tatlım?


Çokoprens ya neden geri döndül eski muhabbetlere?

Bu sezon gösterdiği değişiklik nedeniyle Yaman çok iyi bir yerde. Mira ve Orkun iyi başladı ama kötü gidiyorlar-evet bunu ben söylüyorum-, Eylül’den bahsettim, Mert’e de geleceğim ama onun da çok iyi gittiğini söylemeliyim. Yaman çok güzel bir yolda ilerliyordu, Mira’nın aşk acısına rağmen o kadar mantıklı geliyordu ki Yaman, anlatamam. Ama ne oldu o uğursuz annesi ortaya çıktı çocuğun ayarları bozuldu. Nevin’in hafif hafif Hasan’dan tekrar etkilenmeye başladığının farkındayız. Zaten seviyordu o kocasını, sonra adamı başından atmak için abarttı, iftiralar attı Hasan’a. E şimdi az kaldı geri döneceksiniz belli, bu benim hoşuma gidiyor (Giray ve Ayşe bile evleniyor yani). Bir an önce Hasan ile Nevin evlenmeli, yoksa o Suzi, Nevin’e olan zaafından, Ender’in asırlık porselen takımlarını Nevin’e verecek eminim! Kenan’ın dövülme olayının Yaman’ı üzmesi çok doğal, bir anda gözünün dönmesi de çok doğal ama kardeşini ezdirmek değil de olay Kenan’ın sadece bela olduğunu anlaması lazım Yaman’ın. Yaman’ın o kadar ilerlemesi Kenan yüzünden sıfırlandı. Yine ilk Yaman olduk bölüm sonunda. Asım Şekip Kaya’ya yaptığı monoloğu ise sadece Sude’nin uykusunu getirdi. Orkun ile olan vurdumuza kırdımıza gelmeden önce Selim konusunda Orkun’un haksız olmadığını söylemek zorundayım. Ya da pardon Selim değil, insanlar konusunda. Gerçekte böyle değil midir? Selim’in kısa bir süre önce, yine Turunç Nadir tarafından üzerine kalan cinayette de, Serezler’de herkes bir arada otururken hepsi aynı anda Selim’in katil olabileceğini düşünmemiş miydi? E bu da aynı şey aslında. Ki Orkun da orada hapislerde çürüsün demedi, hemen ona göre bir savunma hazırlansın falan dedi. Gerçekten bu sezon Orkun, sezonun ilk bölümünden sonra hızla düşmeye başladıysa da bu konuda bir günahı yoktu. Sonra kavga dövüş nereden çıktı? Yaman, Mira’nın elini iktirdi diye. Üzgünüm ama orada da arkanda duramıyorum Yaman. Bütün gençlerin içinde en aklı başında olan sendin bu sezon yani. Hart hurt davranan jönlerin yanında geçen sezonun ikinci yarısından beri naifliğinle sıyrılmıştın, üstelik bu sezon da gerçek anlamda cool bro’ydun. Hem Asım Şekip Kaya, Sude’yi kıskandığı için dövdürttü, sen de Orkun’a daha önce bu yüzden bir sürü kafa attın. Sanki empati kurabileceğin bir şey. O olayın tek güzel yanı Orkun’un ‘’Sen eğitilmemiş bir hayvansın,’’ demesindeki ‘hayvan’ın vurgusuydu. O tonlamadaki şehvetti kesinlikle. Acaba Orkun’un Mira takıntısı değil de, Yaman takıntısı olabilir mi? Bu çatışmadan gizli bir haz alıyor olabilir mi?


E Sinan, balkonlara çıktıysa mobeselar görmüştür Selim giderken çıktığını.

Selim’in katil olmadığını tabii ki biliyorduk. Turunç Nadir’den başka kim olabilirdi ki yani? Ben bir ara Sude ile gizli konuşmalarından, Asım Şekip Kaya’nın ‘’Selim ile konuşmam lazım,’’ demesinden Bay Aşk sandım itiraf etmeliyim. Hah dedim harika olay geliyor. Ama tabii ki Turunç Nadir bunu da baltaladı. Yaman, Turunç Nadir’in hayatını falan kurtarsın ya, bitsin bu nefret artık. Hayır Asım Şekip Kaya’nın düşmanı olsa, Selim’in düşmanı olsa anlarım ama Yaman’ın ölen babasının düşmanı bütün Altınkoy’dan ne istiyor? Üstelik adamı da kendi öldürdü ha! Orkun’a bir machofucker tavırlar falan. Ne ara dış kapının ‘lojistikçisi’ bu kadar güçlü oldu? Altınkoy algım değişmek üzere yani. Hadi bu böyle olsun da ben Ender olayında dev şok oldum. Benim için Ender karakteri zirvede bitirmişti şu ihanet olayıyla. Çok cesur bir hamleydi, aldatma kavramının nasıl sadece kötülere özgü olmadığını göstermişti. Şimdi ise hiç öyle bir şey olmamış. Hatasından kaynaklı kontrolsüzlüğü diyordum hep ama gerçekten değmeyecek bir şey içinmiş. Evet hayatta bazen büyük şeyler, sıfır noktasındaki olaylar yüzünden olur ama ben gerçekleri öğrenince bir peki dedim. Ender’i zaten herkes güzel hatırlıyordu bir şey değişmemişti ama Selim’in hali tamamen farklı bir yere geçti şimdi. Karısının kendisini aldattığını düşünen Selim’in Ender için tuttuğu yas ve iyi niyet çok kıymetliydi. Ender’in onu aldatmadığını öğrenen Selim şu an sadece huzurlu gözüküyor. Ama aslında esas şimdi Selim’in vicdan azabı çekmesi lazım. Rahmetli asalet kaynağımın günahsızlığı beni bu noktada sevindiriyor. Selim’in kendi hatasına tepkisi nasıl olacak acaba? Peki ya Mert? İtiraf etmeliyim galiba benim en güvendiğim karakter. Hapisanedeki Selim ve Mert’in sahnesi beni çok etkiledi. Mert’in içinde bulunduğu çaresizlik, büyümeye nasıl hazır olmadığı o kadar güzel verilmiş ki. Yaman’ın, Kenan’ın yattığı hastaneden Mert’i göndermesi ve Mert’in arkadan ‘’Akşam geleceksin değil mi?’’ demesi bu yüzden o kadar güzeldi ki. Böyle ruhu zarif bir çocuğun annesi, babasını aldatsa ne olur aldatmasa ne olur, o hep sevecektir. Mert’ten sonra Beren de bölümün ikinci ağır topuydu. Kıyamam nasıl da bir düzen arayıp durmuş da, Asım Şekip Kaya ile annesi ayrılacak diye gerilmiş. Eylül’ün Mira’ya ‘’Hangi evde kalacaksın?’’ diye sorması da Sude-Faruk ayrılığının iziydi. Tabii ki boşanmasalar her gün kavga ettikleri için Beren de Mira da daha sevgisiz hissedecekti ama bu kaygı problemleri çok güzel yansıdı bana. Turunç Nadir’in mahalle bakkalında yazıp çizip planladığı intikamının bunların arasında ne işi var gerçekten düşünmekteyim.