Will’den Beverly’e: Kanıtlayamayacağın bir şeye inanmanı istemiyorum. Sadece kanıtlamanı istiyorum.
Bu bölümdeki vakamız oldukça kolay çözüldü. Fakat vakaya dair en güzel detay görüntüdeydi. Katil bir insanın vücudundan bal kovanı yapmıştı ve biz o insanın ilk bulunduğu ana, bir arıyı takip ederek ulaştık. Üstelik içinde bir tur bile attık!
Will, stratejik bir plan dahilinde mi yoksa gerçekten içeriden birinin yardımına ihtiyacı olduğundan mı bilemiyorum ama Dr. Frederic Chilton’la uzlaşma yoluna gitti bu bölüm. Anlaşmalarında Will onun tedavi yöntemleriyle kendisini incelemesine izin verecek, Frederick ise bunun karşılığında Hannibal Lecter’ı Will’den uzak tutacaktı. Ne yazık ki Frederick de akça pakça bir psikiyatrist değildi ve bu sebepten Hannibal’e yanaşmayı tercih etti. Will’in bu ihtimali kestirmiş olmasına pek sıcak bakmıyorum açıkçası. Ama bu tür dizilerde “aa meğer biliyormuş”şaşırtmacası çok kullanıldığı için de Will’in peşinen öngöremediğini de kabul etmek istemiyorum.
Bella Crawford’un hastalığı artık yaşamını katlanılmaz kılıyordu. Hannibal’le bunu konuşurken ki çaresizliği beden dilinden de okunuyordu. Buna rağmen kendine güvenli vakur duruşu ve artık hayatına son vermek istediğine dair karar aşamasında olması Hannibal tarafından da saygıyla karşılanıyor gibiydi. Öyle ki ilk görüşmelerinde yaptığı konuşma, Sokrates’ten verdiği örnek vs. Bella için gazlayıcı bir etken oldu.
Bella Crawford: İntihar sorunuma uygun bir çözüm gibi duruyor…
Dr. Hannibal Lecter: Bu sana nasıl hissettiriyor?
Bella Crawford: Hayattaymışım gibi.
Beverly araştırmaya başladı. James Gray’in vücudunun başında Hannibal’la beraberdi. Beverly’nin vaka hakkında Will’in ağzından konuşması yine Hannibal’in dikkatini çekti. Karşılıklı birbirlerinden gizli bir laf alma yarışına girdiler. Hannibal, Will’in Beverly’yi kendi yanına çekmesinden huzursuz olmuştu. Beverly de bu huzursuzluğu farketmiş olmalı ki ufak tefek göndermeli sorularla üstüne gitti birkaç defa. Buna karşılık Hannibal’ın kendine güveni tamdı ve Beverly’ye istediği ipucunu verdi: Bir imza… Diğer katil, James Gray’in vücuduna bir imza bırakmış olmalı.
Frederick, Will’in üzerinde çalışmaya başladı. Öyle ki yapılan çalışmalar Will’in zihnini açmaya başlıyor ve Hannibal’ın ona yaptıklarının farkına varmasını sağlıyordu. Hannibal’in nöbetlerini tetiklediğini, hafıza kayıplarını teşvik ettiğini hatırladı. Frederick duydukları karşısında şaşkındı ama ne yazık ki önceden de belirttiğim gibi Hannibal’e bunları birbir söyledi ve ona yanaşmayı tercih etti.
Jack ile Bella arasında tipik “beni böyle hatırlamanı istemiyorum” muhabbetini izledik. Tipik dediğime bakmayın. Aslında oldukça derin ve içten bir sahneydi. Jack’in koşulsuz sevgisi Bella’nın da onun bu sevgisine karşılık ona daha fazla acı çektirmek istememesi gayet güzel yansıtıldı. Öyle ki Bella’nın o konuşmadan sonra intihardan vazgeçtiğini bile düşünmeye başlamıştım. Lakin Hannibal’la olan terapisine gittiğinde Bella’nın son durak olarak orayı seçtiğini anladık. Bella, Hannibal’dan aldığı cesaretle ölüme olan yolculuğuna eşlik etmesi için Hannibal’ı seçmişti. Bella vedasını yaptı ve aldığı ilaçların etkisiyle uykuya daldı. Hannibal gibi bir psikopatın karşısında canlandırılan bu ölüme gidiş sahnesi, izlenmesi lezzetli bir yemek gibiydi. Bella’nın hediye olarak getirdiği para ile yazı-tura atması ve Bella’nın hayatta kalmasına bu şekilde karar vermesi bizim için de izlemesi lezzetli anlardandı açıkçası (Aman Allah’ım, ne diyorum ben?) Bella, hastanede kendine gelip karşısında Hannibal’ı gördüğünde bunun acısını bir tokatla çıkaracaktı.
Bütün bu karmaşa içerisinde hani şu bedenden arı kovanı yapan katil vardı ya? O iki arada bir derede bulundu. İşlediği ikinci cinayette adamın gözlerini oyarken ekrana bakamadım. Hastaları tedavi ettiğini sanan bu akupunkturcu kadın yaptıklarını doğal bir şeymiş gibi anlatırken Jack Crawford’ın “nasıl yani?” bakışını farketmeyen bizden değildir.
Dr. Hannibal Lecter: Bu sana nasıl hissettiriyor?
Bella Crawford: Hayattaymışım gibi.
Beverly araştırmaya başladı. James Gray’in vücudunun başında Hannibal’la beraberdi. Beverly’nin vaka hakkında Will’in ağzından konuşması yine Hannibal’in dikkatini çekti. Karşılıklı birbirlerinden gizli bir laf alma yarışına girdiler. Hannibal, Will’in Beverly’yi kendi yanına çekmesinden huzursuz olmuştu. Beverly de bu huzursuzluğu farketmiş olmalı ki ufak tefek göndermeli sorularla üstüne gitti birkaç defa. Buna karşılık Hannibal’ın kendine güveni tamdı ve Beverly’ye istediği ipucunu verdi: Bir imza… Diğer katil, James Gray’in vücuduna bir imza bırakmış olmalı.
Frederick, Will’in üzerinde çalışmaya başladı. Öyle ki yapılan çalışmalar Will’in zihnini açmaya başlıyor ve Hannibal’ın ona yaptıklarının farkına varmasını sağlıyordu. Hannibal’in nöbetlerini tetiklediğini, hafıza kayıplarını teşvik ettiğini hatırladı. Frederick duydukları karşısında şaşkındı ama ne yazık ki önceden de belirttiğim gibi Hannibal’e bunları birbir söyledi ve ona yanaşmayı tercih etti.
Jack ile Bella arasında tipik “beni böyle hatırlamanı istemiyorum” muhabbetini izledik. Tipik dediğime bakmayın. Aslında oldukça derin ve içten bir sahneydi. Jack’in koşulsuz sevgisi Bella’nın da onun bu sevgisine karşılık ona daha fazla acı çektirmek istememesi gayet güzel yansıtıldı. Öyle ki Bella’nın o konuşmadan sonra intihardan vazgeçtiğini bile düşünmeye başlamıştım. Lakin Hannibal’la olan terapisine gittiğinde Bella’nın son durak olarak orayı seçtiğini anladık. Bella, Hannibal’dan aldığı cesaretle ölüme olan yolculuğuna eşlik etmesi için Hannibal’ı seçmişti. Bella vedasını yaptı ve aldığı ilaçların etkisiyle uykuya daldı. Hannibal gibi bir psikopatın karşısında canlandırılan bu ölüme gidiş sahnesi, izlenmesi lezzetli bir yemek gibiydi. Bella’nın hediye olarak getirdiği para ile yazı-tura atması ve Bella’nın hayatta kalmasına bu şekilde karar vermesi bizim için de izlemesi lezzetli anlardandı açıkçası (Aman Allah’ım, ne diyorum ben?) Bella, hastanede kendine gelip karşısında Hannibal’ı gördüğünde bunun acısını bir tokatla çıkaracaktı.
Bütün bu karmaşa içerisinde hani şu bedenden arı kovanı yapan katil vardı ya? O iki arada bir derede bulundu. İşlediği ikinci cinayette adamın gözlerini oyarken ekrana bakamadım. Hastaları tedavi ettiğini sanan bu akupunkturcu kadın yaptıklarını doğal bir şeymiş gibi anlatırken Jack Crawford’ın “nasıl yani?” bakışını farketmeyen bizden değildir.
Jack Crawford’dan “nasıl yani?” bakışı…
Will Graham hatırladıkları karşısında iyice dehşete düşüyordu artık. Öldürdüklerinden aldığı organları yediğini söylediğinde Beverly’nin yüzü de allak bullak olmuştu. Will, Beverly’ye Hannibal’dan uzak durmasını söylerken bu defa çok ciddiydi. Beverly ise Jack’e sunacağı bir delil olmadığından dolayı onunla konuşamazdı. Kanıt bulmalıydı. Yapabileceği en büyük salaklığı yaparak tek başına Hannibal’ın evine girdi. Vazgeçilmez klişelerden biri yine vuku buldu, Hannibal eve döndü. Beverly, evin bodrumunda karşılaştıkları karşısında ağzı açık bir haldeyken Hannibal’ın ortaya çıkışı ve bir ceylan çevikliği ile ışığı kapatması ile Beverly’nin sonunu izleyemedik. Bize layık görülen karanlıkta duyduğumuz silahın patlama sesleri ve masanın altında yerde patlayan kurşun oldu.
Will Graham hatırladıkları karşısında iyice dehşete düşüyordu artık. Öldürdüklerinden aldığı organları yediğini söylediğinde Beverly’nin yüzü de allak bullak olmuştu. Will, Beverly’ye Hannibal’dan uzak durmasını söylerken bu defa çok ciddiydi. Beverly ise Jack’e sunacağı bir delil olmadığından dolayı onunla konuşamazdı. Kanıt bulmalıydı. Yapabileceği en büyük salaklığı yaparak tek başına Hannibal’ın evine girdi. Vazgeçilmez klişelerden biri yine vuku buldu, Hannibal eve döndü. Beverly, evin bodrumunda karşılaştıkları karşısında ağzı açık bir haldeyken Hannibal’ın ortaya çıkışı ve bir ceylan çevikliği ile ışığı kapatması ile Beverly’nin sonunu izleyemedik. Bize layık görülen karanlıkta duyduğumuz silahın patlama sesleri ve masanın altında yerde patlayan kurşun oldu.
Ve Hannibal evine döner…
Ve Beverly, Hannibal’ı farkeder…
Hannibal’ın durgunluğundan şikayet edenler bu sezonda biraz olsun tatmin olmuştur umarım. Zira bu sezon geçen sezonun üstüne kat kat koyarak ilerliyor Hannibal. Beverly’nin akıbetini az çok tahmin edebiliyoruz. Onun yokluğu bana kalırsa dizi için epey büyük bir kayıp lakin hikayenin ilerleyişinde bir dönüm noktası. Bundan sonra Will’in dışarıya açılan gözü kulağı bir tek Alana kaldı gibi. Frederick’de de eğer bir katakulli dönmeyecekse Will’in işi çok zor. Ha tabii bir de Jack var lakin onun kafası da pek karışık. Beverly’nin ölümü onu ikna edecek itici güç olabilir.
Bir sonraki bölümün ÖzetliYorum’unda görüşmek üzere.
Hannibal’ın durgunluğundan şikayet edenler bu sezonda biraz olsun tatmin olmuştur umarım. Zira bu sezon geçen sezonun üstüne kat kat koyarak ilerliyor Hannibal. Beverly’nin akıbetini az çok tahmin edebiliyoruz. Onun yokluğu bana kalırsa dizi için epey büyük bir kayıp lakin hikayenin ilerleyişinde bir dönüm noktası. Bundan sonra Will’in dışarıya açılan gözü kulağı bir tek Alana kaldı gibi. Frederick’de de eğer bir katakulli dönmeyecekse Will’in işi çok zor. Ha tabii bir de Jack var lakin onun kafası da pek karışık. Beverly’nin ölümü onu ikna edecek itici güç olabilir.
Bir sonraki bölümün ÖzetliYorum’unda görüşmek üzere.