Sonbaharda başlayan bir diziyi hafta hafta izliyoruz. Olmadık zamanda dizi bir aylık ara veriyor, yeniden başlaması için gün sayıyoruz. Kimi zaman altyazı bekliyoruz, kimi zaman yüksek görüntü kaliteli halinin Torrent’e düşmesini. Televizyon değil ki bu sonuçta. Üstelik televizyon olmamasının bir kötü sonucu da bölüm başlıyor ve bitiyor. Bırakın bir iki saati, 45 dakikayı gördüğümüzde bile şanslıyız. Üstelik dizi yapımcıları da bunun farkında, öyle ki dizinin sezon finalinin normalden iki dakika daha uzun olacağını büyük bir haber olarak duyuruyorlar. Dizinin sezon içinde sıktığı durumlarda bile yeni bölümü gününde izlemekten vazgeçmiyoruz. Nereden bakarsak bakalım kendimize işkence yapıyoruz. Ama işte bizim ödülümüz de Mayıs ayı oluyor. Ne kadar sıkıcı bir sezon olursa olsun bir sezon finali aynı anda ağzımızı açık bırakırken, duygulandırmayı ve güldürmeyi de başarıyor. Dedektif Lance’in dediği gibi, Mayıs ayı geliyor ya şehir hareketleniyor elbette. Çünkü Mayıslar bizim, tüm Arrow hayranlarının.