Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hissediyorum, kötü bir şeyler olacak
Sezon: 5 Bölüm: 15

Will Gardner, kendisini neyin beklediğinden habersiz kanıt peşindeydi…

NE YAPTINIZ?!?!?! NEDEN???!!!

Bölüm bittikten sonra koltuğa çakılıp ekrana bakakaldım uzun süre. Her şey ne kadar sıradan başlamıştı halbuki. Will, geçen bölümlerde neden yarım kaldığını merak ettiğim davasıyla karşımıza çıkmış, cinayetten yargılanan gencin masumiyetini savunmaya devam ediyordu. Davanın dayanağı maktul kızın tırnaklarından çıkan DNA’ydı. Will, DNA’nın yeterli bir delil olmadığını ispat için canla başla savunmaya girişmişti. Lakin hesap etmediği bir şey vardı ki o da savunduğu gencin onun sonu olacağıydı.

Will, davanın sekteye uğradığı anlar dışında oldukça keyifliydi bu bölüm. Zira davasında ilk başta eline ulaşan delille oluşturduğu savunma doğru yoldaydı. DNA’nın herhangi bir yolla maktule bulaşabileceği üzerinden yürüttüğü savunma, Kalinda’nın getirdiği ilk delille desteklendi. Maktul, ölmeden önce üniversitenin kütüphanesine gitmişti ve aldığı kitaptaki dokular tırnaklarının arasına bulaşmış olabilirdi. Ne yazık ki Will’in ilk mutluluğu uzun sürmedi. Karşısındaki esaslı avukat Finn Palmer’ın (Matthew Goode) da pes etmeye niyeti yoktu. Maktul ölmeden önce yüzme havuzuna gidip klorlu suya maruz kalmıştı, bu da kitaptan DNA bulaşması tezini çürütüyordu. Mahkeme asıl bundan sonra başladı. Sanık genç Jeffrey de gel-git ruh haliyle sinyal vermeye devam ediyordu.

Alicia da iki bölümdür başlarına musallat olan Nelson Dubeck ile uğraşıyordu. Will’in tanık olabileceğini söyleyen Dubeck, Alicia’ya gönüllü ifade vermesi için uyarıda bulundu. Bu arada Cary Kalinda ile birlikte olduğunu sonunda Alicia’ya söyledi. Kalinda da Cary ile birlikteliğinden etkilenmiş olacak ki bu işi bırakmayı kafaya koymuştu. Kalinda’nın karmaşık ilişkileri Cary ile sona mı erecekti yoksa?

Will, davada tekrar başa döndü. Kalinda ile olasılıkların üstünden geçmeye devam etti. Will’in bu dava üzerine fazlaca odaklanması Diane’in dikkatini çekmişti. Will’in bir diğer gözü olarak onunla konuştu ama Will’in Jeffrey’e kayıtsız şartsız güveni karşısında o da Will’e güvenmeyi tercih etti. Konuşmaları gayet sıcak ve samimiydi her zaman ki gibi. Diane bu konuşmanın hayatı boyunca onun için ne kadar önemli olacağından tabii ki habersizdi…


Will Gardner, Jeffrey’e ‘hayatı pahasına’ güveniyordu…

Jeffrey’nin ailesi de panik yapmıştı ve ikinci bir görüş için Alicia’yı aradılar. Fakat Alicia, bir önceki bölümde el sıkışarak kağıtsız kalemsiz imzaladıkları bir nevi sulh anlaşmasından sonra artık daha yumuşaktı. Üşenmedi mahkemeye gitti ve Will’e aradıklarını söyledi. İyi ki de gitti… Bu konuşma, uzun süredir aralarındaki gerginlikten çok uzak bir konuşma oldu. Alicia, Will’in hem ondan daha iyi bir avukat olduğunu hem de mütevazi (!) olduğunu kabul etti. Gülüşmelerle biten bu konuşma Alicia için de artık ayrı bir öneme sahip olacaktı.

Davaya bu defa bir diğer şüpheli olan üniversitenin profesörlerinden biri müdahil oldu. Profesör yalan mı söylüyordu kestiremedim bir türlü ama tanığı vardı, olay sırasında eski karısıyla olduğunu söyledi. Jeffrey, mahkemenin bir iyi bir kötü gidişatı sebebiyle yay gibi gerilmişti. Kalinda ise dur durak bilmeden delil arayışını sürdürüyordu. Bu defaki delili kahve dükkanında aradı ama ne yazık ki sonuç alamadı. Sonuç alamamanın verdiği gerginlik Will’e yansıdı, ondan da Jeffrey’e. Bu son gerilim fitili ateşlemişti ve bölüm git gide garip bir havaya bürünüyordu.

Will’in bugün herkesle özel konuşma günüymüşçesine sıra Kalinda’ya gelmişti. Kalinda işi bırakmak istediğini söylerken, Will ona tipik “sen sıkılırsın, bu iş senin işin” muhabbetini çeviriyordu. Kalinda bu numaraları yemese de Will’in onu ne kadar sevdiğinden ve özleyeceğinden şüphesi yoktu. Will de bunu ona oldukça basit ama samimi ifadelerle aktarabilmeyi başarabilmişti. Kalinda’nın Will’den kaptığı bu tatlı sözler yanına kar kalacaktı…

Will, işinden ayrılmak isteyen Kalinda’ya “Biz normal insanlar gibi değiliz, hayata onlar gibi bakamayız,” derken.

Alicia, sonunda Dubeck’in karşısındaydı, avukatı da Cary olmuştu. Mevzu bahis görüntü kaydı, birken üç olmuş, bir de bunlara Dubeck’in kişisel salvoları eklenmişti. Alicia kaçın kurasıydı? Dubeck’in kişisel saldırılarını savurmayı bildi, kaybedenin kendisi olacağını ona hissettirdi.

Dava da son aşamaya geliyorduk artık. Kalinda araştırmalarına devam ederken DNA üzerinden bir başka kanıt bulmuştu. Maktul ve sanık Jeffrey aynı hastanede tedavi olmuşlardı ve DNA geçişinin bu yolla olduğu savunulabilirdi. Kalinda’nın kanıta ulaştığında yüzünde beliren mutluluk, Will’in ona söylediklerini doğrulayan bir mutluluktu.

Jeffrey’nin geçirdiği gece ve Will’i en son gergin şekilde görüşü ona yaramamıştı. Will’in mahkemeye girdiğinde “Haberler iyi,” demesi çok da umurunda görünmüyordu sanki. Jeffrey’de belli ki artık şalterler atmıştı, dikiş tutmayacaktı. Patlayacak silah kadraja girdiği anda içim ılık ılık oldu. O silahın patlayacağı kesindi de kime patlayacağı ve bizi nasıl bir bölüm sonu beklediğini de dakikalar sonra öğrenecektik. Bölümü izlemeden önce Twitter’da takip ettiğim hesaplardan normalden fazla The Good Wife’la ilgili akış olduğunu gözlemlemiştim ve bu bölüm büyük bir olay olacağını bilerek izlemeye başlamıştım. Mahkemenin içinde ise bu türden bir yaygarayı koparacak benim için tek kişi vardı ve ben bu sonu izlemeye kendimi hazır hissetmiyordum açıkçası. Bölümü durdurdum, derin bir nefes aldım ve devam ettim. Olay nasıl gerçekleşti hiç görmedik. Diane bir diğer mahkeme salonundaydı ve silah sesleri duyuldu. Herkes koşuşturuyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kalinda, Will’in bulunduğu mahkeme salonunu gördüğünde artık her şey gün gibi ortadaydı. Jeffrey’nin cinneti mahkeme salonunu adeta can pazarına çevirmişti. Jeffrey bütün mermileri bitirmiş, bir mermi kalmış olması umuduyla kendisine boşa silah sıkıyordu. Will… Will, rakibi olan ve aynı zamanda yaralanmış olan avukat arkadaşı Finn Palmer’ın kucağında yatıyordu…

İzlediklerinizde istemediğiniz şeyler olduğunda rüya olmasını dilersiniz ya, ben de bir umut böyle bir yan çizme hayali ile yanıp tutuşur buldum kendimi. Hastaneye geçtiğimizde ise her şeyin gün gibi gerçek olduğunu artık idrak etmiştim. Bu bölümde kötü bir şey olmuştu, biliyordum ama “Will ölmemiştir ya,” demekten de kendimi alamıyordum. Bir Kalinda’ydım, bir Diane’dim adeta. Kalinda’nın araştırmacılığı burada da kendini gösterdi ve Will’e müdahele edildiğini düşünen kendisinin, Diane’nin ve bizim hevesimizi kursağımızda bıraktı. Acildeki bölmelerden birinde Will’in cansız bedeni duruyordu.

Will son nefesini dava boyunca atıştığı rakibi ve arkadaşı Finn’in kollarında verdi muhtemelen…

Bundan sonrasını sadece ben mi ruhsuz buldum bilmiyorum ama Kalinda ve Diane’in Will’in bedeni başındaki tavırları bana oldukça yetersiz ve kendileri ile bağdaşmayan türden geldi. Duyguyu alamadım, bana geçiremediler. Will’i o halde görmek ise beni derinden yaraladı. Kalinda, Alicia’yı aradı. İlk tepkiyi Eli Gold’dan aldık. Alicia’nın tepkisi ise bir sonraki bölüme kaldı.

Herkesin takdir ettiği üzere The Good Wife bu sezon hikayenin eksenini kaydırmalara doyamadı. Önce Alicia ve Cary’nin ayrılığı, şimdi ise Will Gardner’ın yokluğu. İlk eksen kayması sonrası neler olacağına dair çok da bilgimiz yoktu, sadece artık bir savaş başladığını ve sürekli bir itişme izleyeceğimizi düşünüyorduk. Şimdi ise bizi merakta bırakmamak için (yoksa daha da mı meraklandırmak için mi desem?) bundan sonraki bölümlerde neler olacağına dair ufak görüntüler izledik bölümün sonunda. İlki Will’in ölümünden sonra Alicia-Diane karşılaşmasıydı, iki yaralı kadın birbirine sarıldı. Bir diğer yaralı kadın Kalinda, Will’in cansız bedenine söz vermişçesine yanında hırslı bir şekilde ayrıldı. Cary çok sinirliydi, öfkesi müvekkili yerle bir edecek kadar kudretliydi. Peki o müvekkil Jeffrey miydi? Will gittikten sonra LG’de dengeler değişiyordu. Ortaklığa Louis Canning geliyordu ve bu birilerini hiç de mutlu etmeyecekti. Ve nihayet –nihayet diyorum çünkü bu ikiliden en başından beri nefret ettim- Alicia ile Peter’ı ateşli bir kavga ederken görüyoruz. Alicia harap ve bitap, bu defa Peter evliliği için savaş vermeye niyetli…

Will Gardner… Seni tanımak bizim için bir onurdu. The Good Wife sensiz artık eskisi gibi olmayacak… Rest in peace.

Sana da çok pis laflar hazırladım Josh Charles, sinsiymişsin vesselam!

Yeni bölüm ÖzetliYorum’unda görüşmek üzere… Geç kalmayın.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR