The Walking Dead’in yaratıcı ekibi sürekli değişse de, mükemmel bir şekilde işleyen formüle dokunmamaya çalışıyorlar. CSI serileri ya da Amerikan CW kanalının The Vampire Diaries, Gossip Girl gibi havalı gençlik dizileri kadar net olmasa da, The Walking Dead’in de işleyen, esnek çizilmiş bir formülü var diyebiliriz. Her bölümde karakterlerden (en az) birisinin dönüşümünü işaret eden beklenmedik bir hareket, en az bir karakterin ölümle burun buruna gelmesi (hikayenin gelişimi uğruna önemli karakterler çok rahat harcandığı için bu durum çok tedirgin edici olabiliyor) ve adrenalin salgılatmaya yönelik hatırı sayılır sayıda zombinin doğrandığı sahneler bu formülün kabaca içeriğini oluşturuyor. Bu bölümün karakter dönüşümünü iki eski karaktere, Carl ve Carol’a veriyoruz. Karakter dönüşümü demek yazarların yaptığını biraz basite indirgemek olur aslında. Zombi kıyametinin olduğu bir dünyada herkes bir şekilde karakter dönüşümü yaşıyor. Carl ve Carol’ın durumlarında (özellikle de Carol), içlerindeki bir şeylerin yüzeye çıkması, önceki hayatlarında kendilerinin bile bilemeyeceği bir yanlarının pörtlemesi anlamına geliyor.
CAROL'DAN DA KORKULUR, CARL'DAN DADarlyl’in şefkatli, Beth’in dayanıklı ya da Glenn’in lider yanlarının ortaya çıkması, gölgede kalmış özelliklerinin kıyamet sonrası filizlenmesi olarak açıklanabilir. Carl ve Carol’da gördüğümüz ise, karakterlerinin bir yanının ön plana çıkmasından çok bambaşka bir insana dönüşmeleri. Daha önce belki de, bir tek rahmetli Andrea’da gördüğümüz bir dönüşüm. Carol’ın ilk sezon, kocasının gölgesinden korkan, süklüm püklüm bir ev kadınından, gerek duyduğunda soğukkanlılıkla cinayet işleyebilecek derecede pragmatik ve duygusuz bir kadına dönüşümü, The Walking Dead’in en hayranlık bırakan hikayelerinden birisi. Küçük kızının zombiye dönüşmesini, sonra da ikinci kez öldürülmesini izlemenin Carol’a bir şeyler yapması gerekiyordu.
Bir yandan serin kanlı ve korkusuz bir portre çizerken, şefkatli ve verici olabileceğini görmüş, korkunç bir acı yaşamış bu kadını bağrımıza basmıştık. Bölümün sonunda, Karen ve David’i yakan kişinin kendisi olduğunu sakin bir şekilde Rick’e itiraf ettiği sahne sonrası Carol’a neler hissedeceğimizi henüz bilmiyoruz. Karakterlerin yapabileceklerinin sınırlarının ne kadar zorlanabileceğine de bir kez daha tanık olmuş bulunuyoruz. Karakterlerin ne kadar ileri gidebileceğini Carol ile görürken, ne kadar ileri gidebileceği korkusunu da Carl ile yaşamaya başladık. Şapkası ve tabancasıyla babasının tahtına hazırlanan (ve bu bölümde bıyıklarının da terlediğine tanık olduğumuz) Carl’ın Hershel’a dayılık tasladığı sahne zombi kıyametinin çocukları için de bir milat gibi gözüküyor.
TABİİ BAŞKA SORULAR DA VAR KAFAMIZDA
Radyodaki sesler neye işaret ediyor? Bu sezon, dünyanın ne halde olduğunu öğrenebilecek miyiz?
Zombi sürüsü arasında kalan Darly, Michonne, Tyreese ve Doktor Bob arasından fire verecek miyiz?
Glenn ölecek mi?
Hershel’in mürver çayı işe yarayacak mı?