Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Oyun başlasın
Sezon: 2 Bölüm: 7

Dr. FrederickChilton: Ben onun kurbanıyım

Geçen bölümde Miriam’ın karşımıza çıkmasıyla her şeyin pat diye açığa çıkacağını düşünmemiştik değil mi? Çıkmadı da zaten. Her şey olduğundan daha da karmaşıklaşarak tam da Hannibal’ın hesapladığı şekilde gitti. Yoksa oynamak istediği gibi mi demeliyim?

Miriam’ın yaşadığı travma sadece gözlerinden değil bedeninden de okunuyordu. Kesik koluyla Miriam karşımızda dikilirken ne kadar acı çektiğini ve kafasının nelerle dolu olduğunu tahayyül edemiyordum bile. Hannibal’ın onun üzerinde yaptığı oynamalarla kızcağızın feleği şaşmıştı. Kendisini kimin kaçırdığını bilmiyordu, neler olduğunu hatırlamıyordu. Anlatırken gergin ama sakindi. Kim olduğunu bilmese de kendisine bunu yapan kişinin de sakin ve kibar olduğunu söylüyordu. Miriam’ın bütün algılarıyla oynanmıştı.

JackMiriam’ın bulunmasıyla artık iyice kendini suçluyordu. Kendisine güvenenlerden vazgeçmişti. Miriam’dan umudu kesmişti, Will’in suçlu olduğuna kendine inandırmıştı. Jack bunları telafi etmek için elinden geleni yapacaktı elbet de, sezon başında izlediğimiz sahneye göre başarılı olamayacak gibiydi.

Miriam’ın teşhisi için ilk önce Hannibal geldi. Fakat ne yazık ki MiriamHannibal’ıno kişi olmadığını söyledi. Hannibal’ın teşhis odasındaki kendinden emin duruşu zaten bunun olacağına bizi hazırlamıştı. Orada Miriam’ın“evet ta kendisi” diyeceğini ummamıştık değil mi? (BİR FANNIBAL ASLA TONGAYA DÜŞMEZ)

Ve Will artık özgür. Dışarıya ilk adımlarını atarken Frederick’e“itiraf et kurtul, sırada sen varsın” dese de Frederick, itirafının kariyerini bitireceğini söyleyerek bunu reddeder. Göreceksin kariyerini sen salak adam, dur hele dur sen.

Jack, Will’i karşılamaya gitti. Pişmanlıklarını ona da sıraladı ama Will atar yaptı Jack’e haklı olarak. Jack’in artık tek yardımcısı Will’di. Alana da beyni alınmış gibi davranmaya başladığından dolayı Jack’inWill’e ihtiyacı vardı. Miriam’ı buldukları yere gittiler. Will “this is mydesign” hokus pokusunu yaparak olayı nasıl gerçekleştirdiğini onunla beraber yaşamamızı sağladı yine. Tabii buradaki görsel şöleni yine es geçmemek lazım. İzlerken içe işleyen cinsten görüntüleri barındıran bu sahneler adeta dizinin içinde yaşamamızı da sağlıyor her bölümde.


Will Graham: Bunların tümü benim tasarımımdı.

Will hemen Hannibal’ın oyununu çaktı. Jack’e tıpkı Hannibal’ın kendisinin yakalanmasını istediği gibi bir başkasının yakalanmasını istediğini söyledi, Miriam’a ve bu tasarlanan oyuna inanmaması gerektiğini da ekledi. Bu aşamada her ne kadar Jack’inWill’e inanması isteğimize ket vuramasak da Jack’in her olasılığa kuşkucu yaklaşımını da saygı duymak lazım. Zira etrafı normal olmayan insanlarla çevrili bu adamın kanıtlar dahilinde ilerlemesi tercih edebileceği en mantıklı yol.

Bölümde en duygusal an gelip çattı. Will’in gerçek anlamda tek sevgi besleyen, yolunu gözleyen köpekleriyle buluşma vakti gelişti. Alana ile de burada karşılaştı. Alana, Will’e karşı çok soğuktu. Will’in sevdiği tarafını (yani örnek olarak hayvanlara gösterdiği sevgisi) kollamak için oradaydı.Will, işlediği suçlardan aklanmıştı fakat Hannibal’ı öldürtme hamlesi üzerine yapışıp kalmıştı Alana Hannibal’ın kötü tarafını henüz görmediği/göremediği için de Will onun için bir azmettiriciydi artık.

Alana’nın köpeği Elma sosu ve Will’den samimi pozlar…

Frederick’in korkusu ağır bastı ve soluğu Jack’in yanında aldı ama itiraf etmektense Will’i tanık olarak göstermek isteyerek kendi suçlarından yırtıp Hannibal’ınkileri sıralamaya kalktı. Söylediklerinin Jack için bir anlamı yoktu çünkü kanıt yoktu.

Will ile Miriam karşı karşıya geldiğinde ikisi de parçalanmış benlikleriyle yüzleştiler. Miriam, kim kendisini kaçıranın kim olduğunu hatırlamadığı anlattı. Will ise Miriam ile kendisinin Hannibal’ıntasarımı olduğunu ve kendilerini özgür bıraktığını söyledi. Miriam’ın da dediği gibi aslında hiç de özgür değillerdi.

Will, Hannibal’ın evine onu öldürme niyetiyle gitti ve tabii ki bunu başaramadı. Her şeyden önce o bir katil değildi ve HannibalWill’i, onun merak ve adalet isteme duygusuna oynayarak ikna etti. WillHannibal’ı öldürdüğünde cevaplarını kimden alacaktı? Hannibal’ıöldürdüğünde bütün suçların Hannibal’ın olduğu ispatlanacak mıydı? Silahı indirdiğinde Will için de oyun başlamıştı. Artık tek amacı Hannibal’ın bir cani olduğunu kanıtlamaktı.

MiriamHannibal’ın ofisine geldiğinde tıpkı kaçırılmadan önceki anları tekrar yaşadı. Masanın üstündeki çizimleri görmesini, Hannibal ile sohbetini, hep ona ufak da olsa bir şeyler hatırlatır diye izledim bu sahneleri. Tabii ki hatırlatmadı, üstüne üstlük Hannibal’ın uyguladığı hipnoz ile hatırladığı tek şey de yaralı adamdı.

Geçen bölümdeki Ağaç adamdaki kanıtlar bir bir ortaya çıkmaya devam ediyordu ki beklediğimiz yönlendirme geldi. Kanıtlar Frederick’i gösteriyordu. Will, Jack’e“kanıtlar seni başka yöne kaydıracak” derken bunu kastediyordu. İşte yüzleşme zamanı geldi, Frederick ve Hannibal çarpışacak derken Hannibal’ın bunu da düşünmüş olacağını es geçmeme, sonraki sahneleri izledikten sonra epey kızdım.

Kendi evinde inanılmaz bir manzarayla karşılaşan Frederick…

Gideon, Frederick’in evinde paramparça haldeydi (Bu arada o nasıl güzel evdi yahu, mundar ettiniz iki dakikada) Frederick kendi evinde korkudan ne yapacağını bilemez halde savrulurken Hannibal yine her zamanki şeffaf kostümüyle karşısına çıkmıştı. Frederick’i bayıltıp FBI’dan gelenleri de bir güzel hakladıktan sonra geriye Frederick’in ayılması kalmıştı. Frederick ayıldığında tek gideceği yere, yani Will’in yanına koşmuştu. O yola koyulduğunda ise evinde Hannibal tarafından bırakılmış bütün kanıtları bulan Jack ve FBI arzı endam etmekteydi.

Frederick’e saf mı desem salak mı desem bilmem ama bavulunu alıp gelmişti garibim. Yanına biraz para almış kaçmayı planlıyordu HAHAHAHHAHA . Dizinin başından bari her şey ne kadar kurguysa bu adam da o anda o kadar gerçekti sanki. Will ise birazdan olacaklardan haberdar koltuğunda oturmuş, ona matadorun kim olduğunu kanıtlayacağını söyleyerek onu ikna etmeye çalışıyordu. Jack geldi. Nafile kovalama sonrası Frederick’i yakaladı. Frederick’in de silahı vardı ama o da tıpkı Will gibi, bir katil değildi.

Jack, Frederick’in matador olduğuna inanmış gibiydi de, dedim ya şüpheci bir abimiz olduğundan dolayı yine de bir açık kapı bıraktığını kestirmek zor değildi. Özellikle Frederick’in teslim olduğunda korku dolu çaresizliğini farkettiğinde yüzünde oluşan belirsizlik, bu şüpheciliğin izlerini taşıyordu.

Sıra Miriam ile yüzleşmeye gelmişti. Hannibal’ın olduğu yerde bu kez kelepçelerle Frederick oturuyordu ve son çırpınışlarını sergiliyordu. Hannibal, Miriam’ı gayet başarılı şartlandırmıştı. Frederick’in kendisini kaçıran ve bunları yaşatan olduğunu Jack’in silahını belinden kapıp Frederick’i vurarak dile getirdi. Ne yazık ki Hannibal’ın en eğlenceli karakterini de bu şekilde kaybetmiş olduk.

Will terapisine geri dönmek istiyor. Yani oyuna başlamayı…

Will kürkçü dükkanına dönüyormuşçasına en güzel kıyafetlerini (NE GÜZELİ YA? O GÖMLEK NE ÖYLE?) giyip Hannibal ile olan önceden ayarlanmış terapisine geldi. Will silahı indirdiğinde oyun başlamıştı zaten de, ilk hamleyi de o yapmak istedi.

Dr. Hannibal Lecter: Chesapeake Matadoru olayı sona erdi.
Will Graham: Miriam olmalıydı, değil mi? Chilton'ın hayatına son vermeliydi ki, kendi hayatını geri alabilsin.
Dr. Hannibal Lecter: Sen hayatını nasıl geri alacaksın?
Will Graham: Terapime geri dönmek istiyorum.
Dr. Hannibal Lecter: Nereden başlayalım?

Ve sahne bu görüntü ile kapanır…

İki has adamımız karşı karşıya olduğuna göre bizi artık rutine dönmeye başlayacak (her bölüm bir vaka) ama daha heyecanlı bir akışın beklediğini düşünüyorum. Yeni bölümde görüşmek üzere.
 
 
Teknik bir aksaklıktan ötürü bu yazı ekranella formatına uyarlanamamıştır. En kısa zamanda uyarlanacaktır.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR