Sam kolundan tuttuğu gibi Dean'i sığınağa getirdi getirmesine de nasıl olacak n'apacak diye kara kara düşündürmedi değil. Sam abisinden öğrendiği ‘aile her şeyden önce gelir’ mottosunu abisine telkin etmeye çalıştı durdu garibim. Valla ne yalan söyleyeyim, Sam Dean normale dönsün diye şırıngayı her batırdıkça onunla beraber yüreğim ağzıma geldi. Harflerin adamı olması her türlü araştırmayı yapması da yetmedi Sam'e.
Sam şırıngayı her sapladığında onunla beraber üç buçuk attım...
Dean'deki de katır inadıymış arkadaş. Ben halimden memnunum da memnunum diye Sam'in onu bulma sevincini burnundan getirdi. Ya açıkçası ilk özetliyorumda da söylediğim gibi Demon Dean'i sevmiştim ben. Lakin Sammy'ciğimin de sahipsiz kuş gibi yalnız kalmasına gönlüm razı gelmedi. Dean aslında hangimiz canavarız başlıklı tartışma konusu yerinde olmuş. Evet Dean Jerk'in önde gideni olabilir. Cehennemde işkence eğitimi almış bir sadist de olsa hep bir kırmızı çizgisi var onun. Karşısındaki gerçek kötü değilse amacına ulaşmakda mübah sınırı var. Ama altıncı sezondan da hatırlayacağımız üzere Sam'de o çizgi yok. Lucifer'in bedenini taşımasından mıdır artık bilmiyorum ama her zaman sınırsız olanın imkan verilse canavarlaşacak olanın hep Sam olduğunu düşünmüşümdür. Zaten bu bölümdeki flashbackde senaristlerin de seyirciye hatırlatmak istediği de tam olarak buydu bence. Kâbil'in mührü Dean'de olabilir lakin mühür Sam ile bütünleşirse olacakları tahmin eden Dean'in mührü taşımaya gönüllü olmasını unutmayalım bence.
Cehennemin Kralı bürokratik işlemleri hallederken...
Crowley'e Aşık olanlar kulübü kuruldu mu bilmiyorum ama bence Supernatural izleyen kimse kendisine karşı boş değildir. Yani cehennem'in kralından bahsediyoruz şurda ama Crowley ekrana çıkınca ''cınııığğm yaa'' demeyen de yok gibime geliyor. Ki bu bölümde adamın dibi olduğunu koca kafalı Castiel'i kurtarmasıyla bir kez daha ispatladı. Kral tahtında kurumlanırken bile İngiliz asilzadeliğinden zerre ödün vermemesi de takdire şayan valla. Crowley ile WingMan olmak isteyen hevesli arkadaşa ve makus sonuna sesli güldüm. İnformationMan ismini taktığım sakallı amcanın devamlılığı var mı bilmiyorum ama Crowley'nin en cool hizmetkarı seçtim kendisini. Ya kendini kutsal yağ ile yakan fanatikten bir numara çıkacak gibi değil mi sizce de? Yoksa ben mi fazla kuruntuluyum. Ya şurda cehennemin kralı için evhamlandırıyorsunuz ya beni bravo, tüm algılarımızla oynuyorsunuz yeminle. Dean'in her türlü puştlhpylrduğu yapmasına rağmen ona kıyamayan Crowley <3 Ben...
Kadın daha n'apsın senin için? Koca kafalı Cass!
Castiel ve Hannah meselesine de değinmek istiyorum. Cass'i match'lemek istediğim yegane varlık Meg olmuştu bu zamana kadar. Lanet gelsin ki onun da başını yediler. Şimdi elimizde Hannah var ama Cass tam bir öküz olduğu için maviş gözlü Hannah'cığın hevesini kursağında bıraktı tabii. Amacımız var da, dolambaçlı yollara girmeyelim de hislerimizi karıştırmayalım da bık bık da bık bık.. Odunsun Cass, hâzâ odun... Hayır yani tanrı kaçmış ortalarda yok, Metatron Cennet'in şâkülünü kaydırmış hala ne amacı ulan? Melek de olsa bir gevşemek istenmez mi? ( ahahaha istemez mi insan diyecektim) Koca kafalı, kakma akıllı Cass'ciğim nasıl bir hatun beklentisi içerisindesin bilmiyorum ama Hannah on numara kadın valla. Andropozlu adamlar gibi trip yapma kadına.
Havalı bir giriş yaptın ama Bir Abaddon değilsin beybi..
Demon Dean'i sevmiştim ben ama üçüncü bölümde mevzuyu uzatmayıp normale döndürdüler. Adamlar story line'ına güveniyorsa demek. He sezon ortasında konu sıkıntısına girip abuk subuk bölümler çıkarırsanız saydırma hakkımı muhafaza ediyorum. Son sahnedeki abla kimdir, ne'cidir gayet de merak ettim açıkcası. Lakin, kendisi hakkındaki ilk görüşüm; Bir Abaddon karizmasında değil..
Bu arada bu bölümü Jensen Ackles yönetti. Bu ilk yönettiği bölüm değildi tabi.. Açıkçası aktörlüğünün yanı sıra yönetmenliğini de beğeniyorum ben. Bölümün genel karanlık ve gerilimli havasının altından başarıyla kalkmış kendisi.
Sonuna kadar okuyan gözlerinize sağlık.. Haftaya görüşmek üzere...