Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Medeniyetler çatışması
Sezon: 4 Bölüm: 8

Yüzünde ketçap kalmış, dur alayım.

The Walking Dead’in temelinde, yaratıcıların kesinlikle aklımızdan çıkarmamamızı istediği çok önemli bir gerçek var. Başımıza ne gelirse gelsin bu dünyadaki gerçek tehlike insanoğlu, yani kendimizden başka bir şey değil.

Hikâyeyi baştan alalım, en baştan. Elma miti aklımıza kazınmış durumda olabilir ama insanoğlunun ilk ‘günah’ı artık değerin ortaya çıkışıyla başlar. Toplumlara yetecek miktarın fazlası üretildiğinde bu miktar, sömürü düzeninin tepesine oturtulabilme adına hâkim sınıf tarafından ele geçirilir. Paylaşım noktasında çatışmalar da kaçınılmaz olur elbet.

Paylaşılamayan şeyin iki çit ve devasa bir hapishane kampüsü olduğu düşünülürse (hele bir de o çitler gözümüzün önünde medeniyetin yıkılmasını sembolize edercesine yıkılıyorsa) bir durup düşünmek gerekir. Kaçmamız gereken zombiler mi yoksa biz miyiz? İnsanoğlunun kendini gerçekleştirme yolculuğunda; şiddet, silahlar ve bütün bunları yaratan bizlerden öte bir düşman var mı?

Bir toplumun devamlılığını ve hâkim sınıfın hâkimiyetini sağlamak adına önemli bir nokta da ortak düşman yaratabilme becerisidir. Vali Josh’un beş dakikalık tiradında herkesi gaza getiren nokta da budur aslında, “Bizim medeniyetimiz onlardan daha üstün; onların hepsi hırsız, katil ve yalancı. Onların lükslerine biz sahip değiliz,” dediği anda hem toplum bilincini yükseltir hem de insanlığı bir araya getiren en önemli şeyi, ortak düşmanı yaratmış olur.

YANAN KULE (YA DA GÖNDERME ARARKEN DOLUYA TUTULMAK)
Bir başka nokta ise ideolojik ayrılıklardır. Diktatör vali, hapishane kuşlarının konseyiyle dalga geçer: “Konsey mi? Hershel mı var konseyde? Michonne mu var? Buyurun size konsey. İkisi de benim elimde.” Oligarşi yoktur, Rick “Gelin siz de lider olun,” dese de zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan proletaryayı, hâkim sınıfa girme vaadiyle bile ikna edemez.

Çıkar savaşında tıpkı ulus, vatan, toprak gibi yaratılan kavramlara paralel olarak zombiler de bir araçtan başka bir şey değildir. Zombiler düşman bile değildir, sadece insanlığımızı sorgulatmak için ordadırlar. Kuşatma esnasında zombiler sese gelip hapishane için daha büyük bir tehlike oluşturmaktan başka bir tehdit yaratmaz. Darbe yapmak için getirilen tank bile siper olarak kullanılan zombilerin yardımıyla patlatılabilir bir 28 Şubat gününde. Bu darbe Rickgiller’in medeniyetini 10 sene geriye götürür, önemli olan medeniyetin bekasıdır çünkü, ölenler kimseyi ilgilendirmez.

İLK ZOMBİYİ GÜNAHSIZ OLANINIZ ÖLDÜRSÜN
Günah mitine geri dönelim. Olayların fitilini ateşleyen en günahsız olanın yani Hershel’ın öldürülmesidir. Hershel bir İsa figürü olarak bizim günahlarımız için ölmüştür. (Bu noktadaki tek eksik Hershel öldükten sonra çarmıha gerilmiş İsa figürü olarak bir sahnenin olmaması. Sizin gibi Hıristiyanlara yakıştıramadım TWD ekibi.) Rickgiller dayanamaz “Al kırdın kırdın,” diye veriverir coşkuyu.

Carol’ın gaza getirdiği ufacık çocuklar da bunlar kimdir, neyin nesidir demeden günahkâr olurlar, insanoğlu kötüdür elbet, hayatında eline ilk kez silah alan çocuk kafadan vurabilir attığını. Çamurla oynamaktan hoşlanmak dışında bir şey yapmayan küçük kız Meghan da çamurdan zombi tarafından öldürülür. İnsanlık çamurdan yaratılmıştır ve çamurdan olur olmaz günah işlemeye hazırdır. Ya da o karmaşada ne olduğunu bile anlamayan bebek Judith’e olur olan. (Bebek zombi göremedik diye üzülen tek ben miyim?)


Tankı da al da profil fotosu yapalım.

Suçlarından (günahlarından) arınmak için tıkılı kaldıkları hapishaneden çıkabilir artık Rickgiller. Günahlarının bedeli ödenmiştir, günahsızlar sayesinde; Hershel, Meghan ve Judith sayesinde.

(Son bir not, The Walking Dead’in en önemli başarısı “off yine sıktı bu dizi,” dediğiniz noktada sizi tekrar müthiş bir bölümle içine çekebilmesi. Bekle şimdi Şubat’a kadar.) Editörün notu: Bekledik, anlamadan geçti zaman. Bu gece sezon arası bitiyor.

 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR