Bir Günahkâr bölümünden daha merhabalar efendim. Normalde Çarşamba’nın ertesinde karşı karşıya gelirdik ama elde olmayan şartlardan, pardon elde olmayan reytinglerden dolayı dizinin günü Pazartesi’ye alınca böyle oldu. En iyisi ben bundan sonrası hayrolsun diyeyim ve geleyim içime öküz oturan bölümdeki konuya. Umarım uzatmadan sağ çıkarım:
Geçen bölümün sonunu Fikret Bey’in kalpten gitmesi ve Aslıhan ve Gökhan’ın ölüme terk etmesiyle bırakmıştık. Bir de Arda’nın Ali Yusuf’un oğlu olduğunu düşündürtmeleri var. Hemen ardından devam ettik. Gökhan meğerse Tuna’yı takip ettiriyormuş ve mahalleye gittiğini anlayınca Fikret’in ölümünü bahane ederek geri çağırdı. Bu sırada Saliha dayanamayıp bayıldı.
Babasını kaybettiği gün Ali Yusuf’a “Sen ablamın sevgilisi misin?” sorusunu soran Arda, ablasına iyi bakmasını isteyerek odadan çıktıktan sonra Saliha uyandı ve bir çeşit ağlama krizine girdi. Oradan Kenan ve Ela’ya geçtik; geçen bölüm Kenan’ın kapıya dayanmasıyla bırakmıştık. Ela için sıkıntılı geçen bir konuşma başladı ve Kenan ağzındaki baklayı çıkararak Ali Yusuf-Aslıhan-cinayet gerçeğini Ela’ya anlatıverdi. Ela inanmam numarası yapsa da suratından inandığı bal gibi belli oldu.
Ev cephesinde ise Saliha tekrardan kendinden geçince önce başında hala bekleyen Ali Yusuf ve Aslıhan arasında, ardından Aslıhan ve Gökhan arası bir konuşma furyası döndü. Aslıhan’ınki Saliha’dan doğma bir kıskançlık konuşmasıydı, mantıklı konuşansa gözü dönmüş Gökhan’dı. Gerçi o da Ali Yusuf’tan kurtulma derdinde ve gözü sağlam dönmüş. Kardeşi Tuna ile yaptığı kavgada ve bölüm sonuna doğru Ali Yusuf kıskançlığından ağzına geleni dökmesinden bir kere daha belli etti.
Bu kavga sırasında önce Gökhan, Tuna’yı çocukluğundan beri aşık olsa da hiç gerçekleşmeyecek bir Saliha hayaline sahip olmakla suçladı; ardından da Tuna, aynısını Aslıhan için ‘kollarında teselli’ kalıbını kullanarak dile getirdi; sonrası malum. Tüm bunlar da Saliha’ya gelen malum zarf üzerinden çıktı. Oradan da bölümün aslında tahmin edilen ama gizliden itiraf edilen bombası geldik: Arda Ali Yusuf’un çocuğuymuş. Ali Yusuf, Aslıhan ve Arda mutlu olacaklarmış; Aslıhan içinden öyle dedi… Dur bakalım diyorum şimdilik ama ben esasen bu işin geçmişini de merak ediyorum sayın seyirciler…
Ardından Ela’nın Kenan’ın lafı üzerine Ali Yusuf’a hesap sormasına geldik. Kapı girişinde merhaba dedi mi merak etmediğim değil ama sahnenin açılmasıyla birlikte salondayken dan diye suçu üstüne mi aldın diye soruverdi. Ali Yusuf kabul etmese de konuşmanın gittiği yer belli oldu. Gelelim bakalım Kenan’a. Fikret’i kaybettikten sonra yeni bir karakter ölümünü bir bölüm sonrasına beklemiyordum ama fragmandan dolayı da tahmin ediyordum…
Kenan eğlenceli ama konu Aslıhan olmadıkça pek sevemediğim veya destekleyemediğim bir karakterdi. Ama bölümde Ela’ya itirafı olsun, annesiyle konuşması olsun derken sevdirmeye başlamışlardı. Tam da o sırada aldılar işte, polisle girdiği çatışmada öldü. Hem de Aslıhan’ın ihbarı yüzünden! Günahlarıyla buradan Fizan’a çift şerit yol olan Aslıhan, veda ve baş sağlığı için arayan kardeşini ihbar etti. Kadına sempati besleyeyim diyorum, olmuyor, ki dahası da var!
Geldik cenazeye… Mezarlıkta bir Aslıhan-Saliha restleşmesi yaşadık elbette. Aslıhan geri çekilmeye, Saliha da meydanı ona bırakmaya niyetli değildi. Bu sırada Ali Yusuf, Tezhanlı evine ziyarete gidiverdi. Açıkçası kapıda Ayşe’nin Aslıhan’a mı Saliha’ya mı geldiniz sorusu hoşuma gitti; çünkü bu detayın atlanmasını istemiyordum. Ayşe, 250.000 lirayı Aslıhan’a getiren kişinin Ali Yusuf olduğunu unutmamıştı. Bu her şeyi başlatan kıvılcım oldu sanki, sonra önünü alamadık. Cevap: Aslıhan’mış.
Sonrası malum; Saliha gelip de bölene kadar yine aynı şeyleri konuştular işte. Ali Yusuf’un ziyareti üzerine sanıyorum ‘yedisi’ dediğimiz şeyi doldurmamış olan babasının ölümünün ardından Saliha’nın toplanmaya başlamadaki ilk adımı izledik. Ali Yusuf’un evine gitti ve bir miktar beceriksiz baca kurma macerasını ve baba anılarını paylaştılar. Ali Yusuf’un anlattığı hastane anısı güzeldi gerçekten.
Buranın devamıysa Halil-Ela olayının patlaması oldu. Halil, barda çalarken Ela’ya bakan erkekler yüzünden erkenden programını bitirip Ela’yı eve getirdi ve konuşurken Ali Yusuf’a yakalandılar. Haliyle Ali Yusuf’un Halil’e tepkisi sert oldu; Ela ise geri çekilmeyip Ali Yusuf’un suratına bütün olanı döktü. Üstelik Saliha oradayken yedi yıl olayına bile girdi, ki şalterin atmaya yakın olduğu noktaydı. Halil-Ela konusunun bölümde çözüldüğü söylenemez ama ortalık durulsun bu ikiliye elbet sıra gelecek, çünkü Halil de ‘itirafını’ yaptı nasılsa.
Ve geldik nihayet ilk Sado sahnesine. Hemşire sever Sado’nun para meselesi yüzünden başı hala bela ve Ali Yusuf’la buluştukları sırada elleri kırılasıca adamlar Ali’nin güzelim arabasının camını kırıverdiler. Plana göre Ali Yusuf Saliha ile konuşacaktı ama Sado’nun ofiste bulduğu sürpriz kasa işleri bir miktar değiştirdi. Meğerse ölmüş patronun bir oğlu varmış. Bu durum kim bilir nereyi karıştıracak ama bu kısım dursun şimdilik.
Finaldeki silsile olayların sondan bir öncesine geleyim: Aslıhan-Hacer yüzleşmesi. Kadın oğlunu kaybettikten sonra haklı olarak Aslıhan’ı bir daha görmek istemediğini ‘söyledi’. Konuşma olayını Aslıhan da öğrendi yani. Ama açıkçası bu bölüm o kadar çok şey ortaya çıktı ki liste yapsak bu gerçek ilk 10’a giremez herhalde. Gelelim fasulyenin faydalarına:
Üstte de dedim, Aslıhan’a gram miktar sempatiyi besleyemiyorum. Her şeyi yoluna koymaya başlayan Saliha ve Ali Yusuf’u kıskanmaktan deliye dönen Aslıhan, ikili yemekteyken birlikte çekilmiş bir resmi Saliha’ya gönderdi. Kız tabii ki şok. Ama burada kalmadı. Dansa kalksalar da devamını getiremeyip tuvalete gitti ve ardından ayrıldı bir anda. O sırada unuttuğu telefondan Ali Yusuf gerçeği öğrendi.
Kız o haliyle şirkete gitti ve daha önce Tuna’nın kendisine imalı sözlerle verdiği dosyayı açarak kendisini uçakta kurtaran kişinin Ali Yusuf olduğunu ve Aslıhan ile bir geçmişleri olduğunu öğrendi. Yetmedi, ertesi gün gidip hikâyeyi bir de Ela’dan dinledi. Valla bu bile yemedi ve kız kendine acı çektirmeye devam ederek gidip bir de Ali Yusuf’la konuştu. Sanırım her şeyin en ağır geleni eskiden sevdiği kızın ismini sorduğunda aldığı Aslıhan cevabıydı. Ama burada da kalamadık!
Oradan eve döndüğünde ise Ali Yusuf kıskançlığı yüzünden Aslıhan ile kavga etmeye başlayan Gökhan’ı Arda’nın babasının Ali Yusuf olduğu gerçeğinden bahsederken duydu. Gerçi bunu Gökhan ve Aslıhan da duydu ve Aslıhan paçaları tutuşunca yine Gökhan’a yanaştı. Bitti mi, ‘hala’ bitmedi. Az şey olmuş gibi Saliha arabaya binmiş uzaklaşırken Ali Yusuf’un arabasıyla karşılaştı ve ikili birbirine sürmeye devam ettiler. Yanılmıyorsam kaza da oldu üstelik.
Epey bir şey, hatta her şey oldu sanıyorum. Bir Ali Yusuf’un Arda’yı öğrenmesi kaldı; onun dışında her şeyi bir bölümde döktüler gibi. Bir de Ali Yusuf, Sado’nun sorup durduğu “Aslıhan mı Saliha mı?” sorularını atlatıp duruyor… Vallahi esasında hoşuma gitti ama ne anlatacaklar merak da ediyorum hani. Neyse, onu da haftaya Pzt. öğreniriz artık. Zaten bu bölüm iki güne ancak siner; şimdilik hoşçakalın efendim.
Not: Bölüm sonundaki araba sahnesinde çalan şarkı Sezen Aksu - Herkes Yaralı.