Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
İyi bir şey olmasına ihtiyacımız var
Sezon: 11 Bölüm: 3

Meredith Alex’i duşta bile darlarken :)

Geçen hafta yayınlanan vasat bölümünden sonra bu hafta kendini hatırlattı ve affettirdi Grey’s Anatomy. Grey’s Anatomy’yi bu kadar sevmemin en büyük nedeni bize gösterdiği tüm hayat hikayelerindeki net gerçekliktir. Zaaflarımız, hırslarımız, acılarımız, fedakarlıklarımız ve insana dair bütün duyguların bu kadar gerçek yazılması.Yine kendimizden bir sürü şey bulduğumuzu düşündüğüm bir bölümdü.

Geçtiğimiz bölüm Meredith finalde Maggie’nin kız kardeşi olduğunu öğrenmişti. Bu haftaki bölüme Meredith’in panik olmasıyla başladık. Ortada bir kriz olduğuna ve artık Cristina olmadığına göre başının eti yenilecek olan Alex olacaktı tabii. Meredith-Alex ikilisini seviyorum ben.Alex’in olaylara “adam” gözüyle “bunda da delirecek ne var canım” diye yaklaşması, Meredith’in buna rağmen sakinleşmeden anlatmaya devam etmesi filan çok tatlı.Bu konuya da sakin ve net yaklaşan Alex hastane kayıtlarından olayı çözdü ve Maggie’nin Meredith’in kız kardeşi olduğu doğrulandı. Sağol Alex’cim ama Meredith’in de söylediği gibi “bir Cristina da değilsin tabii”.

Meredith ve Richard olağanüstü hal durumunda hemen buluştular tabii,”neden bana söylemedin” kavgası edecek gibi olsalar da baştan, sonrasında fark ettiler ki ikisinin de suçlanacağı bir şey yok ortada. Ellis Grey yıllar önce bir karar vermiş ve ikisine de bir şey söylemeyerek onları bunun dışında bırakmıştı. Meredith’in sakin ve anlayışlı haliyle “Git ve babası olduğunu söyle,” demesi güzeldi. Heey gidi Ellis Grey, sen mezarında dört dön şimdi; bak senin kızlarla Richard aile oldu olacak.:)


Aaah ah güzel sevip, güzel sevilemeyenler :(

Bu bölüm farkettim ki ben bu dizide en çok Owen ve Callie’nin aşklarına inanıyorum. Owen Cristina’yı her zaman çok güzel sevdi. Ve aynı şekilde Callie Arizona’yı. Bazı insanlar için sevdikleriyle birlikte olmak, sadece yan yana olmak, bir aile kurmak, ondan çocukları olsun istemek bütün bir hayat için yeterlidir. Başka hırslara, başka arzulara kapılmadan sadece o insanla birlikte olmak istemek. O kadar kıymetli bir yere koyarsın ki onun hatalarında kendi hatalarını sorgularsın, onun acılarında aynı acıyı hissedersin, onun için fedakarlık edersin ki mutlu olduğunda sen de mutlu olasın. Owen ve Callie ilişkilerinde tüm bunları yapıp karşılığını alamayanlardan bence. Arizona her zamanki bencilliğiyle onu daha çok heyecanlandıran bir şey bulduğunda diğer plandan hemen soğudu, Callie’nin hayallerinin, heyecanlarının Arizona için bir kıymeti yok bence. Cristina da bir seçim yaptı, evet belki kendi hayatı için en doğrusu ama o da Owen’a asla söz hakkı vermedi, hiç anlayamadı. Senaristler de böyle düşünmüş olacak ki bu bölüm Owen ve Callie’nin güzel sahneleri, bir kader birlikleri vardı. İkisine de katılıyorum hepimizin “iyi bir şeyler olmasına ihtiyacı var.”

Ve beklediğim Derek patlaması yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Bütün o mükemmel fırsatları Meredith ve çocukları için geri çevirip sonra nasıl bu kadar kolay hayatına devam ettiğini sorgulamıştım ilk bölümden beri. Meğer o da yapamıyormuş zaten. Kız kardeş Shepherd’a bölümün şefliğini de verince bayağı sıradan bir doktor gibi hissetmeye başadı kendini ve yooo dostum yooo bir McDreamy sıradan bir şeyle yetinemez bunu biliyoruz hepimiz. Amy’nin hastasını “Sen bu işin altından kalkamazsın,” diyerek almaya çalışması ve hatta sonra çalması ve hatta ameliyatı kendisinin yapmasına rağmen hastanın ölmesi Derek için bir şeyleri itiraf etme vaktini getirmiş oldu. O da Amy ile kavga ederken döküldü zaten bu kararla yaşamanın nekadar zor olduğunu. Birini sadece seviyorsunuz diye kendi istediğinizden vazgeçmek. Başlarda bir şey yokmuş gibi görünse de içerde bir yerde öfke birikmeye başlar ne kadar istemesek de. Derek bunların üzerine Meredith’i boşvermiş ve hatta sarhoş görünce o öfkeden bir miktar gösterdi hepimize. Bence devamı gelecek, yeni çıkmazlar, yeni itiraflar duyacağız. Zor anacım bu ilişkiler, onu düşünsek olmaz kendimizi düşünsek olmaz, çıkılamıyor işin içinden.


Adamcağızın yüzü bir gülmedi..

Ve sonunda Richard Maggie’ye söyledi babası olduğunu. Hanım kızımıza bir kere daha gıcık oldum baştan söyleyeyim.Adamı bir konuştursaydın yahu!!Bir sor bakalım n’olmuş, niye bişi diyememiş filan. Zaten şu dizilerde karşı tarafı dinlemeden “heee ben anlayacağımı anladım seni duymak bile istemiyorum” gidişlerine hastayım. Bir karşınızdakini konuşturun sonra nereye istiyorsanız gidin, aaa rica edicem yani.. Richard’cığım öyle kalakaldıktan sonra yönetim kurulu yeni üyesinin Alex yerine Bailey olmasına karar verdi ki ona da ayrı bir gıcık oldum. Cristina’ya bir saygı duyun, kadın yerine kimin gelmesini istediğini seçmiş ki hisselerini ona bırakıp gitmiş değil mi? Bailey’nin bir araştıması var, kendine ait gen labaratuvarı var, ailesi, kocası, çoluğu çocuğu her şeyi var ne hırsmış arkadaş bir de koltuk sevdası varmış. Ama Alex’ciğimin hiçbir şeyi yoktu ve buna ihtiyacı vardı ve de hak ediyordu.

Bir sonraki bölüm daha da duygulu, daha yoğun geçecek gibi, hep birlikte göreceğiz. Bölümün temasıyla evrene sesleniyorum hepimiz için; umarım duyar. ”İyi bir şey olmasına ihtiyacımız var.”
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR