Aslı gibi abla her eve lazım. Gel-gitlerini hoş görün bence!
"Roma’ya ne için gittik, ne oldu?" Elif bu serzenişinde dibine kadar haklıydı, ah be güzelim sakin ol sen diyemedim. Neyse Ömer sarılıp, kanatlarının altına aldı da bir nebze antidepresan görevi gördü. Gerçi bu durum Elif Kız'ın o naif sinir krizini geçirmesine engel olmadı. Gerçekler sağlı sollu çarptıkça Elif-Ömer ikilisi hem daha çok yoruluyor hem daha çok yıpranıyor. Gerçi işin iyi tarafı nerede derseniz bütün bu yaşananlar ikisini daha çok birbirine yaklaştırıyor. Kendinizi hiç hayal edebilir misiniz bir hastanenin lavabosunda aşkla birine sarılırken? Ya da hayal edebilir misiniz en büyük tehlikenin ortasında iken, ölüm tehdidi altında annenizi sakinleştirmeye çalıştığınızı? Metin her tarafı köpekbalıkları ile çevrili bir ahtapot gibi, sekiz koluyla her birinin başını kopartmaya çalışıyor. O da az değil ya gerçi, onun içini bildiğimizden kızamıyoruz.
Tayyar ve Metin konuşmasında çok sert ama ölçülü bir savaş görmediniz mi? Metin'in atarlandıktan sonra Tayyar'la atışması sırasında kılıcını geri çekmesi ve hafiften niyetini belli etmesi konusunda ne diyorsunuz? Ben ikisinin yüzleşmesini ellerimi ovuşturarak bekliyorum. Tayyar-Metin'e gelene kadar Tayyar-Hüseyin meselesine geçelim. Erkekler arası orantısız rekabet bu bölüm zirve noktasına tırmandı, ikisi birbirini parçalayacaktı ki Hüseyin oturduğu koltuğu bir kenara çevirdi de gitti. Neden yabancı dizilerde olduğu gibi bizimkilerde ani ölümler-kırılmalar olmuyor filan diyordum ki Nilüfer Elif'e böcek meselesini itiraf etti. Özellikle belirtmeliyim ki Elif'i hiç bu kadar sinirli görmemiştim, şöyle bir içim ürpermedi değil. İçimin ürpermesi korkudan değil elbette, Nilüfer'in o çaresiz halleri karşısında Elif'in düzgün ve ölçülü durmaya çalışmasından. Gerçi " ben Metin'in karısı oldum!" diye ikinci bombayı da patlatınca Elif bir tokat patlatır mı diye bekledim. Ben bu sahnenin gerginliğini daha yüksek beklerdim gerçi, dramasını düşük buldum. Unutmadan; bacanaklar (Ömer-Metin) bilmeden güzel ortaklığa imza atıp, Tayyar'ın yasa dışı organ naklini önlediler. Memlekette Ömer kadar becerikli polis olmadığından mıdır nedir Sami üzerine titriyor duruyor. Koskoca adam yahu bu, iki dakika dur Sami Bey! Ne de olsa muhteşem Roma planını da gördük senin. Metin'in gerçek ismi Fatih İstanbul semalarında dalgalanıyor artık, bingo!! İkinci çinkoyu da Metin yani Fatih'in Elif'le bir nevi uzlaşmaya vardığını söyleyerek patlatabilirim. Unutmadan tekrar söylüyorum şu Aslı’nın sahnelerini arttırın. Saçlarıyla da oynasa olur, bağırıp çağırsa da seviyorum. Aslı seni seviyorum ben ya!
"Roma’ya ne için gittik, ne oldu?" Elif bu serzenişinde dibine kadar haklıydı, ah be güzelim sakin ol sen diyemedim. Neyse Ömer sarılıp, kanatlarının altına aldı da bir nebze antidepresan görevi gördü. Gerçi bu durum Elif Kız'ın o naif sinir krizini geçirmesine engel olmadı. Gerçekler sağlı sollu çarptıkça Elif-Ömer ikilisi hem daha çok yoruluyor hem daha çok yıpranıyor. Gerçi işin iyi tarafı nerede derseniz bütün bu yaşananlar ikisini daha çok birbirine yaklaştırıyor. Kendinizi hiç hayal edebilir misiniz bir hastanenin lavabosunda aşkla birine sarılırken? Ya da hayal edebilir misiniz en büyük tehlikenin ortasında iken, ölüm tehdidi altında annenizi sakinleştirmeye çalıştığınızı? Metin her tarafı köpekbalıkları ile çevrili bir ahtapot gibi, sekiz koluyla her birinin başını kopartmaya çalışıyor. O da az değil ya gerçi, onun içini bildiğimizden kızamıyoruz.
Tayyar ve Metin konuşmasında çok sert ama ölçülü bir savaş görmediniz mi? Metin'in atarlandıktan sonra Tayyar'la atışması sırasında kılıcını geri çekmesi ve hafiften niyetini belli etmesi konusunda ne diyorsunuz? Ben ikisinin yüzleşmesini ellerimi ovuşturarak bekliyorum. Tayyar-Metin'e gelene kadar Tayyar-Hüseyin meselesine geçelim. Erkekler arası orantısız rekabet bu bölüm zirve noktasına tırmandı, ikisi birbirini parçalayacaktı ki Hüseyin oturduğu koltuğu bir kenara çevirdi de gitti. Neden yabancı dizilerde olduğu gibi bizimkilerde ani ölümler-kırılmalar olmuyor filan diyordum ki Nilüfer Elif'e böcek meselesini itiraf etti. Özellikle belirtmeliyim ki Elif'i hiç bu kadar sinirli görmemiştim, şöyle bir içim ürpermedi değil. İçimin ürpermesi korkudan değil elbette, Nilüfer'in o çaresiz halleri karşısında Elif'in düzgün ve ölçülü durmaya çalışmasından. Gerçi " ben Metin'in karısı oldum!" diye ikinci bombayı da patlatınca Elif bir tokat patlatır mı diye bekledim. Ben bu sahnenin gerginliğini daha yüksek beklerdim gerçi, dramasını düşük buldum. Unutmadan; bacanaklar (Ömer-Metin) bilmeden güzel ortaklığa imza atıp, Tayyar'ın yasa dışı organ naklini önlediler. Memlekette Ömer kadar becerikli polis olmadığından mıdır nedir Sami üzerine titriyor duruyor. Koskoca adam yahu bu, iki dakika dur Sami Bey! Ne de olsa muhteşem Roma planını da gördük senin. Metin'in gerçek ismi Fatih İstanbul semalarında dalgalanıyor artık, bingo!! İkinci çinkoyu da Metin yani Fatih'in Elif'le bir nevi uzlaşmaya vardığını söyleyerek patlatabilirim. Unutmadan tekrar söylüyorum şu Aslı’nın sahnelerini arttırın. Saçlarıyla da oynasa olur, bağırıp çağırsa da seviyorum. Aslı seni seviyorum ben ya!
Abisinin neler yaptığını bilse Ömer, neler yapardı? Düşünüyorum, çıkamıyorum işin içinden!
Giray'a nasıl ulaştılar sorusu Roma'dan yaralı gelen Nedim havadisi ile Tayyar'ın kafasında çözüldü. Ömer'in Roma'da olduğunu Hüseyin'den önce anlayan Tayyar'cığımızın gözünü asıl açan "Adamlarına dikkat et!" lafı oldu. Yazının başlarında dediğim gibi erkekler arası rekabet çılgın atmaya devam ediyor. Bu hafta Elif-Ömer romantizmine azıcık bulanmış bol karanlık bir bölüm izliyoruz. En azından ilk bir saatlik bölüm böyle devam etti. Ayrıca size iyi bir haberim var, Ömer polisliğe kanunen geri dönmüş oldu! Korksun bütün psikopatlar, korksun bütün Tayyar'lar, korksun herkesler! Aklınızı alacak Komiser Ömer, haberiniz yok. Hüseyin'in de hala gidip bikbik ötmesi canımı sıktıysa da Ömer'in arkasında yavaş tan duran halleri de gözden kaçmıyor. Sen hiç o Amir dangozunun gazına gelme, aynen bu kafayla devam Hüso! Kötü de olsan Ömer'in abisisin, ucundan da olsa seni severiz. Tayyar'ın çıldırma sahnesini elbette unutmadım, daha dur neler olacak.
Giray'a nasıl ulaştılar sorusu Roma'dan yaralı gelen Nedim havadisi ile Tayyar'ın kafasında çözüldü. Ömer'in Roma'da olduğunu Hüseyin'den önce anlayan Tayyar'cığımızın gözünü asıl açan "Adamlarına dikkat et!" lafı oldu. Yazının başlarında dediğim gibi erkekler arası rekabet çılgın atmaya devam ediyor. Bu hafta Elif-Ömer romantizmine azıcık bulanmış bol karanlık bir bölüm izliyoruz. En azından ilk bir saatlik bölüm böyle devam etti. Ayrıca size iyi bir haberim var, Ömer polisliğe kanunen geri dönmüş oldu! Korksun bütün psikopatlar, korksun bütün Tayyar'lar, korksun herkesler! Aklınızı alacak Komiser Ömer, haberiniz yok. Hüseyin'in de hala gidip bikbik ötmesi canımı sıktıysa da Ömer'in arkasında yavaş tan duran halleri de gözden kaçmıyor. Sen hiç o Amir dangozunun gazına gelme, aynen bu kafayla devam Hüso! Kötü de olsan Ömer'in abisisin, ucundan da olsa seni severiz. Tayyar'ın çıldırma sahnesini elbette unutmadım, daha dur neler olacak.
Haftalık romantizm dozumu buraya koyuyorum, isteyen alsın!
Koluna takıp sinemaya gitmek istemeler, mor menekşeler, flört halleri, uzunca bakışmalar, öpücükler... Donan burnum ısındı, ayaklarımda bir yanma hali baş gösterdi. "Sen konuştukça, benim aklım susuyor," demeler filan. Ben bu romantizmin çok hastasıyım amma yapacak çok iş var, Doktor Bey Tayyar Amca'nın arkadaşı çıktı. Pelin ve Arda'yı unuttum sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bu hikâyenin en tatlı adamlarından olan Arda'nın gördüğü tavır beni mahvediyor. Ciddiyim bu konuda, Pelin anladık tamam vicdan yapıyorsun da yeter be ablası! Kaldı ki yan yana iki sempatik tip şahane görünüyorsunuz, çocuğunuz olsa reklam yüzü olur be ablam, biraz sal artık sen kendini sal! Kahvaltı konforundan oldukça uzakta olan Ömer ise Doktor'la sorgu halindeydi. Biraz blöf, biraz beyaz yalan biraz da gerçekler derken Tayyar Dündar'ın ipliği pazara çıkar mıydı? İnanmazsınız ama Doktor öttü! Metin'in Tayyar'ın adamı olduğunu söyledi, daha ne olsun? Gerçi çok sevinmeyelim biri çıkar yine bir numara çevirir. Hatta Doktor Bey" Ömer beni bir dövdüüü, ondan böyle oldu!" bile diyebilir. Şiddete hayır desek de Ömer'in attığı dayağa ve tavrına kızdınız mı? Hadi canım, çok yalancısınız! (Flaş haber: Doktor öldü! Kalp diyorlar ama yediği, içtiği gitti kriminale!)
Koluna takıp sinemaya gitmek istemeler, mor menekşeler, flört halleri, uzunca bakışmalar, öpücükler... Donan burnum ısındı, ayaklarımda bir yanma hali baş gösterdi. "Sen konuştukça, benim aklım susuyor," demeler filan. Ben bu romantizmin çok hastasıyım amma yapacak çok iş var, Doktor Bey Tayyar Amca'nın arkadaşı çıktı. Pelin ve Arda'yı unuttum sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bu hikâyenin en tatlı adamlarından olan Arda'nın gördüğü tavır beni mahvediyor. Ciddiyim bu konuda, Pelin anladık tamam vicdan yapıyorsun da yeter be ablası! Kaldı ki yan yana iki sempatik tip şahane görünüyorsunuz, çocuğunuz olsa reklam yüzü olur be ablam, biraz sal artık sen kendini sal! Kahvaltı konforundan oldukça uzakta olan Ömer ise Doktor'la sorgu halindeydi. Biraz blöf, biraz beyaz yalan biraz da gerçekler derken Tayyar Dündar'ın ipliği pazara çıkar mıydı? İnanmazsınız ama Doktor öttü! Metin'in Tayyar'ın adamı olduğunu söyledi, daha ne olsun? Gerçi çok sevinmeyelim biri çıkar yine bir numara çevirir. Hatta Doktor Bey" Ömer beni bir dövdüüü, ondan böyle oldu!" bile diyebilir. Şiddete hayır desek de Ömer'in attığı dayağa ve tavrına kızdınız mı? Hadi canım, çok yalancısınız! (Flaş haber: Doktor öldü! Kalp diyorlar ama yediği, içtiği gitti kriminale!)
Her şeye rağmen aşk deseniz bile, ailenizi mi sevdiğinizi mi seçerdiniz?
Pizza kutusundan lezzetli bir pizza yerine Metin çıktı, olsun! Nilüfer Metin'in karşısında dik durmaya çalışıyordu ancak hüngür hüngür ağlıyordu. Metin kadar bu sefer Nilüfer'de kararlıydı. Kim kimin inadını kıracak dersiniz? Nilüfer Fatih dediğine göre, Metin (Fatih) düş önüme dediğine göre işler kızıştı. "Dündar" soyadı da ortaya çıktığına göre yansın ortalık! Beklediğim de oldu, Metin sert çıktı, "Kendin gelmezsen ben seni götüreceğim Nilüfer!" dedi. Bu vandalizmi çok sevmesem de bu ilişkinin başından beri bir Stockholm sendromu olduğunu unutmamak lazım.
Pizza kutusundan lezzetli bir pizza yerine Metin çıktı, olsun! Nilüfer Metin'in karşısında dik durmaya çalışıyordu ancak hüngür hüngür ağlıyordu. Metin kadar bu sefer Nilüfer'de kararlıydı. Kim kimin inadını kıracak dersiniz? Nilüfer Fatih dediğine göre, Metin (Fatih) düş önüme dediğine göre işler kızıştı. "Dündar" soyadı da ortaya çıktığına göre yansın ortalık! Beklediğim de oldu, Metin sert çıktı, "Kendin gelmezsen ben seni götüreceğim Nilüfer!" dedi. Bu vandalizmi çok sevmesem de bu ilişkinin başından beri bir Stockholm sendromu olduğunu unutmamak lazım.
Ablan yanında be Nülü, ağlama!
"Elif'im, de bana ne oldu?" Ya ben ne diyebilirim, şu an diziden koptum ama Elif'in sesindeki paniği duyunca tekrardan bir hareketlendim. Ömer, Elif ve Nilüfer'in yanına gittiği de ise çocuklar gibi ağlayan bir kız ve yanında dimdik duran ablası vardı. Aslı'nın hamilelik meselesi ne zaman belli olacak sorusu kafamı daha çok meşgul ededursun, Metin/ Fatih Beylerin de yeni imajını pek beğendim. Dört kareye bölünen ekran bana çifte düğün müjdecisi gibi geldi, o da benim abartmam olsun gençler.
Not 1: Ömer bol kalorili şahane tarifi verdi. " Simit- krem peynir - çay. Bu üçü kankadır, asla ayırmayacaksın!" :) Arda'nın tercihi ise simit- kaşar peynir- çay. Aklınızda bulunsun!
Not 2: Organ bağışı konusundaki en güncel bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Not 3: Denizer kadınları adamın ayarını bozar, ona göre ;)
Not 4: Sevgilim diyen dillerini yesinler senin Ömer ;)
"Elif'im, de bana ne oldu?" Ya ben ne diyebilirim, şu an diziden koptum ama Elif'in sesindeki paniği duyunca tekrardan bir hareketlendim. Ömer, Elif ve Nilüfer'in yanına gittiği de ise çocuklar gibi ağlayan bir kız ve yanında dimdik duran ablası vardı. Aslı'nın hamilelik meselesi ne zaman belli olacak sorusu kafamı daha çok meşgul ededursun, Metin/ Fatih Beylerin de yeni imajını pek beğendim. Dört kareye bölünen ekran bana çifte düğün müjdecisi gibi geldi, o da benim abartmam olsun gençler.
Not 1: Ömer bol kalorili şahane tarifi verdi. " Simit- krem peynir - çay. Bu üçü kankadır, asla ayırmayacaksın!" :) Arda'nın tercihi ise simit- kaşar peynir- çay. Aklınızda bulunsun!
Not 2: Organ bağışı konusundaki en güncel bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Not 3: Denizer kadınları adamın ayarını bozar, ona göre ;)
Not 4: Sevgilim diyen dillerini yesinler senin Ömer ;)
Kaynak : https://twitter.com/noluyotv/status/524957150976937984
İyi haftalar.