Geçtiğimiz hafta Sarah, Felix ve Kira ile birlikte, Kira’yı içinde bulundukları karmaşadan uzak tutmak ve olacaklardan korumak için uzaklara yol alıyordu. Bu hafta öğrendik ki Sarah’nın tek amacı Kira’yı korumak değil, O’na yeni bir şans yaratmakmış. Elbette ki bu şans da Kira’dan sekiz yıldır özenle saklanan babasından başkası da olmayacaktı. Sarah’nın sekiz yıl önce, dolandırmak için yakınlaştığı ve –Kira’ya anlattığına göre- âşık olduğu Cal’ın hali vakti yerinde oluşu, Kira’ya güzel bir hayat sunabilecek oluşu Sarah’ı dolandırarak kaçtığı adama doğru gitmeye mecbur bıraktı. Cal, şimdilik inanılmaz güvenilir bir profil çiziyor. Hatta o kadar iyi niyetli görünüyor ki; kendisini dolandırarak ortalıktan kaybolan kadına olan hislerine karşı dahi koyamıyor, “Sen benim babam mısın?” diyen ve daha önce hiç tanımadığı bir kız çocuğunu hemen sahiplenerek yumuşayabiliyor. Ben –herkeste olduğu gibi- temkinli yaklaşmak adına ufak bir kapı bırakıyorum ama şu anlık Cal’dan herhangi bir şey için şüphelenmek mantıklı da değil. Çünkü Rachel’ın ekibi veya Prolethean’lar Kira’yı bile yeni öğrenmişken, babasını bulmaları ve bunun üstüne de Sarah’nın O’na gideceğini hesaplamaları mümkün değil.
Sarah’nın, Kira için Cal’a ulaşmasının ardından Cal ve Sarah arasındaki küllenmiş aşk yeniden alev aldı ya da Sarah tarafından böyle olması istendi. Felix ile olan konuşmasına baktığımızda Sarah’nın, Kira’ya karnı acıktığında yiyecek çalması gereken ya da kamyonda uyuması gereken bir hayat yaşatmak istemediğini görüyoruz. Cal’ı da Kira için tek şans olarak gören Sarah, elinde tutmak için bu şekilde yaklaşmış olabilir. Hatta Cal’ı tüm olan bitenden uzak tutmak istemesinin sebebi de elindeki tek şansı da kaybetmek istememesiydi. Amma ve lakin ben Sarah’nın şu anlık sadece Kira için yanaştığı Cal’a daha sonra gerçek manada âşık olacağını düşünüyorum. Daha önce Sarah’nın böyle duygusal bir ilişkiyi Paul’la yaşayabileceğini düşünüyordum fakat beni arka arkaya hayal kırıklığına uğratan ve sağlam bir karakter gösteremediğini düşündüğüm Paul’u ışık hızıyla bu listeden çıkardım. Paul, Rachel’a karşı –cesareti elverdiği ölçüde- Sarah’nın gözü ve kulağı olsun bu fazlasıyla yeterli şu an zira Cal gelir gelmez gönlümü kazandı.
Sarah’nın Cal konusunda söylediği yalan Kira ile ilişkisini zedelemedi ama Felix’i bir hayli incitti. Sarah için her türlü tehlikeyi göze alan Felix, bu kadar önemli bir bilginin kendisinden saklanmasından dolayı çok kırıldı ve yine Sarah’nın “yeni hayat” konusundan Felix’in fikrini dahi almaması O’nu fazlasıyla üzdü. Felix her durumda Sarah’nın yanında yer aldı ve Allison O’nu arayıp yardıma ihtiyacı olduğunu söylediğinde de yine Sarah’yı seçerek yanından ayrılmamıştı. Sarah’nın “yeni hayat” kurarken kendisine koşulsuz güvenen Felix’e hiçbir şekilde danışmaması O’na kendisini fazlalık olarak hissettirdi ve Sarah’yı belki de ilk defa ardında bırakarak kendisine gerçekten ihtiyacı olduğunu düşündüğü Allison’nın yanına doğru yola çıktı.
Herkes kendi dertleriyle meşgulken Allison ise Aynsley’i öldürmüş olmanın verdiği vicdan azabı ve Donnie’nin gözlemcisi oluşunun kesinleşmesinin üzerinde yarattığı baskı ile boğuşurken sığınağı olarak gördüğü haplarına ve içki kadehlerine tekrar sığınıyordu. Aynsley’in bir hayalet gibi üzerinde dolaştığı tiyatro salonu da Allison’ın işini hiç kolaylaştırmıyordu. Üstelik ikinci bir gözlemci olduğunu düşündüğü Angie de mevzu ile ilgili daha fazla bilgi alabilmek için bu yanlış zamanda Allison’a yanaşınca, içindeki sıkıntı son safhaya ulaştı ve iç dünyası içinde çıkılamayacak kadar karışık hale geldi. Kendisine yol gösterecek ya da destek olacak herhangi biri de olmayınca battıkça battı ve en dibi de tiyatro sahnesinde gördü. Allison’la ilgili şu anlık içimi en çok rahatlatan şey o tiyatro salonunda Felix’in de olması, o bir şekilde Allison’ı toparlayacak ya da akıl hocalığı yapacaktır.
Cosima, hastalığıyla ilgili araştırma yapmak için çıktığı uzun yolda hayatını kaybetmiş bir klon olan Jennifer ile tanıştı. Alman olarak da bilinen Katja ve Cosima’yla aynı hastalığa yakalanmış olan Jennifer her gelişmeyi video günlük tutarak kaydetmişti, bedeni de hastalığın gelişimi ile ilgili Cosima ve Delphine’e fikir verecekti. Delphine ile birlikte araştırmalara başlayan Cosima için kendi hastalığına yakalanan ve günden güne eriyip biten Jennifer ile yüzleşmek, üstüne de ölü bedeninde inceleme yapmak zorunda olmak elbette ki hiç de kolay değildi. Araştırmaları sonucunda hastalığım rahimden yayıldığı kanısına varan Cosima ile Delphine’in araştırmaları yine Sarah’nın doğum yapabiliyor oluşuna bağlanacak gibi duruyor.
Helena’nın Prolethean’ların elinde kurtarılmayı bekleyen bir kurban olduğu önceki bölümlerde de gün gibi aşikârdı. Din ile meşru kılmaya çalıştıkları sapkınlıkları Helena üzerinde denemeye hazırlanan Prolethean’ların ilk hedefi elbette ki daha önce de ortaya attıkları tezin doğruluğunu test etmek amacıyla “doğum yapabilmek” üzerine olacaktır. Tüm “aile”nin katılımıyla gerçekleşen nikâhımsı olay da sanıyorum ki bu mevzuyu meşru kılmak amacıyla atılmış bir adımdı. Bunun dışında Helena ile ilgili çok güzel bir detay vardı bu hafta; Helana’nın, Sarah’yı yaşananlara rağmen hala ailesi olarak kabul ettiğini gördük. Helena -her ne olursa olsun- Sarah’yı gerçekten ve hala çok seviyor, ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Bu yolda, eninde sonunda, birlikte yürümeye başlayacaklarına da inanıyorum.
Art ise, ne kadar tehlikeli bir işin içinde olduklarını bizzat Sarah’tan öğrendikten sonra Angie’yi bu pis işten uzak tutabilmek için tüm kozlarını oynuyordu. Angie’yi uzak tutmak istiyordu fakat kendisi bu konuyu ardında bırakamıyordu. Kendisini çağıran sese karşı koyamayan Art, Prolethean “ailesi”nin en yakınına kadar girmekten de çekinmedi. Helena ile Sarah arasındaki köprünün Art olacağını düşünüyorum ve yine Art ile Sarah’nın yapacağı işbirliği sonucu Helena’nın Prolethean’ların elinden kurtulacağını düşünüyorum.
Art ise, ne kadar tehlikeli bir işin içinde olduklarını bizzat Sarah’tan öğrendikten sonra Angie’yi bu pis işten uzak tutabilmek için tüm kozlarını oynuyordu. Angie’yi uzak tutmak istiyordu fakat kendisi bu konuyu ardında bırakamıyordu. Kendisini çağıran sese karşı koyamayan Art, Prolethean “ailesi”nin en yakınına kadar girmekten de çekinmedi. Helena ile Sarah arasındaki köprünün Art olacağını düşünüyorum ve yine Art ile Sarah’nın yapacağı işbirliği sonucu Helena’nın Prolethean’ların elinden kurtulacağını düşünüyorum.
Gerçekten her anını çok ama çok beğendiğim üçüncü bölümü de böylece geride bıraktık, kaldı yedi hafta. Son anda Rachel’ın ekibinden olduğunu düşündüğüm “yetkili bir bey” tarafından “mutlu aile” umutları yerle bir olan Sarah, bu işten uzak tutmak istediği ama çoktan boğazına kadar batmış olan Cal ve geride bırakmak zorunda olduğu Kira için kaçmak bir çare değil sadece daha büyük bir sorun olacaktır. Ekstra bilgi; gelir gelmez benim gibi birçok kişinin güvenini ve sevgisini kazanan Cal’a hayat veren Michael Huisman’ı Game of Thrones’tan da hatırlayabilirsiniz, orada da fazlasıyla sevilesi bir karaktere can vermekte. Son söz; Orphan Black izleyin, izlemeyenleri uyarın lütfen.