Geçen hafta bütün aileyi tek bir mevzunun üzerine odaklanmış halde bırakmıştık. Asrın, Saadet’i kaçırmıştı ve bütün aile onun telaşına düşmüştü. Saadet artık kimi sevdiğine karar vermişti. Bununla acı bir şekilde yüzleşen Asrın, son sahnede bizim taze aşıkların yüzüne silahı doğrultmuştu.
Son hamlede silahı kafasına doğrultan Asrın, kaderin cilvesine bakın ki Kemal’in Saadet’e verdiği sözden dolayı kurtuldu. Silah boştu. Asrın da tutuklanıp götürüldü.
Günler sonra her şey yavaş yavaş normale dönüyordu. Muzaffer amca ile sabah atışmaları başlamıştı, Yılmaz karşı evden Servet’ini gözetliyordu. Kemal erkenden Saadet’i görmeye eve damlamıştı bile. Muzaffer amca ise olanlardan sonra Saadet’in üzerinden gözünü ayırmaz olmuştu.
Servet’le Yılmaz da sabah atışmalarını yaptılar tabii. Dünyanın bütün yükü Servet’in üzerindeydi. Yılmaz ise bir o kadar gamsız ve rahattı. Sevda cephesinde ise her şey, bıraktığımız gibi Bedir ve Tibet ekseninde ilerliyordu. Sevda bir yandan Tibet’in çulsuz kalıp hiçbir işi beğenmemesiyle uğraşırken diğer yandan da Bedir’e iç geçiriyordu.
Saadet, Muzaffer amca ile pazarda cinnet geçirme eşiğine gelirken Servet’le Yılmaz da terapi seansında sorumluluk konusunda uzlaşmaya varamıyordu. Servet’e göre Yılmaz sorumsuz ve gevşekti. Birbirlerinin yerinde olsalar neler başarırlardı falan derken iş gerçeğe döndü. Artık Yılmaz, Servet’ti. Servet de Yılmaz. Şimdi Nuri düşünsündü!
Günler sonra Saadet ve Kemal başbaşa kalabildiler sonunda. Saadet, Kemal’e Asrın’la kendi isteğiyle gittiğini düşündüğü için kırgındı ama bu kırgınlık Saadet’e gelen ikinci yaratıcı evlenme teklifi ile son buldu: Dolabımda kıyafetlerini görmek istiyorum. Kimisine bir tanesi bile denk gelmez. Saadet şanslı kız vesselam!
Artık yer değiştirme tam anlamıyla gerçekleşti. Yılmaz, hazırladıkları yemeklerle ailenin kalbini fethetti, Servet gibi kızlarla dertleşerek görevini ilk gün başarıyla gerçekleştirdi. Servet ise yalnızlığıyla baş etmenin yolunu arıyordu. Yılmaz’ın olduğu her yer şenlikliyken Servet’in olduğu yerler gergindi. Kabak Nuri’nin başına patlamıştı anlayacağınız.
Bedir’in hikayesini öğrenen Sevda ona karşı yumuşamıştı ama aralarındaki imkansızlıklar aşklarını oldukça arabesk bir hale getiriyordu. Bir da arkalarında fıtı fıtı dolaşan kılkuyruk Tibet de olunca işler iyice karışıyordu. Bedir’in iyiniyeti kendini gösterdi ve Tibet’e yardım etti. Tek eksiğimiz Tibet’le Bedir’in kanka olmasıydı, galiba o da olacaktı.
Ve Yılmaz’ın mükemmel yönetimi çöktü. Hazırladığı mükellef ve eğlencenin tam gaz yaşandığı sofra Muzaffer amcanın içkiyi fazla kaçırıp fenalaşmasıyla sonlandı. Yılmaz’ın izin verdiği konsere giden Sevda’nın Tibet ve Bedir’in kavgasına karışıp polisle eve dönmesi de üstüne tuz biber oldu. Neymiş? Hayatı tesbih yapıp sallamak o kadar kolay değilmiş Yılmaz! Servet ve Yılmaz bu vesileyle birbirlerinin yaşadıklarını sonunda anlamışlardı.
Veeee sonunda Saadet’in aklı başına geldi, Kemal’in bütün romantizmiyle hazırladığı evlenme teklifi ne yazık ki elinde patladı. Saadet yaşadıklarıyla bir anda olgunlaşmış, hayatı öğrenmeye karar vermişti. Sizi bilmem ama o BBG Doğa Bey stayla açıklamasına rağmen ben Saadet’in kabul edeceğini düşünmüyordum zaten. Saadet’in Kemal’le bu kadar çabuk yakınlaşması beni zaten rahatsız ediyordu. Saadet’in kafasında her şeyi oturtması gerekirdi.
Son derece eğlenceli, özellikle Yılmaz’a deliler gibi güldüğüm bir bölüm oldu. Meğer bu dizinin dramdan ziyade komediye ihtiyacı varmış da haberimiz yokmuş. Eklemeden edemeyeceğim. Nuri müthiş bir karaktere dönüşüyor. Bu bölümde Servet’in yaptıklarına verdiği karşılıklar, Yılmaz’a şikayet edişi vs. beni mest etti.
Haftaya ne olacak beklentisi ile bitirmedik bölümü ama ben şahsen çok keyif aldım. Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler. Haftaya görüşmek üzere!