Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Olay örgüsü olağanca karmaşık
Sezon: 1 Bölüm: 1

Prodüksiyon dillere destan :)

Sonunda Reaksiyon'un ilk bölümünü izledik, peki neler oldu? Kafalar allak bullak oldu- olay örgüsü olağanca karmaşık, karakter çok, hikaye çok. Ne yapalım sabırla izledik, kim kimdir anlamaya çalıştık.


Tekin'in müsteşar suikastinden çatışma anları..

Sahne Gürkan ve Öktem'in konuşmasıyla açıldı. Devletin içindeki bir yapılanmadan bahsettiler ve kurumları temizlemeliyiz dediler, bu işi yapacak adamlar için ise bordo bereli Oğuz yüzbaşı ve komiser Tekin Ulubatlı isimlerinde anlaştılar. Tekin hali hazırda Müsteşar Öktem'in koruma müdürü, müsteşar suikastinden sonra açığa alınıyor. Kendisi de anlam veremiyor tabi bu duruma çünkü müsteşar şu an onun sayesinde hayatta. Tabii canı ciddi sıkılıyor hatta kız kardeşinin gelinlik dükkanında gıcık bir müşteriyi yumruklayıp karakolluk oluyor. Emniyete alınıyor ki o da nesi?- karşısında müsteşar Öktem! Adamımız şaşkın tabii, iki yumruk attık diye milli mesele mi olduk diye düşünüyor ama olay başka- Öktem ağzındaki baklayı çıkarıyor ve gizli görevden bahsediyor. Ucunda ölüm bile olacak olsa kabul ediyor görevi, hem de hiç düşünmeden.


Sorma, dertliyim! Açığa alındım- gelinlik mi dikeyim?

Oğuz cephesinde ise işler öyle kolay değil, onunla konuşan istihbarat başkanı Gürkan oluyor, Oğuz onlara güvenmiyor ve teklifi kabul etmiyor. Şimdilik kabul etmese de ilerleyen bölümlerde görevi almasına neden olacak şeyler gerçekleşince o da elbet kabul edecek. Bu bölüm Oğuz'la Duygu'yu yan yana göremedik, buradan bakınca aralarında arkadaşlık ilişkisinden daha öte bir şey yok gibi görünüyor. Oğuz'un hastanedeki bakışından anlıyoruz ki o hala doktor Zeynep'e aşık. Zeynep hastanenin sahibi Çetin'le evli ve bir kızı var. Çetin ise Yavuz Aslan'ın adamı- bakanın ameliyatta öldürülmesi olayını ayarlıyor ve telefonda Dayı'ya diyor ki “Genç bir doktor var, kimsesi yok, suç onun üzerine kalacak.” Tabii biz burada şaşıp kalıyoruz- “Yahu bu kız senin karın değil mi? Zeynep'in kızı sana baba dedi? Acaba kızın babası Oğuz mu? Sanki Çetin'le Zeynep arasında tuhaf bir soğukluk var, hiç evli gibi değiller,” diye düşünceler kafamda uçuşurken bakan ameliyatta ölüyor- daha doğrusu Çetin'in planı sayesinde öldürülüyor ve Yavuz Aslan ilk galibiyetini almış oluyor. Yavuz Aslan slow motion dalıyor sahneye- bir kaç sahnesini izledikten sonra anlıyoruz ki bu adamın eli kolu çok uzun.


İşte bahsettiğim o aşık bakışlar :)

Bir de Oğuz'un iki askeri var Metin ve Soner astsubay, bunlar Mossad ajanı Avi'nin adamını konuşturup kayıt etmişler ve Yavuz Aslan nedense bu meseleden hoşlanmıyor- o kaydı ve askerleri yok edin emri veriyor. Askerler Oğuz'a bir şekilde ulaşmanın yolunu buluyor, Oğuz Duygu'yu ve Serdar komutanı bu askerleri kurtarması için yolluyor, kendisi gidemiyor çünkü o esnada İstanbul'da bu olaylar ise Diyarbakır'da yaşanıyor. Bu arada Oğuz'un tek başına en az yirmi kişinin koruduğu evi basıp Avi'yi infaz etme olayı var ki dillere destan -ne desem bilemedim- akıllar almıyor o kısmı. Metin ve Soner'e geri dönersek, kaydın bulunduğu hafıza kartını Duygu'nun çantasına atıveriyolar kimse görmeden, çünkü öldürüleceklerini düşünüyorlar- boşuna ölmemiş olalım diye düşünmüş olmalılar. Astsubaylar uçağa bindirilip İstanbul'a götürülmeden Serdar komutan yetişiyor ve uçağa biniveriyor son anda. Diyoruz ki tamam Serdar çocukları kurtaracak ama maalesef o da Yavuz Aslan'ın adamı çıkıyor, uçak İstanbul semalarında tam da inişe geçmişken Oğuz'un gözleri önünde havada infilak ediyor, Serdar son anda paraşütle atlayıp kurtuluyor. Varın Oğuz'un Serdar'dan alacağı intikamı siz düşünün sayın seyirci.


Müsteşar Öktem Bakanın cenazesi başında intikam yemini ediyor. .

Behzat Ç'den tanığımız Berkan Şal da kadroda Ceset Tayfun olarak, emniyet istihbaratçısıymış kendileri, polis geldi polis gidiyor yani. Behzat amirim Erdal Beşikçioğlu her zamanki gibi karizma, çok iyi oyuncu. İbrahim Çelikkol tam asker havasına bürünmüş- ciddi bir surat, maaşallahı olan bir vücut, gergin bir çene, ha bir de boğuk bir ses! Bak o ses neden öyle boğuk o kısmı anlamadım. Nehir Erdoğan ve Selen Soyder'i çok fazla izleyemedik malum karakter çok, ilerleyen bölümlerde değerlendirelim madem.


Yavuz Aslan ve cool bakışları.

Genel olarak yorum yaparsam; evet, hikaye çok derin, çok fazla karakter var ama daha ilk bölümden hepsini tanımasak olmaz mıydı mesela? İlerleyen bölümlerde yavaş yavaş tanısaydık da kafamız karışmasaydı keşke bu kadar. Bir olaydan yola çıkıp karakterlerin yolları teker teker kesişseydi keşke dedim. İlk bölümden hikaye bizi davet etmeliydi- etmedi- kim kimdir derken bölüm bitti. Yapıma ciddi mesai ve para harcandığı belliydi, ah bir de senaryo akıcı olsaydı! İlk bölümün günahı olmaz diyeceğim- olayları iyice kavrayınca lezzetli hale gelebilecek potansiyelde bir iş. Umarım diğer bölümleri bu kadar hırpalanmadan izleyebiliriz.


Savcı Duygu, Metin ve Soner astsubayları kurtarmaya çalışırken. .


Oğuz ve Tekin daha ilk bölümden boğaz boğaz geldi!
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR