Kara bahtım, kem talihim.
Kıyamam ya, havlu falan diyor şaşkın şey.
Size bu işin peşini bırakmayacağımı söylemiştim.
Polis memuru Gus'ın tuhaf komşusundan öğrendiği 'her şeyini bağışlayan adam' hikayesi zaten takık olduğu Lorne Malvo konusuna iyice takılmasına sebep oldu. Bir şekilde hem tekil olarak hem de Molly ile işbirliği halinde kovalamaya devam edecek. Paspasın altındaki anahtarı ustaca(!) bulan Molly kızımız, nasıl bir içgüdüsü varsa, Lester'ın bodrum katına inip bir tek çamaşır makinesinden huylandı. Arkasını açtı ama nafile. Cinayete ilişkin bir suç aleti bulamadı. Ama neden bulamadı ki? Lester çekici oraya saklamamış mıydı? Her şeyin suçlusu olan, karısıyla kavga etmesine sebep olan çamaşır makinesi, Lester'ın sırrını ortaya çıkarmadı.
Hayran olunası katilimiz Lorne ise hala marketler kralı Stavro ile uğraşıyor. Stavro'nun geçmişi ve onu Tanrı'nın cezalandırdığı düşüncesini iyice kanıksaması, 1 milyon dolar vermeyi kabul etmesine sebep oldu. Bu arada Lorne gelecek bölüm için iş başında ki, Stavro ile yaptığı konuşmayı kaybedip, asıl santajcı adamı kilere kitledi. O kadar soğukkanlı hareket ediyor ki, adama kilere girmesini söyledi, sanki hipnoz ediliyormuş gibi hiç sorgulamadan adamcağız kilere girdi ve üzerine kapıyı vidaladı. Ben de karşımda bu soğukkanlılıkta bir Lorne Malvo görsem, kendi kendimi bile kilitleyebilirdim o odaya o kadar açık konuşayım.
Kıyamam ben sana. Lester'ı arasana. Biraz cinayetlerden bahsedersiniz.
Daha ikinci bölüm itibariyle söylemeye başladığım, Molly'nin bu işin peşini asla bırakmayacağı gerçeği, bu bölüm de karşımıza çıkıyor. Kapıdan kaçsa, bacadan yakalayacak belli oldu. Bu bölümde Lester hastanede, Molly ve Gus Lorne'nin peşinde, Lorne Stavro ile uğraşırken bitti. Yine geçiş bölümü diyebiliriz aslında. Bir sonra ki bölümde biraz daha hareketli ve daha fazla soru işareti yaratacak bir bölüm olacak kanımca. Haftaya görüşmek üzere...
Polis memuru Gus'ın tuhaf komşusundan öğrendiği 'her şeyini bağışlayan adam' hikayesi zaten takık olduğu Lorne Malvo konusuna iyice takılmasına sebep oldu. Bir şekilde hem tekil olarak hem de Molly ile işbirliği halinde kovalamaya devam edecek. Paspasın altındaki anahtarı ustaca(!) bulan Molly kızımız, nasıl bir içgüdüsü varsa, Lester'ın bodrum katına inip bir tek çamaşır makinesinden huylandı. Arkasını açtı ama nafile. Cinayete ilişkin bir suç aleti bulamadı. Ama neden bulamadı ki? Lester çekici oraya saklamamış mıydı? Her şeyin suçlusu olan, karısıyla kavga etmesine sebep olan çamaşır makinesi, Lester'ın sırrını ortaya çıkarmadı.
Hayran olunası katilimiz Lorne ise hala marketler kralı Stavro ile uğraşıyor. Stavro'nun geçmişi ve onu Tanrı'nın cezalandırdığı düşüncesini iyice kanıksaması, 1 milyon dolar vermeyi kabul etmesine sebep oldu. Bu arada Lorne gelecek bölüm için iş başında ki, Stavro ile yaptığı konuşmayı kaybedip, asıl santajcı adamı kilere kitledi. O kadar soğukkanlı hareket ediyor ki, adama kilere girmesini söyledi, sanki hipnoz ediliyormuş gibi hiç sorgulamadan adamcağız kilere girdi ve üzerine kapıyı vidaladı. Ben de karşımda bu soğukkanlılıkta bir Lorne Malvo görsem, kendi kendimi bile kilitleyebilirdim o odaya o kadar açık konuşayım.
Kıyamam ben sana. Lester'ı arasana. Biraz cinayetlerden bahsedersiniz.
Daha ikinci bölüm itibariyle söylemeye başladığım, Molly'nin bu işin peşini asla bırakmayacağı gerçeği, bu bölüm de karşımıza çıkıyor. Kapıdan kaçsa, bacadan yakalayacak belli oldu. Bu bölümde Lester hastanede, Molly ve Gus Lorne'nin peşinde, Lorne Stavro ile uğraşırken bitti. Yine geçiş bölümü diyebiliriz aslında. Bir sonra ki bölümde biraz daha hareketli ve daha fazla soru işareti yaratacak bir bölüm olacak kanımca. Haftaya görüşmek üzere...