Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Pis gönül işleri!
Sezon: 1 Bölüm: 6

O salona kim girdi?

Saadet’in son dakika golü ile direksiyonu Kemal’e kırmasıyla, Servet’in tam da yumuşamışken Yılmaz’ın yalanından dolayı kararından dönmesiyle, Sevda’nın ise gururunun ayaklar altına alınmasına katlanamayıp Tibet’in üzerine oynamaya karar vermesiyle bırakmıştık geçen bölümü.

Saadet, Kemal’le buluşmasından peri kızı gibi dönmüştü. Döner dönmez de evde Asrın’ı buldu ama bu defa kararlıydı, Asrın’a boyun eğmeyecekti. Evde küçük bir fare yaygarası çıkararak Asrın’ı savuşturmasını bildi. Ama fare adı geçmişti bir kere, o ev ilaçlanacaktı!



Servet, sabah evin ilaçlanacağını ve evlerine geçeceklerini haber vermek için Yılmaz’ın yanına gitti. Tavuk beslemeye başlayan Yılmaz’ı “Horozlanma,” diyerek savuşturdu ama eve geçtiğinde anılarını ve yaşadıklarını o kadar kolay savuşturamadı.

Kararından cayan Servet bir yandan kazandığı ihale ile düğün tasarlarken bir yandan da boşanmasını tasarlamak zorundaydı. Avukat boşanma provası için ikisini de çağırdı. Alev için de bütün fırsatlar önüne seriliyordu adeta. Avukatın bürosunda buluşan Servet ve Yılmaz, buluşur buluşmaz provaya başladılar zaten. Doğal geçimsizlermiş meğer anında birbirlerine girdiler. Yılmaz da “Boşanmıyorum!” deyip postayı koydu, gitti. Yılmaz’ın bu inadına karşılık Servet farklı bir taktik geliştirmeye karar verdi. Yılmaz, Servet’ten neden bıkmıştı? Servet bunu hatırlatmayı kafasına koymuştu.

Kemal komiser, Saadet’i Asrın konusunda sıkıştırıyordu. İstanbul’a döndüğünü öğrenmişti ve Saadet’in ağzından paranın geri gelmesiyle ilgili laf almaya çalışıyordu. Asrın ise Kemal’in ‘darkside’ını görmüşçesine Saadet’i buna inandırmaya çalışıyordu. Haklı mıydı yoksa yahu? Kemal kötü, Asrın mı iyiydi yoksa? Asrın’a takıntısını mesleki bir arzu olarak tanımlasa da bu Kemal’de var bir şey var. Göreceğiz.

Saadet ilk kiminle öpüşecek? Bahisler açılsın!

Sevda, Bedir’in o gece gelmemesini başına kakıyordu. Bedir de sıkışmış olduğu durum sebebiyle suspus kalıyordu. Tibet, Sevda için annesine karşı direnirken Lale Hanım, ültimatomu çekti ve Servet’e kızınıza sahip çıkın dedi. Bedir de Servet de hemfikirdi, Sevda’nın Tibet’ten uzak durmasını istiyorlardı. Bedir’i arayanlar da Gönül İşleri’ne kadar uzanmıştı.

Yılmaz, kızlar ve Muzaffer amca’nın bir arada yaşaması evi şenlikli hale sokmuştu. Yılmaz’ı evlilikten soğutmaya niyetlenen Servet, ona türlü işkenceler etmeye başlamıştı bile. Yılmaz kendi evinde oradan oraya savruluyordu. Baş belalısı ise Muzaffer amcaydı. Servet kendi evindeyken kendi hatalarıyla da yüzleşmeye başlamıştı. Yılmaz’ın başarılarını bir odaya doldurmuş ve görmezlikten gelmeyi tercih etmişti. Bunu, ona kızlar hatırlattı.

Nihayet Alev, Yılmaz’ın kendisini kullandığını söyleyebildi ama bunu duygu sömürüsü yapmak için mi, yoksa samimi olduğu için mi dile getirdi orasını anlayamadım. Alev’in dengesizlikleri üzerinden daha çok hikâye çıkaracaklar gibi.

Kemal, eline çiçeği kapmış bir başkasıyla buluşmuştu. Tabii çiçeğin sahibi buluştuğu kadın değildi ama bir klişe yine gerçekleşmişti. Saadet sadece buluşmalarını gördü ve anlayacağını anladı. Kemal komiserin de Asrın takıntısının sebebi yavaş yavaş ortaya çıkıyordu. Asrın muhtemelen dolaylı yoldan Kemal’in bir yakınının ölümüne sebep olmuştu. Kemal’in ‘Mavişim’ diye seslendiği bu kişi, sanırım kız kardeşi. Belki Asrın terk etti diye intihar etti ya da kaza eseri bir şeyler oldu. Göreceğiz.

Yılmaz’ın kupalarıyla tekrar karşılaşan Servet, Yılmaz’a karşı tekrar yumuşuyordu ki Alev’i restoranda görünce tekrar celallendi. Sinirine hâkim olamayan Servet, saydı sövdü ve Yılmaz’ı müşterilerinin önünde rezil etti. Bu sinir harbinde Yılmaz da çenesini tutamadı ve Alev’in verdiği parayı Servet’e söyledi. Bu bardağı taşıran son damla oldu. Ertesi sabahki mahkemeye iki tarafında gelmesi için artık hiçbir engel kalmamıştı.

İki kadın, bir adam… Aşk çekilir aradan.

Ve Bedir’i arayanların ne niyetle aradığı ortaya çıktı. Bildiğin vuracaklarmış adamı, yani kan davası. Hiç sevmedim ben bu mevzuyu, olmadı.

Sevda’ya yangın ufaklık nihayet ortaya çıktı ve Servet’in hamileliğinin bu aşamada ortaya çıkacağı belli oldu. Tam takım mahkemede hazır olan Servet’le Yılmaz da birbirlerine bakışmalarından anlayacağımız üzere hüzünlüydü fakat kalpleri kırıktı. Aynı anda Servet’in hamileliğine ayan bizimkiler, mahkeme salonuna yetişecekler miydi? Tabii ki yetişemeyeceklerdi çünkü koşuyorlardı. Arabaları vardı, taksi diye bir şey vardı ama koşuyorlardı, evet.

Araba var, taksi var, var oğlu var ama tabana kuvvet. Evet.

Ve son sahne. Mahkeme salonuna biri dalar ama kim? Servet’in yüzünden kızgınlık ve şaşkınlık okunurken Yılmaz yüzünden sadece şaşkınlık okunuyordu bence. Bedir ve Alev olayın dışında kaldı. İkisinden biri olabilir mi?

Bu bölümde çok eğlendim açıkçası. Saadet ve Sevda’nın birbirlerine takılmaları olsun, Muzaffer amca’nın efsane çıkışları olsun, şakalar komiklikler fevkaladenin fevkindeydi. Yılmaz’la Servet çok fazla bağırıyor yalnız, o sahnelerde biraz kopup gittim aslında birbirlerine âşık oldukları gerçeğinden. Saadet nihayet aşırı alık tavrından sıyrıldı, tatlı mı tatlı bir şeye dönüştü. Timuçin Esen her sahnenin hakkını veriyor, komediyse komedi dramsa dram. Bennu Yıldırımlar’la olan sahnelerinde gözlerimi ekrandan bir an olsun alamıyorum.

Gönül İşleri gittikçe güzelleşiyor, gittikçe olmamışlıkları düzeliyor. Kaç bölümdür kaybolmayan hamilelik sonucu kağıdı, birkaç klişe, mahkeme salonuna koşarak gitmeleri gibi abuk durumlara da nazar boncuğu diyelim.

Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Haftaya görüşmek üzere!

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR