Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Herkes mi Emir’in maşası?
Sezon: 2 Bölüm: 39

Annelik… Üzerine söylenen sözcükler anlamsız, altında kalacaklar ise değersiz olan kelime; annelik… Bir aşıktan, bir kardeşten daha fazla anlamlı olan his… İnsan tabii ki aşkı için herşeyi yapar, kardeşi için de aynı şekilde… Ama söz konusu evlat olunca; kendi canından bir parça, senin dokuz ay boyunca koruyup kolladığın, dünyaya geldikten sonra hayatında ondan daha önemli hiç kimsenin olamayacağını anladığın evlat olunca, o insanın gözü hiçbir şeyi görmez ve  iyi kötü farketmeden her türlü şeyi yapabilecek kapasiteye bürünür. Nihan da artık bir kardeş değil, bir aşık değil, bir anne… Kardeşini korumak adına bile hayatını mahveden bir insanın kendi kızı için yapabileceklerini siz düşünün… Nihan her yolu denedi, evet. Ama bu sezon başladığından beri her yazımda bas bas söylediğim gibi, en başta yaptığı hataların kurbanı oldu. Bu işlere hiç girmeden direkt herşeyi anlatsaydı şimdi bu olayların bir tanesi bile yaşanmıyor olacaktı. Neyse, artık bunu söylemekten vazgeçip ben de Nihan’ın baktığı gibi önüme bakacağım çünkü Kemal ve Emir’in yaptığı hataların yanında Nihan’ın bir hatası gözüme batmamaya başladı. Nihan istediği zaman gayet zekice planlar kurabiliyor. Asu’ya bebeğinin Kemal’den olduğunu söylemesi hiç beklemediğim bir hamle olsa da gayet akıllıcaydı. Sevenin halinden sevenler anlar çünkü… Nihan, Asu’nun Kemal’i asla kendisinin sevdiği gibi sevmeyeceğini farkında. Çünkü gerçekten seven insan karşısındakinin iyiliğini düşünür. Asu gerçekten sevseydi Kemal’in mutluluğunu düşünüyor olurdu, Kemal’e gidip Deniz’in onun çocuğu olduğunu söylerdi… Ama yok, Asu hiçbir zaman akıllanmıyor ve her zaman yanlış tarafı seçiyor. Bu yüzdendir Asu’yu ciddiye almayışım… Benim gözümde Zeynep ile aynı kefede kendisi. Zeynep ne kadar hain, arkadan bıçaklayan bir insansa Asu da tam olarak o kadar… Yaptığı bu fevri hareketler, sinirlenmeler, yüzük çıkarmaya çalışmalar; hiçbiri gerçek değil. Hepsi evlilik sürecinin hızlanması için yapılan oyunlar…

Kaç haftadır Kemal’e çok fazla kızıyordum. Bu hafta gördüğü rüyayla onunla da empati yapmaya karar verdim… DavranışlarI, sergilediği tutum, seçtiği yol yanlış, evet. Nihan’a yaptığı teklif asla affedilir değil, evet ama hiçbir babanın kızından ayrı kalmaya hakkı yok. Bu Kemal de olsa… Kalbi kırıla kırıla paramparça kalmış bir adama, izlediği yol her ne olursa olsun kızı verilmeli. Ama Nihan’a da kızamıyoruz ki… Kendisine yapılanlardan sonra, Kemal’in Deniz’i alacağından o kadar emin ki, onun yaptığı da sadece bir annenin yapacağı nitelikte birşey. Aslında Kemal kendi saflığının, hala Emir’in Nihan denildiğinde ne tür bir canavar olduğunu anlayamamanın, onu tanıyamamanın diyetini ödüyor. Biraz kafasını çalıştırsa, içgüdülerine göre davranmayacağını öğrense, belki şu an şu bölümde Deniz’in babası olduğunu anlamış olabilirdi. Etrafındaki herkesin onun arkasından planlar çevirmesine rağmen, hala insanlardaki kötülüğü çözememiş Kemal… O yüzden hikayedeki herkesi haklı konuma getirdiler bu bölüm. Başladığından beri Kemal hakkında yapılan yorumlar öyle acımasızdı ki; onun kızına karşı ne kadar iyi bir baba olacağını gösterdiler… Deniz’e bakışı, onun elini tutuşu; insanları, hatta beni de Kemal’e karşı yumuşattı.

1 2
Gülşah Şençiçek​
13/10/2016 18:46
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR