Bir Günahkâr bölümünden daha merhabalar efendim. Geçenkinin aksine yazıyı geceden yazdığımdan reytingden haliyle haberim yok ama bölüm olarak bir öncekinden daha fazla beğendiğim bir bölüm olduğunu söyleyebilirim. Gelelim konuya:

Önceki bölümü yüzü gözü dağılmış Aslıhan’ı Ali Yusuf’un karşısına çıkmış bir şekilde bırakmıştık. Oradan aldık yürüdük. Aslıhan yıllar önce işe yarayan numarasını tekrardan denemek için Ali Yusuf’un karşısına çıkıverdi.  Üstelik yüzünü de kendisi taşla dağıtıvermiş. Manyaklık bedava olunca böyle oluyor işte. Yalan yok, ilk başta Ali Yusuf bu abim yaptı atmasyonuna kanar mı diye düşünmedim değil. Aslında başlarda umurunda değil gibi davransa bile (bknz: Anlamıyor musun abini şimdi?) gözü kör olduğundan kandı.

Bunun üstüne başladı Kenan’ı aramaya. Kenan’sa Hatice’nin oğlu numarasına Aslıhan’da kalmaya devam ediyordu. Bu sırada Aslıhan karşısına çıktı ve güzel bir çıkar konuşması yaptılar. Aslıhan çıyan olsa da haklı bir konuya değindi; o batarsa Kenan da otomatikman batar. Üstelik başından savmak için para da alacakmış. Anlaştık bir şekilde olayı kapattılar ama şimdilik tabii… Aynı Kenan laf dinledi ve ertesi gün evden ayrıldı; gitti ‘anneciğinin’ yanına. Kendisinin demesiyle kendisini şişleten annesinin yanına.

Kenan biraz çekilmez, biraz da tipsiz bir karakter ama eğlenceli bir tarafı da var hani. Ali Yusuf’a yakalanmadan önce evden çıkarken “Bir de arkamdan su dök bari. Gir kız içeri.” demesi güldürdü beni.

Annesinin evinden çıktıktan sonra kendisini aramaya eskiden çalıştığı taksi durağına kadar giden Ali Yusuf’a yakalanıverdi. “Yakaladın da ne halt edeceksin şimdi?” derken Kenan’ın laf yapan ağzı işe yaradı ve Ayşe’yi de kullanarak Aslıhan’ın yalanını ortaya çıkardı. İyi de oldu. Bilmiyorum bu Ali Yusuf’u inanması için daha bir şey gerekecek mi ama umarım bu kadarı yeterli olmuştur. “Kardeşimi bırakıp sana koştum,”, aslında bunu unutmasa yeter.

Gelelim bir de diğer çifte:

Geçen bölümde ikiliyi kötü bir noktada bırakmıştık. Aslıhan’ın yalan söylediğinin farkında olan Ali Yusuf, buna rağmen karşısına çıkan ve zaten araba nedeniyle araları gergin olan Saliha’ya oldukça ters davranarak aradaki köprüleri o an için atıverdi: “Sen gidemiyorsan ben giderim senin hayatından. Kendi cehennemime!” Bu nedenle aşk acısı çekmeye başlayan Saliha bir ara gizli numarayla Ali Yusuf’u bile aradı. Aradan bir yerden “Zengin bir kızı tavlamak için sana yaklaştım ama yürümedi,” bile çıktı! Ama arayı bozan kırmızı araba aynı şekilde düzeltiverdi de…

Arabayı tekrardan vermeye giden Ali Yusuf ile Saliha ”Bir daha karşına çıkmayacağım,” konuşması yapsalar da Saliha arabayla karşısına çıktı ve bir kez daha tatlı bir inatlaşma içine girdiler. “O benim ilk öpücüğümdü,” ile başlayan güzel bir konuşmanın içine giren Saliha’ya karşı Ali Yusuf bu sefer kayıtsız kalamadı. “Daha ne desin? Ayaklarına mı kapansın?” tepkisi verdiğim doğrudur.

Bu cephenin şimdilik yolunda olduğu söylenebilir. Üstelik Aslıhan’ın da ciddiye aldığı bir cephe, ki Saliha’yı sevdiğin için Ali Yusuf’un kendisinden uzaklaştığını düşünmeye başladı. Bakalım Fikret konusu geleceği nasıl değiştirecek?

Bölümün özetini okudunuz mu bilmiyorum ama oradan dolayı Fikret’in öleceğini biliyordum zaten. O yüzden sürpriz olmadı. Gerçi Alper Kut’un diziden ayrıldığı haberi daha önce medyaya düşmüştü, o da var. Ben o haberden sonra öncesinde nikâh kıyılır demiştim; kıyılmadı. Güzel bir ters köşe oldu aslında. Aslıhan Arda üzerinden elde ettikleriyle devam edip kendisi elinde bir şey olmadan kalacak ama sanıyorum hak ettiğini bulma deniyor buna.  Zaten Fikret can çekişirken bir de DNA diye saçmalaması var. Adam ölüyor ben kadın?

Sanıyorum dan diye girdim ama bunun az öncesi de var tabii. Geçen bölüm Gökhan’ın kovduğu Nihat, Saliha, Fikret ve Gökhan’a gerçekleri yazan birer zarf göndermiş. Saliha’nınki şans eseri Tuna’nın eline geçti. Tuna artık Ali Yusuf-Aslıhan konusunu detaylı olmasa da biliyor. Hatta Aslıhan’ı araştırmaya da başladı. Buldukları ölmeseydi Fikret konusunda daha çok işe yarardı ama şimdiki durak Saliha olur herhalde. Hele de Ali Yusuf ile ikisi sevgiliyken…

Saliha kendi zarfını görmedi ama Fikret gördü. İlk tepkisi de tabii ki Aslıhan’dan defolup gitmesini istemek oldu. Sanıyorum dizinin başından beri ikinci kez Saliha’ya hak verip takdir etti. İlki de bu bölümdeki iş başarısıyla ilgili oldu. Adamın Saliha’yı annesiyle ilişkilendirdiği için gıcık davrandığı belliydi. Aslıhan’ın demesine göre her daim ilk karısını sevmiş zaten. Aslıhan yenilgiyi kolay kabul etmeyip zor zamanlar için sakladığı yıllar öncesinin delilerini ortaya çıkarınca Fikret’in o ara kalbi tekledi işte.

İşte bu sıralarda Aslıhan’ın malum cinayet gecesinde ne yaşadığını izlettiler, ki pek bir güzel oldu. Merak ettiğim bir durumdu ve kafamdaki gibi bir şey çıktı. Haberden vazgeçmeye kalkan Aslıhan için evdeki hesap çarşıya uymamış. Olan da Ali Yusuf’a oldu tabii. Bu arada sanıyorum dikkatinizi çekti; Ali Yusuf’un Arda’nın babası olabileceğine dair vurgu yapıp durdular. Dizinin başında aklıma geldiği olduydu ama zaman çizelgesi işi bu. O konuya bir bakıvermek lazım…

Neyse, sonunda Şeytan Gökhan’ın da dahil olmasıyla Fikret’i ölüme terk ettiler; adamı bulan da zavallı Saliha oldu. Allah rahmet eylesin.

Eh, biraz da Sado’dan bahsedelim. Bu bölüm onun cephesinde çok yenilik yoktu. Fikret yüzünden borçlu olduğu adamların sabrı artık taşınca bu sefer dayak yedi ve Ali Yusuf’un eline kaldı. Ali Yusuf bu tedavi olayları sırasında ilk bölümde gördüğümüz hocasıyla karşılaştı. Sado hala Tezhanlı kadınlarıyla Ali Yusuf ilişkisini merak etmekte… Ali Yusuf’a Sado’nun peşindekilerin dediğine göre arabasının da kendisi gibi yürümüş. Gayet haklı bir durum.

Ela, kendisini görüp de göz koyan Kenan’a açtığı kapı nedeniyle zor bir durum içinde kaldı. Artık yazık mı olacak, katil mi olacak, yoksa Halil mi kurtaracak göreceğiz…

Not: Not: Bu bölümde Ali Yusuf ve Aslıhan ayrılırken çalan şarkı Pera’dan Kimseler’di.

Sanıyorum bu kadar efendim. Bakalım dizinin ve sahip olduğu hikâyenin geleceğinde bizi daha neler bekliyor?