Bölümün adı her ne kadar 30 Days Without an Accident (Kazasız 30 Gün) olsa da, üçüncü sezon finalinde karakterleri bıraktığımız zamandan çok daha uzun bir süre geçmiş olarak başlıyoruz ilk bölüme. Domuzlarıyla, minyatür tarlalarıyla hapishanenin çiftliğe, Rick’in çiftçiye dönüştüğünü, bizimkilerin de Woodbury’den iltica edenlerle kaynaşmış olduğunu görüyoruz. Daryl, Glenn, Carol ve Sasha, bir olasılık Hershel’ın da üyesi bulundukları bir ihtiyar heyeti (“council” diye geçiyor) olduğuna kulak misafiri oluyoruz. Hapishanedeki yaşam düzeni oturmuş, ortamdaki cinsel elektrik el yakıyor. Glenn ve Maggie bir önceki sezonun yaralarını onarmış gibi gözüküyor. Tyreese, Karen’la flört ediyor. Carol, Daryl’e “Seni Woodbury’nin kadınlarına kaptırmam” temalı espriler yapıyor. Beth ise, Woodbury’nin delikanlılarından kendine bir sevgili yapmış, keyfi yerinde gözüküyor. Daryl ise durumu gayet güzel özetliyor: “Kıçı kırık aşk hikayesine de bakın.”
YAĞDIR MEVLAM ZOMBİEn azından bölümün ilk yarısında kesif bir rehavet, hareketsizliğin getirdiği bir depresyon gözlemliyoruz karakterler üzerinde. Hershel, tabancasıyla arasına mesafe koymuş Rick’e yabani otlar üzerine küçük bir ders veriyor. Carl, fener ışığıyla okuduğu çizgi romanlar ve domuza yaptığı evcil hayvan muamelesiyle geçici olarak da olsa yeniden çocuk kimliğine dönmüş izlenimi yaratıyor. Yeni gelenler ise bezgin bir şekilde köpük patlatır gibi zombilerin kafalarını patlatma egzersizi yapıyorlar. Zombisiz 30 gün ise en çok Michonne’a iyi gelmiş gibi gözüküyor. Postapokaliptik kovboy edasıyla atına atlıyor, Vali’ye rastlarım umuduyla geziniyor, Vali’yi bulamasa da postapokaliptik ailesi Rick ve Carl’a hediyelerle dönüyor. Michonne’la ilgili en büyük değişim ise rahatlamış vücut dili ve de yüzüne yayılan gülümseme, hatta kimi duruma göre kahkaha olarak karşımıza çıkıyor.
Bölümün ilk yarısındaki gergin sükunet ikinci yarıda yerini zombi yağmuruna bırakıyor. Gerçekten de gökten zombi yağıyor. Daryl, Michonne ve Glenn liderliğindeki günlük hipermarket talanlarında binanın çürüyen tavanından zombiler patır patır bizimkilerin üzerlerine düşmeye başlıyor. Kargaşada sezonun ilk firesini veriyoruz ve Beth’in taze sevgilisi Zach zombilere yemek oluyor. Kötü haberi Beth’e Daryl veriyor ve ikinci sezonun ağlak, üçüncü sezonun katatone Beth’i, Darly’i bile şaşırtan bir soğukkanlılıkla “kazasız 30 gün” tabelasındaki 3 rakamını kaldırıyor ve “Artık ağlamıyorum. Onu tanımış olduğum için mutluyum,” diyor. Karakter dönüşümlerini her zaman ince, büyük dönüşümler yerine karakterlerin gelişimleri içerisinde tutarlı bir şekilde yapan The Walking Dead, bu sefer Beth’in kabuğunu soyuyor.
ÜÇ DOĞRU BİR YANLIŞI GÖTÜRÜYOR MU? Alışverişe giden ekibin tepesine zombi yağarken Rick de, tuzakları kontrole gidiyor ve delirme noktasına gelmişİrlandalı bir kadınla karşılaşıyor. Kocasının ve kendisinin günlerdir aç olduğunu söyleyen kadın Rick’in kampına katılıp katılamayacaklarını soruyor. Kafayı yeme konusunda kendisi de deneyimli olan Rick, kadına mesafeli yaklaşıyor. Kampa katılabilmeleri için üç soruyu cevaplandırmaları gerektiğini söylüyor. İhtiyar heyetinin bir tür KGS (Kampa Giriş Sınavı) hazırlamış olduklarını öğreniyoruz. Gerilimli bir yürüyüşün sonrasında kadının kampına varıyoruz ve bir terslik olduğunu kavrayana kadar kocasının zombi olduğunu, kadının dönüşen kocasını sakladığını anlıyoruz. Kaşla göz arasında da kadın kocasıyla beraber olmak istediğini söyleyerek, kendi karnına bıçağı saplıyor. Ölmeden bizlerin de merak ettiği soruyu soruyor ve üç soruyu öğrenmek istiyor. “Kaç zombi öldürdünüz?” ve “Kaç insan öldürdünüz?” sorularından sonra kadının son nefesinde üçüncü soru Rick’in ağzından çıkıyor: “Neden?”
Nispeten sakin geçen bölümün son sahnesi ise sezonun temposuna ve akışına bizleri hazırlıyor. Bu bölümde tanıdığımız şaşkın ergen Patrick ter içinde çakma duşun altına giriyor. Hasta vücudu dayanamıyor ve yere yığılıyor. Akan suyun altında Patrick’in zombiye dönüşmüş suratıyla bölüm sona eriyor. Bu bölümde iki kere gördüğümüz gözleri kan çanağı zombiye benzer bir şekilde, Patrick’in de yüzünde ve gözünde kan görüyoruz. Böylece virüs ve hastalık temalarına da girişimizi yapmış bulunuyoruz.