Tayfadan birinin, Billy’ye Bayan Barlow’un kim olduğunu anlattığını duyduğumuzda kadını biraz olsun çözüyoruz. Vaktiyle Kaptan Flint aracılığı ile intikam aldırmış bir kadın ve şimdi kaptanın dostu, karısı değil. Derken bir sevişme sahnesinin içine yuvarlanıyoruz: Kaptan Flint ve Bayan Barlow. Ve yine Spartacus’ü anmadan edemiyorum, söz, bir daha anmayacağım.
Tayfasını kaybedip tam olarak umutsuzluğun kuyularından birine düşen Kaptan Vane’i toparlamak Jack’e düşse de, kaptanın buna yanaştığı söylenemez. Ama onun yıkılışı diğerlerini de korkutmuş olacak ki yıkımın sorumlusu Eleanor’u bütün köşe başlarında çekiştiriyor herkes.
Eleanor ise Kaptan Flint için mühimmat arayışında. Silahları almayı planladığı gemi eğer silahları vermezse sorun çıkacak gibi görünüyor. Çünkü Eleanor ne kadar dişliyse, gemi de o derece dokunulmaz. İnsan büyükbabasının gemisine savaş açıp aile ticaret şirketini batırmaya çalışmaz herhalde? Yani bunu Eleanor bile yapmaz umarım!
Kızının gücünün yetmediği işe babasınınki yetiyor.
Eleanor silahları kendi başına alamayacağını anlayınca babasını kapattıkları evden çıkarıp adamlarla toplantı masasına oturtmak zorunda kalıyor.
Sonucunda Kaptan Flint’e yardım edecek olmasının getirdiği güzellik olunca Eleanor hiçbir şeyi göz ardı edebilecek gibi görünmüyor. Sanırım bu da onun hassasiyeti yoksa Eleanor, Kaptan Flint’ten mi hoşlanıyor? Neler gördük biz, bu da olur mu olur hani.
Billy, serdümen olup işleri ele alınca ilk andaki gücünün bir anda yükselmiş olması sebebiyle tayfanın tamamı onun sözüne kulak asıyor gibi durmuyor. Yoksa uyduruk bir halatın yanlış bir ağaca bağlanması sonucu bu kadar sorun meydana gelir miydi? Hem de Billy uyarmışken! Yaşadığı problemleri saymıyorum bile. Bu problemi John fırsata çevirmeye çalışırken yanlış adrese gidiyor, Flint’e. Oysa kopan bir halatın sonucu John’u haklı çıkarabilecek gibi görünüyor Flint’in gözünde. Çünkü halatın kopuşundan sonra gemide meydana gelen hareketlenme ve acil kurtarma planının John’dan gelmesi Flint’i fena halde etkilemişe benziyor.
Gemi, karada tehlikeden, tekinsizlikten ve ölümden başka bir seçenek sunmaz tayfasına… Kopan uyduruk halat bunun enfes örneklerinden birine dönüşüyor.
İncileri dökülen Jack ise, tam manasıyla inciler gibi dibe vurmuş durumda ve herkesten yardım dileniyor. Yanındaysa aşırı şekilde kafayı bulmuş Kaptan Vane yerine yalnızca Anne Bonny var, o da durmaksızın küfürler sallayıp ucunu bağlıyor cümlelerinin. Şahane bir kadın bence, Jack’e de başka kimse tahammül edemezdi zaten.
Güç, savaşı her zaman kazanır.
Sanıyorum Eleanor, şimdi hangi planın içerisinde yer alsam diye düşünüyor.
Richard Guthrie her ne kadar güçsüz gibi görünse de, kızı Eleanor’dan aşağı kalmayacak kadar ince ve gizli bir planla Kaptan Flint’in ihtiyacı olan silahları almayı başarıyor güya. Eğer o başaramasaydı zaten, Eleanor yine bir taşın altından çıkacak ve planı kendine uydurarak silahları almayı başaracaktı. Bu kadın bir an olsun sakin durmayı başaramıyor!
Eleanor’u tutabilene aşk olsun! Bu muştuyu Kaptan Flint’e söyleyişi vardı ki biraz huzursuz, biraz mutsuz ama çokça keyfi yerindeydi o anda.
Ve nihayetinde Billy, Kaptan Flint’ten korktuğunu ve şimdiye kadar onun için yaptığı her şeyi bu korkusundan ötürü yaptığını taze kaptan Gates’e açıklıyor. Bir kırılma gibi bu bence. Güçlü görünenin, güçsüz görünenden korkusunun yersizleşmeye başladığının ince bir kanıtı gibi okunabilir diye düşünüyorum.
Richard Guthrie’nin Bayan Barlow’un evine dönüşü ise müthiş oluyor. Dönüşünde Bayan Barlow’a hakkında her şeyi bildiğini, Kaptan Flint’in onun için öldürdüğü kişinin kocası ve Kaptan Flint’in de aşığı olduğunu bildiğini söylüyor. Her ne kadar inkâr etmeye çalışsa da ihtirasın masum kurbanından tehlikeli bir kadına dönüşen Bayan Barlow, ileride çok dert olacağa benziyor. Çünkü çaresiz görünen bir kadının, Kaptan Flint’in yanındayken bir tür tehlikeye dönüştüğünü aklımıza kazımamız gerekiyormuş gibi hissediyorum.
Bölüm biterken, halüsinasyonlar gören ve onların çizdiği yolu izleyecekmiş izlemini veren Kaptan Vane, dibi bulmuş halini gerilerde bırakacakmış hissi yaratıyor. Halüsinasyonların ona umut yüklediği çok açık ama çizilen yol, doğru ve mantıklı bir yol mu? Çıldırışının zirvesinde ve kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış Kaptan Vane’i kimse durduramaz artık!
Derken Richard Guthrie’nin planı açıklanıyor ve bu plan ne Eleanor’u ne de Kaptan Flint’i sevindireceğe benziyor. İş yine başa düşmüş gibi görünüyor.
Sonuç olarak Eleanor, Eleanor’un büyük babasının gemisinden silahları çalma zamanı olduğunu söylen Flint’e katılıyor. Bu sonuca, demek ki Eleanor, o kadar çılgınmış demekten başka bir şey gelmiyor elden.