Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
“Pearson Specter Litt”
Sezon: 4 Bölüm: 11

Uzun süredir beklediğimiz Suits’in 11. bölümüne nihayet kavuştuk! Öyle bir sekans izlettikten sonra araya girmişlerdi ki, hikayenin nasıl devşirileceği büyük bir merak unsuruydu. Elbette Mike’ın bir şekilde Pearson & Specter’da kalacağını tahmin edebiliyorduk ama “Louis Litt’ten her şey beklenir,” korkusunu da bir kenarda tutuyorduk!

Yaklaşık beş ay süren ayrılıktan sonra, olayların nerede kaldığını kısaca bir özetleyelim. Louis, sırf Mike işe geri dönebilsin diye, adeta tencere kapak oldukları hayatının aşkı Sheila ile beraber olabilme umutlarını tepmiş, dilek hakkını Mike’ın işe geri alınmasından yana kullanmıştı. Sonrasında, hayatını Harvey tarafından takdir edilmek üzerine kurgulayan Louis, büyük bir hata yapmış, yine birilerinin gözüne girmek için yasa dışı belgelere imza atmıştı. Harvey’nin her hatasını affeden, Mike’ı şirkette tutan Jessica, ilk büyük hatasında Louis’i şutlamıştı. 10. bölüm Louis’in bunalımlarıyla geçerken, her depresyona girdiğinde bir aydınlanma yaşayan adamımız, bu kez öyle bir şey fark etmişti ki, anahtar metaforuyla şirketin anahtarını da geri kazanacağının sinyalini vermişti. Harvard Onur Birliği tarafından verilen anahtarın ne olduğunu bilmeyen Mike’ın asla Harvard’a gitmediğini anlayan Louis, soluğu Jessica’nın yanında aldı ve kendisinden başka hiç kimsenin yapamayacağı mimiklerle o büyük lafını söyledi: “Pearson Specter Litt!”

Anladık muhteşem birisin ama bu kadar arabayı nasıl yaptın adamım?

Bölüm, muhteşem New York manzarası eşliğinde, muhteşem klasik spor arabasının içerisindeki Muhteşem Harvey ile başladı. Gecenin bir yarısı Jessica tarafından şirkete çağırılan Harvey, ofise girer girmez, Louis’in Mike’ın durumunu bildiğini öğrendi. Ee, Louis bu, adamın tüm hayatı o şirketten ibaret, bir kere ringin dışına atıldığında başına neler geldiğini gördü. Hayatını hukuka adamış olsa da, sonunda Jessica’yı ellerinde kelepçe ile görmenin hazzını yaşayabilecek olsa da asla polise gitmeyeceğini ve kırk yılın başında eline geçirdiği ipleri bırakmayacağını biliyorduk. Ve böylece Louis Litt Şov perdelerini açtı ve Harvey’e, Jessica’ya, Mike’a, Rachel’a hatta belki de hayattaki tek dostu Donna’ya bile hayatı zindan etmeye başladı. Sürekli itilip kakılan birinin, eline fırsat geçtiğinde neler yapabileceğini de gördük böylece.

“Bu mudur yani? İnsanlar yarın buraya sanki herhangi bir günmüş gibi girecekler ve belki de tabelayı fark etmeyecekler mi?”

Jessica’nın deyimiyle doğduğu günden beri hayal ettiği şeye, yani isim ortaklığına kavuşan Louis, bunu resmiyete dökmek için de müstakbel ortaklarına yoğun baskı yapmaya başladı. Fakat Harvey’nin de dediği gibi, ortaklığı verdiler ama Louis’in istekleri hiç bitmedi.

Ortaklık da yaparım manikür de!

Dahası adamın duruşu bile değişti, tüm tuhaflıklarına rağmen özünde sempatik bir adam olan Louis, içindeki canavarı dışarı çıkarttı. Mike’ı istifa ettirmek için stajyer işleriyle bezdirmeye çalışan Louis, Mike’ın zayıf yönünü anladığında, aynı yıldırma taktiğini Rachel’ın üzerinde bile denedi.

Sevgiliye kötü davranan patrona hesap sormayan bizden değildir!

Anılar… Anılar…

Aslında en zor iş Harvey’deydi, Louis’in ortak olmasını kabullenmek ve daha da kötüsü bunu yüzünde bir gülümsemeyle yapmak zorundaydı. Neticede adının şirketin kapısında yazması da yetmedi Louis’e ve herkesin katılacağı ve kendisinin yine Harvey ya da Jessica tarafından övüleceği bir parti organize etti. Sevgisiz geçen ömrünün patlamasını yaşayan Louis, elindeki kozları Robert Zane sayesinde, aslında daha doğrusu büyük egosu sayesinde kaybetti. Daha birkaç gün önce iş görüşmesi yaptığı adamın, eski şirketine isim ortağı olarak dönmesinin altında pis kokular olduğu imasını Harvey’e çıtlatan Robert Zane, bir de üstüne tehdit savurunca, Harvey de o tehdidin altında kalınca, işler geri dönülmez bir noktaya geldi.

Bir an gerçekten de evlenme teklifi edecek sandım! Neyse ki iş teklifiymiş…

Her fırsatta elindeki kozu hatırlatan Louis’e biri dur demeliydi ama bu kişinin, hayatının tepetaklak olma riskini asla göze alamayacak olan Jessica olması en düşük ihtimaldi. Louis’in ortaklık sözleşmesini hazırlayan Mike’a, her fırsatta olduğu gibi, “senin küçük sırrın yüzünden bu noktadayız” çıkışı yapan Jessica’ya Mike öyle bir ayar verdi ki, izlenmeye değer! Öyle ya, herkes de bu adamın üzerine gidiyor. Adamı Harvard mezunu olmadığı halde işe alan Harvey, bunu öğrendiği anda çıkarlarına hizmet ettiği için işten kovmayan Jessica ama her fırsatta kabak yine Mike’ın başında patlıyor! Neticede Mike, bu durumu kendi lisanınca Jessica’nın da idrak etmesini sağladı ve Jessica bölümün en güzel hamlesini yaptı. Artık bu sadece Mike’ın değil, tüm isim ortaklarının da küçük sırrı! Ortaklık sözleşmesine konulan madde ile Louis de Mike’ın durumunu bildiğini ve bu suça ortak olduğunu kabul etmiş oldu, neticede bu bilgiyi isim ortağı olmak için kullandı. Louis’in sözleşmeyi imzalamamak gibi bir durumu elbette olamazdı, çünkü bu hamleyi, tam ortaklık partisinden önce yaptılar. Bakalım ilerleyen bölümlerde olaylar nasıl şekillenecek.

Kadın ya da erkek fark etmez… Hayatta herkesin bir Donna’sı olmalı! 60’lı yıllarda da Joan Harris’i olmalıymış zaten! Benzeten bir tek ben değilimdir herhalde?

Bu bölüm öğrendiğimiz en hayati bilgiler ise Donna ve Harvey’nin geçmişte bir kez yatmış oldukları ve Louis’in pırlanta kenarlı kartvizit siparişi vermek istediği oldu ☺ Bu arada, Norma’yı gören var mı?

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR