Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kötü müsün? Yoksa Çok mu Kötü?
Sezon: 1 Bölüm: 6

Evet Lester çok aykırısın ve tüm bunlar senin yüzünden oldu.

Geçtiğimiz bölümlerde yaşanan cinayetlerin çözümlenmesi ve bunun üstüne kurulan kurguları altın tabakta harika bir sunumla bizlere sundular, afiyetle yedik. Ama bu bölüm, şu ana kadar izlediğim en güzel bölümlerden biriydi. Artık katıksız iyilikle, katıksız kötülüğü izliyoruz. Yani hayatta gri diye bir şey yoktur. Ya beyaz vardır, ya da siyah. Yani ya dışındasın çemberin, ya da içinde. Eğer ortadaysan kaybedersin. Aslında bu çerçevede baktığımızda, karakterlerin ne kadar incelikle işlendiğini, aslında bize minnacık imgelerle ve nesnelerle neler anlatılmaya çalışıldığını görebiliyoruz. Aslında burada olay iyinin iyisi misin yok kötünün kötüsü mü? Methiyelerim bitti efendim, yeni bölüm yorumuna geçebiliriz.


Fargo'nun canı kan istemiş yani çok mu!?

Ekranda Sam Hess cinayetinin peşine düşmüş Fargo'yu görüyoruz. Ortam, tavırlar, balığın kafasına vurulmak suretiyle masaya getirilişi ve kafanın hüpletilerek yenmesi, aslında godaman amcamız konuşmasa bile mesajı direkt anlayabileceğimiz bir sahne. Yani Hess'in katilinin ipi çekildi. Her kimse, ölü bir şekilde isteniyor. Çünkü 'Öldüren, ölür'. Bir nevi Hammurabi kanunu. Diğer yandan bu cinayetlerin peşinde olan azimli iki bela daha var tabii ki. Molly ve Gus. Daha önce de söylediğim gibi bu ikisi evlenip, dünyayı, iyi çocuklar getirerek kurtarmaya çalışsınlar.

Katilimiz Lorne, Stavro'nun geçmişte haksızca elde ettiği paranın ondan çıkması gerektiğini düşünüyor. Çünkü zor durumdayken onu bin türlü sıkıntıdan kurtaran mucize, ona verdiği güçle acımasız ve gaddar biri yaptı. Bu kabul edilemez bir durum bence Lorne için. Bir kere de kötüler kazansa ne olurdu ki? Aydınlık taraftan, karanlık tarafa geçen Lester için de aynı şeyi düşünüyorum. Kim bilir belki de Lorne da eskiden aydınlık taraftaydı da, başına gelenler yüzünden bu hale geldi. Ama Lester, karanlık tarafı sevmişe benziyor. Bu adam hiç beklemediğim şeyler yapmaya devam ediyor. Kendini odasındaki diğer hastaya benzeterek kaçması çok iyiydi. Aslında yıllarca sahip olduğu zekayı kullanmaya ihtiyaç duymamış. Çünkü bulunduğu sıradan dünyada buna ihtiyaç yokmuş. Şimdi lazım oldu demek ki kullanıyor.


Verin şuna bir dal lokum da, kendine gelsin adam.



Hadi ordan sen de!

Para düşkünü, şantajcı, Türk hamamı ve lokum düşkünü spor hocası tabii ki Lorne'nin elinden cezasını çekecekti. Kaçınılmaz son. Yalnız bir lokum sever olarak sevgili Lorne'ye katılmadığımı belirtmek isterim. Güzeldir, hoştur lokumumuz ya. Tamam hamam için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Biz de bu ülkede yaşamamıza rağmen, aklımıza "Dur ben bir hamama gideyim," demek gelmez. Ama lokum için bende durum aynı değil. Türk lokumcular derneğine şikayet edeceğim seni, sürüm sürüm süründüreceğim. Şaka bir yana yine de seviyorum seni Lorne.

Diğer yandan Lester, Lorne'ye taş çıkartacak planlar peşinde. Hastaneye gelip, hede hödö yapan kardeşinin cezasını verecek. İşte Tanrı'dan gelen bir zeka fışkırması bu bence. Çekici aldı ve kardeşinin silah dolabına sakladı. Bence bingo! Çünkü Molly geçen hafta çamaşır makinesini kurcalayıp çok şükür ki içinde çekici bulamamıştı. Temiz iş oldu. Ama pek muhteşem polislerimiz üzerinde parmak izi ararsa o durumu nasıl eşleştirecekler şu an tam bilemedim. Ama sorun değil. Bu çabalar, bize 'Aaaa' dedirtmeler falan nefis. Üstüne bir de dolaptan bir silah alıp, yeğeninin çantasına saklamadı mı! Ay ay ay! Çocuğa yakalanmasaydı süperdi ama olsun. Bu kadar kusur olur yani.

Kusursuzca planlanmış bir oyunun kurbanıyım!

Bölümün en muhteşem sahnelerine geliyorum, eğer kelimeler yeterse anlatmaya çalışacağım. Lorne'nin eline tüfek bağlayıp, paketlediği spor hocası kılıklı cibiliyetsiz, Swat'lar tarafından delik deşik edildi. Ama efektler, müzik, ortam o kadar güzeldi ki anlatamayacağım. Lütfen izlemediyseniz 35-45 arasını dikkatle izleyin. Çok etkileyici. Devamında ise, Mr.Wrench ve Mr.Numbers, Lorne'yi kıstırıp, taramaya başlıyorlar. Ustaca kurtulması mı, ikisini tuzağına düşürüp, vurup, üstüne tipide kayıplara karışması mı yoksa, Gus ve Molly'nin bu olayın içine düşüp, Gus'un Molly'yi vurması mı beni daha çok şok etti bilemedim. Uzun süredir bir diziyi böyle ağzım açık izlememiştim. Bu bölüm herkes döktürmüş.


Ölürken bari bunu da açıklayım, madem ölüyorum.


Zamanında geri verecektin Stavro, geç kaldın.


Diğer yandan Stavro'nun yıllar önce karlar altında bulduğu parayı kendi elleriyle aynı yere gömüp Tanrı'ya geri vermesi, bunun üzerine, oğlu ve yardımcısının üzerine balıklar yağarak kaza yapıp ölmeleri, beş bölümdür ustaca işlenen ipuçları ve olayların yine ustalıkla çözümlenmesi harikaydı. Üstüne üstlük, Lester'ın cinayetleri kardeşinin üzerine atabilmek için kaçtığı hastaneye geri dönmesi, bana "Hadiiiiii bir sonraki bölüm!" dedirtmeyi başardı. Bu hafta size bol fotoğraflı bir özetliyorum bırakıyorum. Haftaya görüşmek üzere!
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR