Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Mira ve arkadaşları iş başında!
Sezon: 1 Bölüm: 24

Mira’nın Yaman Checklist’i kim bilir kaç sayfa, kim bilir neler var kafasında?

MedCezir bu hafta bölümden taştı desem yeridir söyleyeyim baştan. Bomba üstüne bomba patladı. Gelen gidenden başım döndü resmen.

İlk olarak Yaman’ın, lisede en iyi dersinin Edebi Metinler olduğunun ortaya çıkmasından bahsetmek istiyorum. Annesi, babası ile çekip gitmemiş ama babası da dönüp dolaşıp bulmuş onları. Yaman’ın tüm bunları Mira’ya betimlemelerle anlattığı sahne bana eski bir travmamı hatırlattı. Kuzey ve Zeynep’in, Banu’nun tasarladığı iş gezisi görünümlü arabulucuk tuzağında, sabaha kadar otelde uzun uzun konuşmalarının bir remake’i olmuş oralar. Zeynep seven birisi değildim, pek hoşlanmamıştım o sahnelerden. Yaman ile Mira’dan da, Kuzey’in en büyük hatası Zeynep ile sahnelerinin remake’indense, bir Bihter-Behlül sahnesi tekrarı bekliyorum ben. Neyse yani pek Yaman’ın babasına ne olmuş, sesi neden öyle, Turunç Nadir bir twitter fenomeni mi pek kovaladığım konular değil. Oralardan tek cebimizde kalan Nevin’in hükümet gibi kadın olduğu. Çok karizma çok, üstelik sahnede de iyice devleşiyor. Bu arada Yaman sonunda saçlarını tamamen kaldırdı güzel oldu. Öyle gözüne gire gire olmuyordu. Ama dikkat ettim, Yaman saçlarının ucuna sun in yapmış. Sarı sarı uçları şimdi belli oldu.


Eylül’ün şu yukarıdaki kombini tek kelimeyle harikaydı!

Yaman’ın peşinden bir İzmir’e gidip bir kordon sefası yapmadan dönen Mira, Eylül ve Mert bende eskisinden çok farklı izlenimler bıraktılar. Eylül’ü bu bölüm bayağı sevdim ben. Beklediğim ikinci kız değil de güzel bir komedi faktörü oldu. Selim’in teyzesinin Kenan hakkındaki duasına o da ‘’Amin,’’ dedi ya böyle gayet doğal, orada yanaklarını sıkasım geldi. Bir de şey var tabii ‘’Taş kuzenin mi?’’. Cem ve Bahriye’ye sonradan değineceğim ama bunlar çok iyiydi. Mert ise İzmir stili, telefon kabından yeleğine ve gömleğine baştan başa turuncu olmasıyla beni yıktı. Ben onu GAP çocuk kreasyonu tarzıyla seviyordum oysa. Lekesizlik olayını biraz yanlış anlamış. Baştan başa tek renk olmak istiyorsan Mert’ciğim, krem gibi uçuk tonları kullanmalısın. Turuncuyu seçtiğin için senin Turunç Nadir olduğunu düşünmeye başladım. Zaten teknolojik zaafın konusunda da vurgular yapıldı bu bölüm. Kesin Turunç Nadir denen twitter fenomeni sensin!

Mira’cığıma gelirsek; açık konuşayım uzun zamandır o kadar sakin ki, dark side’ını çok özlemiştim. Tam olarak ‘Ailemizin Kötü Kızına’ dönüşmedi ama alıştığımız sevdiğimiz her hareketi flörtöz olan Mira’ya geri döndü sonunda. Cem’i gördüğü andan beri, yüzünden eksilmeyen gülümsemesi ve Yaman’ın ikisine dikkat kesilmesi çok çok güzeldi. Eee tabii Yaman sen bilirsin bu havaları. Mira, Orkun ile beraberken siz de böyle böyle takılmıştınız. Ama sen de haklısın Yaman çünkü Mira da az değil. Cem’e yemek uzatmalar falan, ayrılırken ‘’Ben de memnun oldum,’’ derken alt dudağını ısırıp, o eski mayhoş ses tonuyla konuşması çok çok tehlikeliydi. Ben Mira ve Yaman gibi sağlamlığı gözümüze soka soka oturtulan çiftlerin, birliktelerken üçüncü şahıslar yüzünden aralarının bozulması gibi durumlardan hiç haz etmem. Özellikle de üçüncü şahıs erkekse. Ben kötü kadın hayranıyım çünkü. Ama Orkunstar’daki durum çok farklı. Öteki adamı ilk kez sevdim çünkü ikinci erkeklerin sıkıcılığına sahip değildi, çok doluydu. Zaten Orkunstar’a artık bu aşkın üçüncü şahsı diyemiyorum bu aralar. Onun kendi hikayesi ilerliyor, ayrı bir gündemi var. Neyse bu küçük kıskançlık çabuk kapandığı için çok mutluyum ancak Mira’nın bu süzülmelerini çok özlemişim. İstediği kadar flörtöz olsun, şanındandır! Yaman’ın, Cem’e hemen Tozludere muhabbeti yapmasını da anlamadım. Çocuk nerden bilsin oraları Yaman! Paranoya oldu sende de.


Cem, kedilerin önüne atılmış ciğer gibiydi. (Kediler: Mira, Eylül, Hale, Tuğçe ve Eda)

Mira, Yaman ile ilk tanıştıkları zaman onun olduğunu sandığı kişiyle gerçekten tanışınca böyle dağıladursun; Tuğçe-Hale-Eda üçlüsü efsanevi sahnelere adım attılar. Üçünün sahilli, kuyu kazmalı, göz devirmeli ve bakışmalı toplantısı çok keyifliydi. Hale’yi arıyıp sormuyormuş ya o adam, içimden sevindim aslında. Tamam yani sonuçta annesine rahatsızlık verdi yeter artık. Ömrünü dublajlı bir adamla geçirmek zorunda kalmadı. Hale’nin her sözüne, Eda ve Tuğçe’nin birbirlerine bakıp, sinsi sinsi gülüşmeleri ve Hale’yi Orkun konusunda kışkırtmaları çok güzeldi. En son Hale’nin ‘’Ben yaşıyorum, siz de öyle bakıyorsunuz işte!’’ çıkışını ayakta alkışladığımı söylemek isterim bu arada. Ya işte bunlar görmek istediğimiz hareketler, aferin kızlar kalbimin mean girl’lerisiniz. Bu arada Cem’in fotoğrafını, oradaki duygusal sahneyi hiçe sayıp çeken Eylül’ün kızlara göndermesiyle, Hale çocuğu gözüne kestirdi ben söyleyeyim. Zaten bu saatten sonra Cem, Hale’nin helali. Beraber olmazlarsa o çocuk ziyan olsun inşallah!

Hale’nin belalısı Orkunstar ise yine sahne perhizine girmiş. Ancak yerli dizilerde gördüğüm en iyi İngilizce konuşan karakter olduğu için bonuslu bir perhiz oldu. Böyle bir çekilme, zorlanma, tutukluk, kasıntılık ve kasma filan oluyor ya hep bizimkilerde, valla Orkunstar tık demedi çat çat çat konuştu. Karşısındaki yabancı adamın anadili İngilizce değildi ama bence. Alman falandı o herhalde. O vurguları yarıda kesilen aksan öyle yani bence? Akabinde Orkunstar, yetişkinlerin dünyasında yeni bir cepheye girişti. Reyhan Arsen ile tanıştılar ve bence çok güzel oldu. O kadının ilk çıktığında çok paçoz olduğunu düşünmüştüm ama birden ağırlık çöktü karakterine bu yüzden seviyorum onu. Üstelik Asım Şekip Kaya ile bir kızları var ve Orkunstar ile bu tanışmaları, Belalım’ın bekarlık hayatının bitmesinin bir işareti olabilir. Eğer Orkun ve Asım Şekip Kaya-Reyhan Arsen ikilisinin kızları bir arada olurlarsa; dizinin en zengin çifti olurlar. Hem Mithat Civanoğlu’nun mirası, hem Asım Şekip Kaya’nın parası hem de Reyhan Arsen’in network’üyle coşarlar. Hasan’ı tekrar işe almasını biraz anlamadım ama oncağız da sebeplensin dedim sonradan. Karısı çekti gitti falan.. Neyse her şeyden habersiz Yasemin’ciğim, Aylin’e iyi davranıyor bir de kıyamam. Yasemin, o kadını kendi kızı bile sevmiyor birazcık akıllan! Zaten o olay yüzünden Revenger Sude, Orkun’u Sedef’i satmaya zorladı. Yani krediyi batırdın yetmedi değil mi Sude? Bilirim yetmez ama abartma bence. Zaten kasanın anahtarı sende. Asım Şekip Kaya ile gördüğüm en uyumlu çift olacaksınız, rahat ol sen! 


Berenşah’ın kötülük kuyularından kötülük çekmeye tam gaz devam ettiği bir başka gündü...

Sude de Asım Şekip Kaya da bu bölüm çocuklarını hayal kırıklığına uğrattılar. Sude’nin Mira’yı evden kovması çok gereksizdi evet, ama işin dramatik boyutunun tadını almamız lazım. Mira ile Sude’nin hastalıklı bir anne-kız ilişkisi olması çok güzel, bunu daha da çok görmeliyiz. Ayrıca Sude boşuna kovmamış kızını anladık. Sedef de Faruk’a taşınınca, Sude’nin yine hedefi vurduğunu gördük. Sedef, Mira, Beren ve Ayşe aynı çatı altında tam bir ‘Bütün yılanlar toplandık’ oldular. Ev de Sedef’inmiş, tabii ki o sitede yaşayan ve yaşamayan her şey Asım Şekip Kaya’ya ait olduğu için hiç şaşırmadım. Sedef çok cooldu Küçük Sude Beyliceler’e karşı. Ancak benim bu bölüm en büyük hayranlığım Beren’e! Yok edici bir güç gibi dolaştı bütün bölüm. Sude’ye, Faruk’un evinden canlı yayın yapmasından kulaklıkla bir şeyler dinliyormuş gibi yapıp aslında Faruk ile Sedef’i dinlemesine kadar her şeyiyle saygı duydum. Hele hele Orkun’un para vermediğini duyunca yüzündeki pis sırıtış ile cehennemin kapılarının giriş kartını eline aldığı, Sedef ile Asım Şekip Kaya’nın kavgasını videoya çekmesi saygıdan da öte bende bağımlılık yaptı. Evet Beren bende bağımlılık yaptı!

Asım Şekip Kaya’nın kızlarına yaptıklarına gelirsek; ben adama kızamıyorum ya.. Yani Sedef’in hesaplarına ve mal varlığına el koyması, Lance’in paraları koparmaması için bir önlemdi sonuçta. Kredi olayı olsun, içki ruhsatı ve Orkun’un yüz çevirmesi olsun hiçbiriyle adamın alakası yok zaten. Ender’i ihbar ettiği de ortaya çıktı, ona asalet timsalim Ender çok üzüldü. Sedef’in bu bölüm çok iyi giyinmesinin yanında, Ender ve Sedef kardeşler çok asil gözüküyorlar. Annelerini çok merak ediyorum. Asaletten ölüyordur kesin (zaten ölü ama?). Neyse asiller ama babalarını yediler sonunda. Tabii ki Asım Şekip Kaya ölmeyecek ama şirkette gelenin gidenin vurduğu Yaman’a bir de o vurmuştu, şimdi Çokoprens’in kurtarmasına muhtaç kaldı. Teatral bir şekilde yere düşüşünü gören Yaman koştu gitti ama dedikoducu Semra, Çöp Ayşe ile konuştuğundan kapıyı açan olmadı. O kapıyı kırman gerek Yaman, sana güveniyorum! Ayşe de belasını buldu ama. Giray, Orkunstar’ı vuran o manyak ve Hasan sayesinde içeri girdi. Bu ‘kabuslar gecesi’ olayını sevdim ben. Faruk’un Ayşe’yi ezdiği gece, Yasemin de Mithat’ı öldürmüştü çevikliğiyle. Bu gece de, Asım Şekip Kaya kalp krizi ve Giray’ın girişi oldu. Olayli geceden kalbimde kalan, bu sefer Sude'ye karsi Ender-Sedef kardeslerin yaninda olmam.


Bahriye Hanım, Mert’e ‘’Be a slut. Do whatever you want,’’ tavsiyesini verirken.

Son kısmı sevgili Ayşenil Şamlıoğlu için ayırdım. Sandy’nin annesi, Selim’in teyzesi olarak uyarlanmış. Bahriye Hanım, Selim’in neden bu kadar sinir bozucu olduğunu, rengini belli ederek kanıtladı. Ender’e kibirli ve soğuk diyor ama kendi de bilmiş bir gulyabani gibi davranmış hep belli oldu. Tabii ki Bahriye Hanım, Yaman’ı sevecekti ve tabii ki Sedef, Bahriye Hanım’a ağız burun kıvıracaktı. Çok doğru tepkiler olmuş, bayıldım. ‘Anlayamazsınız’ ile coşan Mert’in cici annesine, kahvelerle yalakalık yapan Eylül’e de biraz kendi cici annene iyi davran demek istiyorum. Kadın yüklü Eylül’cüm o kadar ezme. Ayşenil Şamlıoğlu yani Bahriye, karakteriyle gıcık olsa da, gönülleri üzüntüye boğdu bu bölüm. Özellikle Ender ile sarıldıkları sahne gözlerden damlalar düşürdü. Umarım kısa bir süreliğine bizimle değildir. Ayşenil Şamlıoğlu’nu izlemek çok zevkli çünkü!

MedCezir uzak akrabaların getirdiği renklerin ve siyahların, ana kadronun da ailevi hesaplaşmalarının olduğu bir bölümle karşımızdaydı. Yaman ailesiyle ilgili gerçekleri öğrendi, Mira ailesinden darbeler almaya devam ediyor, aynı şekilde Sedef ve Ender de. Selim’in akrabaları hem kötü hem iyi haberlerle geldi, Orkun ise annesi için başkasının canını yaktı. Yani iki haftalık aşk yolculuğunun sonu bu hafta aileye çıktı ve çok da güzel oldu!
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR