Hazal Hazal Hazal… Biz izlemekten ve yazmaktan bıktık, sen görgüsüzlükten bıkmadın. Kızının yalanlarını her seferinde gözünden şıp diye anlayan Cihan ise bu sefer nasıl olduysa Hazal’a inandı ve soluğu mağazada aldı. Sorgusuz sualsiz çocuğun ağzını burnunu kırdı. Bu iş burada bitmez tabii.

Hazal’dı, Rahmi’ydi, Ozan’dı derken yorgun düşen Cihan soluğu klüpte aldı. Cihan’ı da klüplerde görmek biraz şey değil mi? İki sezondur izlediğimiz Cihan normalde kafası bozulunca sakin bir yerlere giderdi. Bir anda nereden çıktı bu “Cihan Bey hep bu klübe gelir,” muhabbeti onu anlayamadık. Ne tesadüf ki o akşam Ayşe ve gereksiz arkadaşı Leyla da orada. Leyla peki neden ikinci bir Derya oldu? Hem insanın kankası evli çocuklu adama yükselir mi? Daha ortada fol yok yumurta yokken, Ayşe bile önemsemiyorken Leyla resmen kızın beynini yaktı. Ayşe Cihan’ı stalklamaya başladı bile. Bir de bizim zamanımızda klübe kotla tişörtle gitmek büyük kezbanlık sayılırdı. Anladığım kadarıyla ortamlar bayağı değişmiş. Ayrıca dansederek bir erkeği etkileyeceğini sanmak çok Yeşilçam Ayşe’cim, oraları da geçeli bayağı oldu biz. 2016’ya gelsene, burası çok güzel..

Veee oğlumuz oluyoooor! Üstelik ismi bile hazır. Henüz biz öğrenemedik ama Dilara ve Harun geçmişte bu konu hakkında konuşmuşlar. Dilara bebeği için Harun’un istediği adı seçeceğinin sinyallerini verdi. Ama ah Dilara, peki bebeğinin mutluluğunu yaşarken gözlerine çöken hüzün? Oğlunu kiminle büyüteceksin Dilara? Seni gerçekten seven Harun’la mı yoksa hayat enerjini emen Cihan’la mı? Ah Dilara… Cihan hepimizin hayatını, kalbini, ruhunu çaldı. Ama sen? Açıkçası Dilara-Harun buluşmasının çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğini hissediyorum, umarım yanılmam.

Kan emici demişken Harun’un Özkan’ın atölyesine kadar girdiğini öğrenen Cihan yemedi içmedi Dilara’ya yetiştirdi. Bu Cihan’ın Harun’a olan öfkesini Dilara’ya defalarca kusmasından gına geldi. Dilara’ya da artık sinir gelmiş olacak ki Cihan ağzından tükürükler saça saça konuşurken o kadar güzel dinledi ve gözleriyle o kadar ona inanmadı ki… Dilara’nın son birkaç bölümdeki o yıkılmış, her şeyden vazgeçmiş hali karakterine çok tersti. İki sezondur izlediğimiz o güçlü kadını bu halde Cihan’ın karşısında ezilirken görmek hiç iyi gelmedi bize de. Ama bu bölümle birlikte Dilara yavaş yavaş kendini toparlıyor. Bunda en büyük etkinin Harun’un inatla sevgisini ispat etmeye çalışması olduğunu düşünüyorum. Nana’nın evinde karşılaşmaları, kahverengi defterde yazanlar.. Dilara Harun’un hislerinden emin oldukça iyileşti, kendine geldi. Dilara’yı yıkan şey Harun’un Cihan’dan intikam almak için gelmiş olması değil, kendisini aslında sevmediği ihtimaliydi. O ihtimal zayıfladıkça, geri kalan hiçbir şeyin Dilara’nın umurunda olacağını düşünmüyorum. Siz mutlu olun da, gerekirse ikiniz birlikte yıkarsınız Cihan’ın imparatorluğunu...