Geçtiğimiz bölümde Ozan ve Cansu’yu hastanede bırakmıştık. Dilara’nın hamileliğini öğrenen Cansu ve Ozan koşar adım hastaneyi terkettiler. Dilara da soluğu Cihan’ın yanında aldı. Hiçkimse yüzleşmeye cesaret edemediği için etrafa dağıldılar. İstisnasız herkes Dilara’yı suçluyor; Dilaranın kendisi bile. Çocuklu bir kadının aşık olması, hele hele aşık olduğu adamdan hamile kalması bir suçmuş gibi. Kimse de demiyor; babam annemi terkedip gitti; zaten yıllardır mecburi bir evlilikleri vardı; babam aşık oldu; annemin de buna hakkı yok mu? Nihayet bölümün sonunda Cihan Ozan’a bu minvalde birşeyler söyledi ama tabi yine de ‘Dilara hata yaptı’ Cihan, ne yaparsan yap seni tam sevemiyorum. Hep bir yerden fire veriyorsun. Dilara ‘’Keşke Gülseren yerine ben ölseydim!’’ dedi Cihan’a. Bir kadını hamile kaldığı için ölmeyi dilemeyi düşündürmek maalesef bizim toplumumuza has bir özellik. Pratikte çokça karşılığı olan, ekonomik olarak alt sınıflarda cinayetler yada intiharlarla süslü üçüncü sayfalarda gördüğümüz bir mevzunun memleketin en çok izlenen dizisinde de bu şekilde işlenmesini talihsizlik olarak görüyorum. Bu senaryoyu bir kadının yazmış olması da üzücü. Türk kızlarının güçlü rol modellerine ihtiyaçları var. Bunun yanında erkek anlayışının da kadınlara mal edilmesini izlemekten hoşlanmıyorum. Kaldı ki Dilara hiç de böyle bir kadın değil. Şimdiye kadar çizdiği güçlü ve etken imajına çok ters bir duruş sergiliyor.
Cihan ve Dilara çocuklarına durumu açıklamaya onları toparlamaya çalışırken bomba Cihandan geldi ve Dilara ile evleneceğini söyledi. Ama bu evlilik haberi maalesef kimseyi sevindirmedi; Dilara dışında.
Hazal tarafında ise inişli çıkışlı duygular hakim. Dilara ile bebek için karşılıklı el ele konuştular. Uzun bir aradan sonra ilk defa annesi ile değerli bir anı paylaştı. Ancak evlilik haberi de en çok onu sarstı. Cansu’yu ‘Hepiniz yine aile olacaksınız, siz ne çabuk unuttunuz benim annemi?’ diyerek püskürttü. Tam üzgün diyorduk, Dilara’ya nikaha hangi elbiseyi alsam diye geldi. İlkokul defterini ve Gülseren’le resimlerini getiren Özkan’a hiç yüz vermeyip defteri de bir kenara attı. Buna bir de yeni hevesi Mert hocayı eklersek Hazal’ın duygu durumunun oldukça inişli çıkışlı olduğunu anlayabiliriz. Bakalım bu halde yine neler yapacak. Mert hocanın evli olması da ayrı bir adrenalin Hazal için. Yalnız defteri kenara attığı sahnede çok üzüldüm. Dilara da hiç ellemedi defteri. Masanın ucunda öylece kalakaldı resimler. Ah Gülseren..