MedCezir, koca bir elli bölümü geri bıraktı. Daha nice ellilere demek istiyorum çünkü benim bir diziyi sevme kuralım aynı BBG zamanları gibi 7/24 olanları izleme hissi uyandırmasıdır. MedCezir’i de öyle izlerim, biliyorum yani. Ellinci bölüm Yaman-Mira’nın beklenen barışmasıyla bitti. Güzel bir kavşak oldu ama bakalım haftaya neler olacak?
Yaman bu bölüm hayatıyla ilgili çok önemli bir karar aldı. Kenan Koper’i silmesi tabii ki de uzun süreli bir şey olmayacak ama yine de Yaman gibi selam verdiğini bile sırtında taşıyan birisi için güzel bir kişisel gelişim oldu. Bu zamana kadar Mira ile ilişkilerindeki aksaklıklar bundandı bence. Bravo Çokoprens! Biraz özelini belli et ama değil mi? Yaman ile ilgili bir diğer konu da Nevin ama onun için apayrı bir bölüm ayırdım. Neyse devam edelim. Yaman sonunda Altınkoy’daki b.f.f.’ini buldu: Beren! Yani Mert de var, evet ama o daha çok ‘kendine bile hayrı yok’ kategorisinde. Beren-Yaman iş birliği sadece Beren’i değil, bizi de mutlu etti. Her fırsatta dokunmalı etmeli, nar soymalı hareketler çok güzel oldu. Bir kadının kalbine giden yolun sürekli temastan ve mutfakta başarılı olmaktan geçtiğini bilmesi çok güzel. Şu geri dönme, barışma hikâyeleri gerçekten arada tarafların kendisi olunca çok daha zor oluyor. Yaman’ın Mira’nın ona verdiği zamana karşı sabırsız olmasını o kadar iyi anlıyorum ki. Ayrı kalınan her dakika bile çok zorken beklemek iyice acı Yaman için. Biz de barışma telaşı bahanesiyle gerçek Yaman ile tanışıyoruz gerçi. Kendisine yüklediği bütün rollerden sıyrılmış ‘Salt Yaman’ ile.
Peki Mira? Şöyle söyleyeyim ben açıkçası bu kadar güçlü bir Mira Beylice göreceğimizi sanmamıştım. Bizim bildiğimiz Mira, Yaman konusunda gururunun üzerinde tepinerek ağlayan bir kızdı. Şimdi ise durum çok farklı. Bütün o oyunlardan, karanlık tarafa gidip gelmelerden, çocuksu kıskançlıklardan, saçma sapan etnik veya ırksal ayrılma durumlarından arınmış bir ilişki istiyor haliyle. Bunların hepsi Yaman’ın da suçu değil tabii ki, Mira’nın da hatalı olduğu yerler oldu. Yine de yorgunluk bambaşka bir şey ve Mira bu sefer tamamen huzurlu bir ilişki istiyor. Bu yüzden ayrı kalmaya katlanıyor. Ama en azından her kadın gibi âşık olduğu erkeğin kendisine ait olduğunu bilmenin verdiği güven var. Mesela artık o kadar emin ki Yaman’ın onu sevdiğinden… Dans Gecesine Elif ile gelecek olması bile hiç umurunda olmadı. Bazı güvenler başta verilmezse sonradan böyle zor şartlarda elde ediliyor işte.
Bu hafta yine ayrı ayrı Mert ve Eylül’den zevk aldığım bir bölümdü. Galiba ikisini beraberlerken çok tutamıyorum. Gerçi finaldeki kameranın gözünden dans sahneleri güzeldi. Birkaç haftadır Cosmos’un yeni versiyonundan mıdır nedir Uzaycı’ydım ama yetti artık. Gerçekten Uzay’ın her sahnesinde gözlerimi devirirken yoruldum. Nedir bu çocuğun hala kendisini kabul ettirme çabaları? Vardır böyle, gruplarda yeni gelen hep bir nabız yoklama peşindedir. Bu Uzay da Orkun ile kankalık denedi olmadı, Orkun’a gıcıklık denedi olmadı, Elif’i savunmalara girişti olmadı, Eylül’e asıldı olmadı, Mert’e asıldı olmadı, Mert’i düşman ilan etti olmadı… Yani o açık arttırmadaki dans olmuştu mesela neden oradan tekrar buralara geri geldi bu çocuk? Az geride dur değil mi bir insanlar sindirsin? Bir de Asım Şekip Kaya yalakalığı yaptı bu bölüm. İşte ilgi çekmek için şebek olmak diye buna denir. Oysa Mert Asım öyle miydi bu bölüm? (Mert’i her sevdiğim bölüm ona Mert Asım diyorum galiba.) Doğal şebek halleriyle ne kadar tatlıştı. O dans figürleri? Kursta partneriyle çalışırlarken belini gere gere, sanki biraz sonra uluslararası bir dans yarışmasına katılacakmış gibi durması falan çok güzeldi. Yaman da bir tereddüt gelmiş Mert’in yanına ama o da hemen nasıl ısınmış da ‘’Soldan dön, soldan!’’ diye Mert ile danslar etti öyle. Mert ile Yaman tam bir modern bromance. Bu yüzden o ‘’Kardeşim’’ lafları hiç yakışmıyor. Doruk ile Burak birbirlerine kardeşim desin yani, o lafın erkekler arasında düştüğü yüzeysellik onlara yakışır. Biz çok ‘karşim’ler gördük birbirlerinin arkasına dönünce sevgilisini çalan yani.
Sevgili Nevin için ayırdığım bölüme gelelim şimdi… Doğrusu Buluterler’in sonuna kadar arkasındayım. Facts of life yani! Kimse küçücük bir bebeğe bütün hücreleri beladan oluşan bir kadının bakmasını istemez. Eylül’ün mean tavırlarına bayılıyorum bu arada. Kesinlikle kötülük genlerini babasından almış, çünkü Barış Buluter gerçekten çok karanlık bir insan olabilir. Onun kliniğinde ne olup bitiyor bilmiyoruz ama bence kesin çok korkunç deneyler yapıyor. Her zamanki gibi asaletli halinden, berraklığından hiçbir şey kaybetmeyen Gamze de harikaydı bu bölüm. Mira’nın genel olarak tuzu istediğinde bile iki saniye bir gecikme olsa karşı tarafı süründürme potansiyeli olduğunu ve bu yüzden Eylül’e trip attığını biliyorum ama üzgünüm Mira, sen de zamanına Kenan’ı kovdurmak istemiştin. Nevin konusunda adeta destan yazan Eylül, Elif konusunda da netliğiyle beni benden aldı. ‘’Tam senlik şeyler,’’ mi dedi ne dedi o ona? Ne dediyse çok tatlıydı yalan değil. MedCezir’in en meangirl’ü kim karar veremiyorum. Darker Mira mı, Eylül mü, Orkun mu, Hale mi, Bay AŞK mı yoksa Beren mi? Nevin’e ne yapılsa asla akıllanmayacağı için, hemen kendisine oradan bir nefes, bir damar yolu buldu; yok efendim kimselere varlığını hissettirmemeler bilmem neler. İçim şişiyor bu kadının şovundan içim! Yaman da acıyıp edip, gidip Halk Eğitim’e yazdırmış ama kaçırdığımız bir nokta var. Altınkoy’da Halk Eğitim’in işi ne? Şimdi bir de Nevin’in ulaşımının derdine mi düşecek çocuk? Nevin çok içimizi baydığına göre Eylül ve Mira’nın Ekim Can’ı sevdiği sahneleri hatırlayıp neşelenebiliriz.
Sırada kanayan yaram Orkun var. Gerçekten her bölüm daha üzülüyorum onun için. İtibarı da dâhil her şeyi yerle bir oldu. Orkun Civanoğlu iteklene iteklene ne hallere geldi. Gerçekten şiddetli hiçbir şeyi sevmiyorum. İlk bölümlerde Orkun ve ekibi Yaman’ı döverken de böyleydi şimdi Orkun bir kere bile karşılık vermediği halde Yaman’ın sürekli itip kakması da öyle. Yani gerçekten düşünüyorum, Orkunstar bu kasları sadece spor için yaptı galiba. Ben kesinlikle kadın tokatlaşmaları dışında şiddete karşıyım ama hep ye hep ye, bu çocuk bir kez elini kaldırmadı Yaman’a. Eğer böyle bir sporcu ruhun varsa Orkun, git herhangi bir alanda milli takıma yazıl. Sıyrılırsın bu durumlardan en azından. Her şey bittiğinde Mira ile dostluğunuz da darbe almış olacak ona üzülüyorum. Mira&Orkun benim için sadece harika bir dostluk. Mira’nın bu bölüm Orkun’u korumasını da bu yüzden anlıyorum. O dostluk bozulunca kadın-erkek arkadaşlığının belki de televizyonumuzdaki en iyi örneği de bitmiş olacak.
Ellinci bölüm sadece Yaman ve Mira’ın barışması şerefine bir bölüm değildi. Altınkoy’un Kralı Asım Şekip Kaya, bütün kötülüğüyle geri döndü. Bay AŞK, Selim’in mesleki deformasyonundan bahsedince zevkten ağladım? Böyle kaliteli sarkastik öğeler çok zor bulunuyor, kıymetini bilmemiz lazım! Kocası hapisten çıkınca da hemen Sude Beylice eski konumuna geri döndü. Yaaa Sude’yi öyle arabalara almamak değil olay. Sude Kaya yine açılış dansını kaptı ama. Bölümlerdir çok kızıyordum Sude’ye ama Bay AŞK ile ikisini çok özlemişim. Bütün gün kazanlarda hıyanet kaynatıyor olmalılar. Her ne kadar Sude’ye âşık Kenan böyle aşırı tatlı olsa da benim oyum hep Sude ve Asım Şekip Kaya’dan yana. Sude’nin izbe yerlerde yürümeye çalışmasına daha fazla katlanamam. Hem Turunç Nadir bile Kral ve Kraliçe’nin yanında, yüzüne vuran turuncu ışığa rağmen gözüme sevimli gözüktü. Sedef ile Selim ise asla anlamadıkları şirket entrikalarının içerisinde boğulmak üzereler. Ender en azından o kısmı iyi biliyordu. Büyük ihtimalle hayatında ilk kez bu kadar ayık olan Sedef ve ezilenlerin avukatı Selim kendilerini Kurtlar Konseyi’nde zannediyorlar. Esas es kaza Turunç Nadir’e bir şeyler olursa Leyla’nın yönetim kurulu toplantısında olduğunu düşünsenize? İşte o zaman Leyla, Sude ve Yaman’ın rekorunu kırmış sayılır. Serezler’in evinin rahmetliden sonra eskisi kadar Beyaz Türk olmadığının farkındayım, daha bir ‘’Ayyy ben bugün hiç yorganın altından çıkmadım!’’ modunda. Bu yüzden sevgili Suzi, Deniz ile uğraşmayı bırak. Ve sevgili Deniz, sen de az tut kendini! Ne o öyle buldumcuk gibi. Hem ilk günden bütün garipliklerini gösterme. Yok ilk nereye oturursa orada otururmuş artık falan. Allah Allah ya! Bak kaçırıvereceksin elinden o olacak! Sedef zaten anladı senin tahminlerinden çok daha deli olduğunu hafiften dalga geçmeye başladı haberin olsun (Sedef, Deniz için haberin kokusunu aldı dediğinde Deniz’in yaptığı o hareket neyi ya çok iyi hatta çok çok iyi). Bu arada neden Sedef’in hayatında kimse yok? Lance nerede? Faruk sadece bir salon erkeği mi? Hiç yatak odasına geçmez mi? Sude’nin çeşit çeşit erkekle değişik ilişkileri var ama Sedef hep güllerim soldu.
Altınkoy Gençliği ise yine birbirinden renkli anlarla karşımızdaydı. Asım Şekip Kaya’yı marşlarla karşılamadan Dans Gecesi’ne yine misyonlarını yerine getirdiler. Ben Tuğçe ile Burak olur sanmıştım hep ama Tuğçe galiba bir süre kakülleriyle flört edecek. Burak ile Hale arasında bir çekim gördüm ben. En sevdiğim şeydir grup içerisinde yeni crossingover’lar.The O.C. fazla bulaşmamıştı bu işe ama ben MedCezir’i, çıkışı o olsa dalifestyle, fanus durumlarıyla ve Altınkoy Gençliği’nin hiyerarşik yapısı yüzünden hep Gossip Girl ve Glee’ye daha çok benzetiyorum. İkisinde de birbiriyle olmayan kalmamıştı ve çok güzeldi. Neyse bir Elif var. İçerisindeki asıl insan günden güne ortaya çıkarken, Murat’ın Elif için bu kadar emek vermesi canımı sıkıyor. Ona ‘’Elif için değer mi?’’ diye sormak istiyorum. Resmen Murat’ın aldığı yüzüğe Hale daha çok sevindi Elif’ten. Bak Murat, Altınkoy’da çok güzel kızlarımız var boşta. Elif de Uzay ile oluversin, hiç koymaz yani. Okeydir o! Onu alabilir istediği kadar kullanabilir.
Ve finalllllll!!! Yaman ve Mira barıştı diye içimizin yağları erimedi mi? Eridi. Yaman’ın göğüs cebinden kalbi çıkmadı mı? Çıktı… O dans on ikiyi vurunca bitecek mi peki? Orkun’un telefonla neler karıştırdığını anlayamadık ama bir şekilde engel olacak gibi. Bence Yaman’ın, Mira’nın hasta olduğunu öğrendiği için bütün bunları yapmış olması ayrılmak için bir sebep değil. Hatta içimde bir yerlerde Mira’nın sanki sürekli ‘’Yaman kesinlikle öğrenmeyecek,’’ diye insanlara vurgu yaparken aslında ‘’Gidin söyleyin artık şu çocuğa,’’ demek istediğini düşünüyorum ama yine de bilemedim. Tek bildiğim Orkun’un yine yanlış cevap vereceği. Yaman Koper saçlarıyla geceye katılıp Emir Sarrafoğlu tarzında viskilere gömüldüyse olay büyük demektir. Umarım Mira ve Yaman bu sefer başlamak istedikleri olgun ilişkilerini sekteye uğratmazlar. Orkun için ben üzülürüm, orası bende. Onlar bir daha ayrılmasınlar artık!