Sona yaklaştıkça aksiyon dozunun artacağını kestirmek zor değildi. Ancak bu bölümdeki aksiyon kişisel meselelerin çözümü açısında yoğundu dersek yanlış olmaz. Son iki bölümü final bölümü olarak düşünmek daha doğru olacak. Final yapılacağı açıklandığından bu yana senaristlerin finali tek bölümden ziyade böyle bir yol seçtiklerini düşünüyorum. Bu yüzden bölümün gidişatı taraflarını saflarını belirlemesi üzerine kurulmuştu. Mete’nin artık Pamir ve Berkes’le aynı tarafta olduğunu söyleyebiliriz. Pamir ve Berkes demişken bu ikilinin başından beri uzun yıllar süren bir operasyonun kilit adamları olduğunu öğrendik. Pamir’in daha önce tavizler verdiği, bölüm boyunca karşı karşıya geldiği Mete’ye hiçbir şey yapmayarak onun elini kolunu sallayarak gitmesine izin vermesinin sebebi böylece açıklanmış oldu. Dostluklarının herşeyden öte olduğu gerçeği var tabii ki, ancak bu durum da yeterince sağlam bir sebep olarak kabul edilebilir. Berkes’in görevden ayrılmış gibi gösterilerek içlerine sızan polis olduğunu öğrenen Mete, buna çok şaşırdı. Boztepeli’nin arkasındaki asıl ismin peşinde olan Berkes, Mete’ye Pamir’le birlikte çalışarak bu organizasyonu çözmeyi teklif etti. Mete’nin bu saatten sonra bunu kabul edeceğini düşünüyorum. Açıkçası işler bu kadar sarpa sarmışken ve arada Türkan varken bu seçenek Mete için çok uygun ve ‘yasal’ görünüyor. Önümüzdeki haftaki bölümün hemen başında bu sorunun cevabını alacağız.
Sığınma talebiyle Mete’nin evinde kamp hayatı yaşayan Esra’nın birbirinden çirkef hareketleri tam gaz devam etti. Ancak senaristlerin eline sağlık ki Türkan’ın verdiği ayarla bir nebze de olsa “oh olsun” diyebildim. Esra’yı finalde ‘çok güzel’ bir sonun beklediğinden eminim.
Cadı Esra, çirkeflikte her bölüm üstüne koymaya devam ediyor.
Esra’ya kavuşmak üzereyken hapse düşen Nilüfer, eli kolu her yere uzanan abisine son kozunu oynayarak serbest kalmayı başardı. Ölüm fermanı Vicdan tarafından imzalanmasına rağmen ölümü onun yerine oğlu hapis yatan annenin elinden oldu. Bir başkasının annesini öldüren Nilüfer, böylece bit başkasının annesi tarafından öldürüldü.
Berkes’in operasyonu hızlandırarak Cengiz ve Kese’yi gözaltına aldırması süreci hızlandıran bir hareket oldu. Burada Kese’nin panik hali beni çok şaşırttı. Her zaman esprili hâl ve davranışlarıyla alıştığımız Kese yerine sanki bir başkası vardı. Kese’nin Berkes’in safında daha önceden yer alıp almadığını henüz bilmiyoruz, ancak bu çok yüksek bir ihtimal. Zamanında Mete’nin Boztepeli bağlantısını yapan Kese’nin Mete’ye yol açan bir anahtar olduğunu düşünebiliriz. Sorgulardan bunalan Cengiz’in Boztepeli’yle olan konuşmasından önümüzdeki bölümün ana aksiyonu çıkmış oldu. Boztepeli’nin sınırsız gücü sonu serbest kalan Cengiz, Mete’nin peşine düşecek ve amansız bir karşılaşma olacak mı göreceğiz. Her ne kadar ihanetten dolayı birbirlerini affetmeleri mümkün olmayan bu ikilinin oldukça sakin şekilde böyle bir karar almaları garip bir andı. Ben hâlâ Boztepeli’nin sorgu odasına nasıl girdiğini düşünüyorum ya, neyse.
Bölümde en üzüldüğüm kişi Sadri’ydi. Ne yapmış olursa olsun Sadri’nin bunun diyetini fazlasıyla ödediğini düşünüyorum. Vicdan’ın isteğini yerine getirmediği için tüm gerçeği ailesinin öğreneceğini düşünen Sadri’nin kalbi bu korkuya daha fazla dayanamadı. Finale yakın olduğumuz için ölebileceğini düşünsem de ölmese iyi olur diyorum. Çünkü Boztepeli gibi bir illete karşı Sadri de bir şekilde Mete’nin safında yer aldığını biliyoruz.
Sadri’nin kalbi, vicdanı ve gücü yaşadıklarını kaldıramadı.
Mete-Türkan ve Ömer-Zeynep ilişkileri için aslında uzun bir yol vardı. Ancak dizinin erken bitişinde bu çiftlerin olumlu bir sona kavuşmaları için uygun ortamın hazırlandığını hissediyorum. Bu bölümde Mete ile Türkan’ın yeniden sarılmaları, Zeynep’in Ömer’le uğraşmaktan vazgeçmediğini görmemiz ufak sinyallerdi. Tabii ki tüm olasılıklar hâlâ geçerli. Bunların hepsini görmek için geriye iki bölümümüz kaldı.
Gelecek hafta görüşmek üzere.
Esra’ya kavuşmak üzereyken hapse düşen Nilüfer, eli kolu her yere uzanan abisine son kozunu oynayarak serbest kalmayı başardı. Ölüm fermanı Vicdan tarafından imzalanmasına rağmen ölümü onun yerine oğlu hapis yatan annenin elinden oldu. Bir başkasının annesini öldüren Nilüfer, böylece bit başkasının annesi tarafından öldürüldü.
Berkes’in operasyonu hızlandırarak Cengiz ve Kese’yi gözaltına aldırması süreci hızlandıran bir hareket oldu. Burada Kese’nin panik hali beni çok şaşırttı. Her zaman esprili hâl ve davranışlarıyla alıştığımız Kese yerine sanki bir başkası vardı. Kese’nin Berkes’in safında daha önceden yer alıp almadığını henüz bilmiyoruz, ancak bu çok yüksek bir ihtimal. Zamanında Mete’nin Boztepeli bağlantısını yapan Kese’nin Mete’ye yol açan bir anahtar olduğunu düşünebiliriz. Sorgulardan bunalan Cengiz’in Boztepeli’yle olan konuşmasından önümüzdeki bölümün ana aksiyonu çıkmış oldu. Boztepeli’nin sınırsız gücü sonu serbest kalan Cengiz, Mete’nin peşine düşecek ve amansız bir karşılaşma olacak mı göreceğiz. Her ne kadar ihanetten dolayı birbirlerini affetmeleri mümkün olmayan bu ikilinin oldukça sakin şekilde böyle bir karar almaları garip bir andı. Ben hâlâ Boztepeli’nin sorgu odasına nasıl girdiğini düşünüyorum ya, neyse.
Bölümde en üzüldüğüm kişi Sadri’ydi. Ne yapmış olursa olsun Sadri’nin bunun diyetini fazlasıyla ödediğini düşünüyorum. Vicdan’ın isteğini yerine getirmediği için tüm gerçeği ailesinin öğreneceğini düşünen Sadri’nin kalbi bu korkuya daha fazla dayanamadı. Finale yakın olduğumuz için ölebileceğini düşünsem de ölmese iyi olur diyorum. Çünkü Boztepeli gibi bir illete karşı Sadri de bir şekilde Mete’nin safında yer aldığını biliyoruz.
Sadri’nin kalbi, vicdanı ve gücü yaşadıklarını kaldıramadı.
Mete-Türkan ve Ömer-Zeynep ilişkileri için aslında uzun bir yol vardı. Ancak dizinin erken bitişinde bu çiftlerin olumlu bir sona kavuşmaları için uygun ortamın hazırlandığını hissediyorum. Bu bölümde Mete ile Türkan’ın yeniden sarılmaları, Zeynep’in Ömer’le uğraşmaktan vazgeçmediğini görmemiz ufak sinyallerdi. Tabii ki tüm olasılıklar hâlâ geçerli. Bunların hepsini görmek için geriye iki bölümümüz kaldı.
Gelecek hafta görüşmek üzere.
