Yaman’ın Serezler’in havuz evine geri dönüşü, annesinin gidişi yüzünden olsa da iyi bir haber. İki mekanlı ilişkilerde başarılı olmadığı için yıllarca komşusu Orkun ile çıkan Mira kendini zorlamak zorunda kalacaktı. Yaman’ın süngüsü düştü diye üzüldük. Hele hele Selim-Ender çiftine karşı eve ilk geldiğinde duyduğu mahcubiyet çok tatlıydı. Yaman’ın bütün bu tatlılığına, Mira’nın Barney Stinson taktikleri gözümden kaçmadı değil. Barney de babasıyla problemi olan kızları götürmeyi iyi bilir. Mira da Yaman’ın annesi onu terk etti diye çocuğu ağına düşürmeye çalıştı ama bu sefer de içki engeline takıldı. Kafası ayık olsa Yaman ‘’Bana biraz zaman ver,’’ der miydi bilinmez tabii ki. Yaman, Mira’nın mı Mert’in mi beyaz atlı prensi bilemedim ama. Mert’in yükselmesiyle kızın sevgilisinden dayak yemesi bir oldu. Ama bu bahaneyle Yaman ile birbirlerinin Sevgililer Günü'nü kutlayabildiler; Mert, Yaman’a ‘’Kahramanım,’’ diyebildi.
Suzi’ye yazık değil mi o gül yapraklarını toplaması?
Bölüme Sevgililer Günü part-2 dememin en büyük sebebi, geçtiğimiz hafta Sevgililer Günü hikayesi yarım kalmış ya da hiç olmamış karakterlerin de Sevgililer Günü'nde neler yaptığını görmemizdi. Geçen hafta Ender-Selim çiftine hiç değinilmemişti, ki onlar dizinin en ağır top çiftlerinden. Selim düşmanı olsam da uyumlarını reddedemem. Tam güzel güzel kutlayacaklardı ki çocukların eve dönüşüyle gelen drama başbaşa kutlamalarını evlatlıkların, gelinlerin ve evlatlık dünürlerin katıldığı bir yemeğe dönüştürdü. Anladık ki Asım Şekip Kaya adını yeni öğrendiğim ve artık adına gerek de olmayan Bade’den ayrılmış. Genel olarak Sevgililer Günü'nün ebeveyn kısmını gördük. Ayşe’nin kendi ucuz zevkiyle ‘’Faruk’un en şık gömleği,’’ bahanesiyle adamcağızı duşta dikizlemesinden kaçan taze dul Faruk, Sedef ve onun vücuduna oturmayan elbisesiyle Sevgililer Günü'nü geçirdi. Ancak nedensiz bir şekilde Sedef’in evliliğini yüzüne vurdu? Canım Faruk ya… Seni ilgilendiriyorsa evlenme teklif et! Neyse Asım Şekip Kaya kızının evliliği konusunda damadından yardım istedi. İşte Selim’cim aile olmak böyle bir şeydir. Sen adama öfkelenip kuyusunu kazarsın ama o senden yardım ister. Sadece ideal eş olma, ideal bir aile bireyi ol. Bu arada Sedef’in eski kocasının Hale’nin yeni manitası olmadığına çok sevindim. Galiba Sedef’in kocası tam bir Amerikan serserisi. Lisede kolej ceketiyle zorbalık yapıp, üniversiteye gidemeyip bir süre mezun olduğu lisede takıldıktan sonra durumun iğrençliğini fark edip; yaşadığı küçük şehirden New York’a taşınıp sokaklarda yatıp kalkıp Sedef’i bulmuş gibi. O adamla evli olmasından bin kat daha iyi yani.
Giray, Yaman’dan daha uzun?
Sevgililer Günü'nün geri kalanına gençlerle devam edersek; Ayşe’nin bile Sevgililer Günü için kapısını aşındıran olduğu gözümden kaçmadığı değil. Giray tekrar piyasaya çıktı. Ben bu çocuğu seviyorum ya. Tozludereli Kötüler Team’den en çok sevdiğim o hatta. Süprüntüler zaten ölsün, Kenan öyle uzaktan uzaktan karın doyurmuyor, Hasan desen elektrik kaçağına kadar sevdiğim biriydi. Bu yüzden Giray hepsinin eline su döker.
Tozludereliler’in hapisler, çocuk düşürmeler, aile dışlamaları ve ihanetlerle dolu aşklarını geride bırakırsak Sevgililer Günü'nün esas sahnesinden bahsetmek istiyorum. Şu eş değiştirme partisi muhteşemdi. Hem Burak&Doruk güzel bir komedi öğesi oldular hem de gençler diziye hareket katıyor. Tuğçe’nin betler beti kuzeni, boş bakış Buğra’ya kaldığı için çoook mutluyum. Doruk zaten Eda’yı kafalamış, Eda uzaktan uzaktan kesiyor. Burak da bence Tuğçe ile olsun. Çok yakışırlar. Bebek yüzlü sarışın çocuk ve kemik yüzlü esmer kız ilişkisi hep çok cooldur. Üstelik Tuğçe partiye geldiği o crop top’ıyla ve boydan boya siyahlar içinde olmasıyla bölümün en şık kadınıydı. Zaten ben o kızın rujlarını da beğenirdim eskiden, bu bölüm gözümde devleşti. Tuğçe yükselirken Eylül düşüşteydi. Hem Mert’in başka bir kızla fake yakınlığından doğan kıskançlığıyla hem de kardeş haberiyle biraz sarsıldı. Önce Gamze konusundan bahsedeceğim: Eylül tamam, bölüm boyunca reddedemeyeceğim şekilde çok tatlı triplerin vardı ama Gamze konusunda haksızsın. Gamze’nin Sevgililer Günü'nde kalp olayını abartması biraz itici olsa da kadının huyu iyi. Senin gibi içinden iğneli değil. Hem hiç kendini üzme modlarına sokma, o bebek doğduğunda kardeşini aksesuar gibi kullanacaksın Eylül. Hiç birbirimizi kandırmayalım. İkinci olarak Mert konusunda da ettiğini bulduğunu söylemeliyim. Hale’ye gelirsek; Sedef’in o adamla evli olduğunu düşünmek biraz travmatikti. Ancak Hale’nin o adamla evleneceği haberi tam da Sude’nin dediği gibi ilgi çekmek için olduğundan harika bir olay. Hale’yi çok seviyorum, annesine yaptığı oyunlardan çok hoşlanıyorum. Ciddi ciddi kötülük yapsın istiyorum. Hale’nin olaylarının yarattığı gündem karşısında Mira’nın da tavrını çok sevdim. "Aman bize ne", "Adam o kadar da yaşlı değil," sözleri tam sana yakışanıydı Mira. Dizinin diğer kızlarının-ki geriye bir tek Eda ve Eylül kalıyor ve bu Eylül için kötü bir haber- Mira, Tuğçe ve Hale’den kusursuzluk konusunda çok şey öğrenmeleri gerek.
Golden Kötüler bu bölüm uzlaşamadı.
Finali tatlışlarıma ayırmak istedim. Öncelikle şunu söylemek isterim: Sude, Faruk’tan boşandı diye intihar edecek kadın değil. Ayrıca kendini öldürmek istese boğazına kadar yorganı çeker mi? Neyse Mira ve Beren’in şapşallıklarını duyarlılıklarına veriyorum ve duyarlı olmasalar da şapşallıklarını sonsuz çekebileceğimi söylemeliyim. Sude’nin Orkunstar’ı, Sedef’e karşı yanına çekmek istemesi savaşta kabul edilebilir bir hareket ama Orkunstar’ın Sude’yi satmaması rocks değildi de neydi? Azıcık gözüktün bu bölüm ama yine has gözüktün. Glee’deki Quinn Fabray gibisin. O da alt kategorideki karakterlerle takılmazdı (Sevgililer Günü partisinde Orkun’un olmaması falan. Mesela Yaman ile Mira da sonradan geldiler, bulaşmadılar küçükler ligine) ama hikayesi ayrı ilerlerdi. Üstelik Quinn de yetişkinlerin hayatına senin gibi dahil olmuştu şu hamilelik muhabbetlerinden. Hasan’ı tekrar yanına aldı mı almadı mı anlamadık ama Yaman ile uğraşması biraz bağımlılık yaptı Belalım’da. Yaman Tozludere’ye dönse büyük boşluğa düşecek gibi.
Yine bir İzmir Pavyonu söz konusu. Yarı tahmin ettiğim gibi Nevin’in gidişi, Yaman’ın babasıyla alakalıymış. Yaman, peşinden gelen Mira-Eylül-Mert üçlüsünden önce babasıyla karşılaştı. Mert ile Mira için pavyon ortamı nasıl gözükmüştür bilmiyorum ama Eylül reenkarnasyon anılarından hatırlamıştır orayı. Simay’ın İzmir’de düştüğü pavyon orası. Yani Eylül bölüm sonunda da düşüşe devam etti. Umarım ‘’Burası benim evim, beni burada bırakın,’’ diye tutturmaz. Bekleyip göreceğiz….
Sevgililer Günü'nün geri kalanına gençlerle devam edersek; Ayşe’nin bile Sevgililer Günü için kapısını aşındıran olduğu gözümden kaçmadığı değil. Giray tekrar piyasaya çıktı. Ben bu çocuğu seviyorum ya. Tozludereli Kötüler Team’den en çok sevdiğim o hatta. Süprüntüler zaten ölsün, Kenan öyle uzaktan uzaktan karın doyurmuyor, Hasan desen elektrik kaçağına kadar sevdiğim biriydi. Bu yüzden Giray hepsinin eline su döker.
Tozludereliler’in hapisler, çocuk düşürmeler, aile dışlamaları ve ihanetlerle dolu aşklarını geride bırakırsak Sevgililer Günü'nün esas sahnesinden bahsetmek istiyorum. Şu eş değiştirme partisi muhteşemdi. Hem Burak&Doruk güzel bir komedi öğesi oldular hem de gençler diziye hareket katıyor. Tuğçe’nin betler beti kuzeni, boş bakış Buğra’ya kaldığı için çoook mutluyum. Doruk zaten Eda’yı kafalamış, Eda uzaktan uzaktan kesiyor. Burak da bence Tuğçe ile olsun. Çok yakışırlar. Bebek yüzlü sarışın çocuk ve kemik yüzlü esmer kız ilişkisi hep çok cooldur. Üstelik Tuğçe partiye geldiği o crop top’ıyla ve boydan boya siyahlar içinde olmasıyla bölümün en şık kadınıydı. Zaten ben o kızın rujlarını da beğenirdim eskiden, bu bölüm gözümde devleşti. Tuğçe yükselirken Eylül düşüşteydi. Hem Mert’in başka bir kızla fake yakınlığından doğan kıskançlığıyla hem de kardeş haberiyle biraz sarsıldı. Önce Gamze konusundan bahsedeceğim: Eylül tamam, bölüm boyunca reddedemeyeceğim şekilde çok tatlı triplerin vardı ama Gamze konusunda haksızsın. Gamze’nin Sevgililer Günü'nde kalp olayını abartması biraz itici olsa da kadının huyu iyi. Senin gibi içinden iğneli değil. Hem hiç kendini üzme modlarına sokma, o bebek doğduğunda kardeşini aksesuar gibi kullanacaksın Eylül. Hiç birbirimizi kandırmayalım. İkinci olarak Mert konusunda da ettiğini bulduğunu söylemeliyim. Hale’ye gelirsek; Sedef’in o adamla evli olduğunu düşünmek biraz travmatikti. Ancak Hale’nin o adamla evleneceği haberi tam da Sude’nin dediği gibi ilgi çekmek için olduğundan harika bir olay. Hale’yi çok seviyorum, annesine yaptığı oyunlardan çok hoşlanıyorum. Ciddi ciddi kötülük yapsın istiyorum. Hale’nin olaylarının yarattığı gündem karşısında Mira’nın da tavrını çok sevdim. "Aman bize ne", "Adam o kadar da yaşlı değil," sözleri tam sana yakışanıydı Mira. Dizinin diğer kızlarının-ki geriye bir tek Eda ve Eylül kalıyor ve bu Eylül için kötü bir haber- Mira, Tuğçe ve Hale’den kusursuzluk konusunda çok şey öğrenmeleri gerek.
Golden Kötüler bu bölüm uzlaşamadı.
Finali tatlışlarıma ayırmak istedim. Öncelikle şunu söylemek isterim: Sude, Faruk’tan boşandı diye intihar edecek kadın değil. Ayrıca kendini öldürmek istese boğazına kadar yorganı çeker mi? Neyse Mira ve Beren’in şapşallıklarını duyarlılıklarına veriyorum ve duyarlı olmasalar da şapşallıklarını sonsuz çekebileceğimi söylemeliyim. Sude’nin Orkunstar’ı, Sedef’e karşı yanına çekmek istemesi savaşta kabul edilebilir bir hareket ama Orkunstar’ın Sude’yi satmaması rocks değildi de neydi? Azıcık gözüktün bu bölüm ama yine has gözüktün. Glee’deki Quinn Fabray gibisin. O da alt kategorideki karakterlerle takılmazdı (Sevgililer Günü partisinde Orkun’un olmaması falan. Mesela Yaman ile Mira da sonradan geldiler, bulaşmadılar küçükler ligine) ama hikayesi ayrı ilerlerdi. Üstelik Quinn de yetişkinlerin hayatına senin gibi dahil olmuştu şu hamilelik muhabbetlerinden. Hasan’ı tekrar yanına aldı mı almadı mı anlamadık ama Yaman ile uğraşması biraz bağımlılık yaptı Belalım’da. Yaman Tozludere’ye dönse büyük boşluğa düşecek gibi.
Yine bir İzmir Pavyonu söz konusu. Yarı tahmin ettiğim gibi Nevin’in gidişi, Yaman’ın babasıyla alakalıymış. Yaman, peşinden gelen Mira-Eylül-Mert üçlüsünden önce babasıyla karşılaştı. Mert ile Mira için pavyon ortamı nasıl gözükmüştür bilmiyorum ama Eylül reenkarnasyon anılarından hatırlamıştır orayı. Simay’ın İzmir’de düştüğü pavyon orası. Yani Eylül bölüm sonunda da düşüşe devam etti. Umarım ‘’Burası benim evim, beni burada bırakın,’’ diye tutturmaz. Bekleyip göreceğiz….