Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kapalı kapılar ardındaki gerçekler
Sezon: 1 Bölüm: 30

 

Kocamın Ailesi’nde geçtiğimiz haftanın gündem maddesi olan Hakan ve Fulden kavgası artı olarak da Gazanfer’in Şeniz ile Sefer’in sırlarla dolu evinin açılması konuları bu hafta da boy gösterdi.

Gülay Can’dan ayrıldıktan sonra adeta bir Mecnun’a döndü. Ayakta uyuyor dediğimiz cinsten. Elindeki tabağı düşürüyor, müşterinin üstüne çay döküyor falan derken, sakatlık çıkmadan pastaneden postaladılar. Hakan da Fulden’i almış tutup Tarık’ın hastanesine getirmiş. Bu arada geçen hafta son sahnede Tarık kim olduğunu hatırlamıştı. Yani adını. Adı Engin (e zaten biz biliyoruz, o bilmiyor değil mi?) tesadüfe bakın ki Ar ailesinin çocuğunun adı da Engin. Kavuşma yakın bence, az sabredelim. Hakan’a dönersek, artık ciddi anlamda köşeye sıkıştı. Fulden şikâyetçi olmasa bile bir türlü çektirecek ona. Köşeye sıkışan bir diğer kişi de Şeniz. Artık ne söylediği yalanlar, ne de kurtarmaya çalıştığı durumlar işe yaramıyor. Her türlü göze batıyor. Hele de Cücü’nün gözünde Fulden’le olan arkadaşlığı bayağı bir anlam kazanıyor. Yakında onu da infaz eder.

Can’ın aşkından genç yaşta Mecnun’a dönen Gülay.

Tarık-Güneş aşkı son hız devam devam ediyor. Her geçen gün birbirlerine daha çok yakıştığını düşündüğüm bu ikilinin nazara gelmesinden korkuyorum açıkçası. Tarık’ın ailesinin ortaya çıkmasıyla Güneş kendini ikinci plana atılmış hisseder mi bilemiyorum ama Ar ailesinin kadınlarından çekeceği olduğu bir gerçek. Her ne kadar zor günlerinde yanında olduğu için ona minnettar olsalar da “İş başka, aşk başka,” mantığıyla ilerleyip Tarık’a Güneş’i yakıştıramıyorlar. Ama yine anne yüreği, oğlunun üzülmesini istemez ve bu aşka çok da karşı gelmez diye düşünüyorum. Fakat cadı görümce kontenjanında üç kişilik yeri dolu dolu olan Gülay, Miray, Tülay kardeşler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Zira onlar daha çok çektirecek gibi geliyor bana. Hikmet Babaanne içinse fikirlerim sabit. Başta biraz kızacak, “Katiyen olmaz!” diyecek ama daha sonrasında Güneş’i en çok o sevecek. Demiştin dersiniz.

Yoo ne kıskanıcam yaa !1!1!1!!1!! (ÇATLADI)

Genç çiftlerimizden Fatih Miray ve Gülay Can’a gelirsek onlarda durum çok da iç açıcı değildi bölüm başında. Ama İpek’in asistanı Bahar’ın her şeyi anlatmasıyla FaMir’in arası düzeldi. Gülay ve Can konusunda ise hiçbir değişiklik yok. Üstelik Can’ı bir yandan sürekli dolduran bir arkadaşı var. Kıskançlık bu, başka bir şey değil. Ayrılmışsınız bitmiş gitmiş. Arkadaşını seviyor ama seni hiç sevmedi. Bunun için de böyle yapılmaz ki canım. Fatih ile Miray’ın barışması üzerine eve birlikte gelmeleri sonucu Mukadder’e yakalanmaları kötü oldu. Zaten biliyordu, bunu geçen hafta anlamıştık. Ama böyle gözüyle görmesi hiç hoş olmadı. Keşke Miray cesaret edip kendisi anlatsaydı.

Gazanfer bu hafta da başına bela açmaktan geri durmadı. Şeniz’le Sefer’in evini açmayı kafaya koyan Gazanfer her türlü planı denedi. Koca bir tencere mercimek çorbasını üzerine dökünce “Evet!” dedim Gazanfer beni sakarlık konusunda geçmeyi başardı. Tebrikler! Evde buz kompresi yapılarak geçiştirirken birden düşüp bayılıverdi. ”Ne oldu ki şimdi buna?” demeye kalmadan anladık ki bu da Gazo’nun oyunlarından bir tanesiymiş. Yeğenlerini de ambulansa alıp giderken yol ortasında kalkınca herkeste bir şaşkınlık oldu haliyle. Meğer derdi kızlarla evi açma planını paylaşmakmış. Hiko’nun deyimiyle “Bunu da yaptın ya Gazanfer!” :)  En az kızlar ve Gazanfer kadar ben de merak ediyorum o evin gizemini. Şeniz’de bir numaralar olduğu belli ama ne olduğu hala net değil. Düşüncelerim arasından en baskın çıkanı da o evde Tarık’ın yani Engin’in kaçırılmasına sebep olan şeylerin ipuçları var. Bence bu işte Sefer’in de parmağı var. Ama neden, niçin, niye? Bilemiyoruz. Kısmetse haftaya öğreneceğiz.

“N’oluyo aksiyon komitesi? Bensiz olay mı var?” by Pelin.

Güneş ve Tarık’ın aşk dolu sahnelerini görüp görüp iç çektiğimiz yetmezmiş gibi Fatih’in romantikliğini de gözümüze soktular bu hafta. YET HER! Bileklerimi kesmek istiyorum, çok güzel şeyler yapıyor bu beyefendiler. Gerçekte böylesi yok, olamaz yani. Varsa da biz görmedik. Neyse konumuz o değil. “Barıştığımıza göre düğüne beraber gidebiliriz,” diyen Fatih’i Miray “Olmaz ama birlikte sana elbise bakmaya gidebiliriz,” diyerek kandırdı. Smokinlerin içinde ‘fazlasıyla’ cool olan bir Fatih görünce de hemen çamur atmaya ve en çirkin kıyafetleri seçmeye başladı. E tabii ki öyle yapacak, o smokinle düğüne yalnız mı gönderecek Fatih’i? Hayatta olmaz! Fatih de kendisine uyum sağlaması için sevgilisine, bir tanecik Miray’ına kırmızı şahane bir elbise seçti. O eldivenler olmasaydı iyiydi ama yine de Miray çok güzel görünüyordu. Miray’ın bütün itirazlarına rağmen elbiseyi evine göndermesi ise benibitirdi.net. Fatih’in ve Tarık’ın sahnelerinde alttan yazı geçmeli “Şu an izlediklerinizin hepsi birer hayal ürünüdür, lütfen gerçek sanıp kendinizi kandırmayınız.” Geçsin ki bizde karşımıza böylesi romantik bir erkek çıkacak diye beklemekten vazgeçelim.

Tarık ve Fatih’in romantikliklerini izlerken biz (TEMSİLİ).

Pelin’in bir kardeşi olacağını öğrenen Cücü bunu Tülay’la paylaşmaya karar verdi. Evdeki hesap çarşıya uymayınca önce Mukaddes’le paylaşmak zorunda kaldı. Düşünülenin aksine Pelin’in bunu olgunlukla karşılayacağını hissediyorum, tabii ki ondan saklanmadığı sürece. Babası da yanındayken annesiyle birlikte hatta belki bir pedagog eşliğinde, babasının artık yeni bir hayatı olduğunu ve bu yeni hayatında bir çocuğu daha olacağını anlatmaları gerek. Çocuklar büyüklerden çok daha sakin ve olgun düşünmeyi başarabilirler. Çünkü biz, yani büyükler, bazı tepkileri refleks olarak veriyoruz. Oysa çocuklar düşünmeden tepki vermemeye çalışır. Çoğunlukla böyledir yani. Bu nedenle Pelin’in bunu olması gerektiği şekilde öğrenip, yaşayarak alışması gerek. Birden kabullenmesini elbette beklemiyoruz ama zamanla o da bir kardeşi olacağı fikrine alışacaktır; hatta belki onu sevecek bile, kim bilir.

Pelin Sultan ve cariyeleri.

Şeniz ve Sefer’in evini açma planı için saatler ayarlandı. Tam o sırada Fatih Miray’ı balkona, Cücü de Pelin konusunu konuşmak üzere Tülay’ı eve çağırdı. Gülay da amcasına yardım etmeye çıktı. Bu arada hazır lafı gelmişken, Tülay ve Cücü arasındaki bu tatlı atışmaların sonucunda güzel bir aşk doğacağı çok açık. Yakışmazlar mı? Elbette yakışırlar. Hatta isteklerim arasında; Hakan odunu yapayalnız sürünsün Fulden de onu terk etsin, pişman olup Tülay’a döndüğünde ise onlar Cücü-Pelin-Tülay üçlüsü olarak mutlu bir yuva kurmuş olsunlar. Miray evin balkonunda (o da ne cesaretse) gecenin bir vakti Fatih’le aşk yaşarken, Pelin’in huzursuzlanıp yataktan kalkması sonucu babasına yakalandı. Bu işin sonu ne olur bilmem ama Zafer’in çok üzüleceğinden eminim.

Olamaz mı? Olabilir :)

Gelelim Gülay ve Gazo ikilisine. Gülay ve Gazo gecenin bir vakti sessizce çilingire kapıyı açtırıp evin içine girmişken, Pelin’i aksiyona dâhil etmemelerinin kurbanı oldular. Eee ne demişti Pelin “Aksiyon varsa ben de varım.” Öyle ya da böyle dâhil oldu Pelin olaya. Aksiyonun kokusunu beş km öteden alan Pelin, ne olduğunu da keşfetmiş ve gidip Şeniz’e haber vermiş. Gülay ve Gazo’nun hayallerine kavuştuğu anda ışıklar açılır ve Şeniz ile Pelin olay yeri incelemeye çoktan gelmiştir. Şimdi gelelim kafamdaki sorulara.

Ve karşınızda dünyanın en şaşkın amca-yeğeni.

Şeniz o evde ne saklıyor?

Sefer ne zaman gelecek?

Pelin kardeş konusunu öğrendiğinde ne tepki verecek?

Zafer, Fatih ve Miray ilişkisini onaylayacak mı?

Tarık böyle güzel bakmayı nereden öğrendi?

Evet, şimdilik yorumlarım ve sorularım bu kadar. Haftaya bütün sorularımızın cevaplarını bulacağımız bir bölüm izlemek dileğiyle. Sevgiyle ve sağlıkla kalın. Görüşmek üzere…

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR