Sonra bayılmışım.
-HBO yansın mı? + YANSIN!!!
Jenerik sonunda biraz olsun sarsılıp kendime geldiğimde taşlar bir bir oturmaya başlamıştı. Jason vakti zamanında Eric’in kanını içmişti ve Eric’i ilk arzulaması değildi ama ilk kez bu kadar cüretkar sahnelenmişti. Eric’i kendime sahiplenmiş olsam da sahneyi beğendiğimi söylemeden geçmeyeyim. Afallamamı atlatıp ikinci kez izlediğimde Jason’ın uyanışına kahkaha atmaktan kendimi alamadım. Bir diğer güldüğüm sahne tabii ki yine Jason’dan geldi. Adli inceleme yapan bir polis edasıyla pizzanın tadına bakıp “iki buçuk gün” deyişi, bölümün yıldızının Jason olduğuna kanaat getirmemi sağladı AHAH!
Analiz gibi analiz!
Aslında sadece bu sahneye dair yazsam belki de yeterli. Bu girişin üstüne çıkabilecek bir olay olmadığı gibi kofti de bir bölümdü yine. Ama kendini yeni bölüme kadar konuşturacak mı? Konuşturacak.
Sookie’den başlamak gerekirse kendini suçlayan halet-i ruhiyesi hala düzelmiş değil, sürekli ağlamaklı modda takılıyor. Ekiple hastalıklı vampirlerin haşat ettiği diğer kasabaya gidip ona eski aşkı Bill’i hatırlatan günlüğü okumak dışında bir numarası olmadı bu bölüm. Sookie’nin o zamandan bu yana hala ağzına gömmelik olduğunu hatırlamamız için de ayrıca bir vesile oldu bu sahne. Bölüm boyunca mızırdanmaktan öte bir hareketi olmasa da son sahnede Alcide’i evde bırakıp bir cengaverliğe soyunmuş gibi görünüyor. Herhalde kendini yem olarak kullandıracak, eh kısmetse de ölür. Bunca sezon bekledik de bi ölemedi demeyiz. Bir de sevgili Anna Paquin, oyunculuk konusunda ısrarlı mıyız hala? True Blood’dan sonra bu işleri bıraksan diyorum.
Biraz amiyane tabi olacak kusura bakmayın ama kasabalı direkt mala bağlamış durumda. İlk önce Sam’e inanıp umut dolu tavırlar sergilerken şu geçen bölümden beri kaşınan abinin gazıyla bir anda kendilerini ellerinde silahlarla kahramanlık taslarken buldular. Andy’nin peri kızı da esir düştü. Jessica, karanlığın henüz çökmemesi sebebiyle kapana kısılmıştı. Andy de artık Jessica ile işbirliği yapmak zorundaydı.
OOFFF ne yapacağız bu Tara’nın histerik annesiyle? Vampir kanının kafa yaptığına inanmayıp Tara’yı gördüğünü düşünen bu hanımefendi, bu bölümde elini tavaya bastı. Tara’yı da görsek görsek herhalde bu şekilde annesinin hayallerinde göreceğiz artık. O değil de hani kanını içtiğiniz vampir sizin acınızı hissediyordu da hemen alarma geçiyordu? Bu kadın uykunun en derininden uyandırdı Willa’yı. Bu da mantık hatası olarak dursun burada bari.
Keşke sıralı ölüm olaydı da annen öleydi be Tara.
Arlene, Nicole ve Holly de canlarının derdindeydi doğal olarak. Bizim hastalıklı vampirlerden biri tanıdık çıktı da bunlara umut doğdu. Lakin bu tanıdık vampir (kendisi çocuklarının has öğretmenlerindenmiş) kaçarken kendisine gereken enerjiyi sağlamak için Arlene’den beslenmeye girişince buna bir haller oldu ve patlayıverdi kadınceğiz. Hastalığının son demlerini mi yaşıyordu? Yoksa Arlene’in kanında mı bir şey vardı? İzleyip göreceğiz.
Fedakar öğretmen hanım. Patlamadan az önce.
Bu kadar fasa fiso, müsamere tadında sahneleri izlerken Pam’i çok özledim. En başta ağzımıza bir parmak bal çalıp kapanışa da bir damla saklamışlardı neyse ki. Lakin bu bal acımsıydı. Pam, uzun uğraşlar sonucu Eric’i bulmuştu! Un-fucking-believable! Eric de hastalanmıştı! :(
Pam ve Eric’in aşırı acıklı hikayesi…
Son sezon olması sebebiyle Eric’in öleceğini düşünmekteyim ve beklentim oldukça trajik ve epik bir veda olması yönünde. Eric’i başından beri hiçbir mutlu sona oturtamamıştım zaten. Sookie’yi geç, Pam’e aşık değil? Bulduramadınız şu yiğit vampire gönlüne göre birini!
Sanmıyorum ama haftaya daha içi dolu, özlediğimiz heyecanı bize tekrar yaşatacak bir bölümle görüşmek üzere…
