Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hadi Poyraz, hadi Poyraz!
Sezon: 2 Bölüm: 69

Her çarşamba klasiği gibi bu çarşamba da yüreğimiz ağzımızda bölümü bekledik. Sizi bilmem ama ben her defasında ‘’Şimdi ne olacak, abi bu dizi nereye gidiyor?’’ demekten kendimi alamıyorum.

Ah sevgili Ayşegül, her zaman olduğu gibi yine bir isteğin gerçekleşemeden son buldu. O kadar emin bir şekilde boşanmak istediğini söylemek için Çınar’ın yanına gittin, yine elin boş döndün. Ama olsun bu sefer değerdibu sefer işin ucunda İsa vardı, biraz daha beklenebilirdi.

Allahın belası sevgili Mümtaz o dolapta Ayşegül’ün fotoğrafını gördü, Poyraz’a söyleyemedi ya işte orada ben de ALLAH BELANI VERSİN MÜMTAZ! dedim. Bir de utanmadan “Ben sana ne zaman kazık attım Poyraz?” diyor?!

Nitekim Poyraz dolaptaki fotoğrafın Ayşegül’e ait olduğunu iş işten geçmeden öğrendi ve her zaman ki gibi superman edasıyla Ayşegül’ümüzü himayesine aldı. ‘’Bana 1bir metreden den fazla yaklaşma,‘’ diyen Ayşegül, bir metreden çok daha yakına gelerek Poyraz’ın yaralarına dokundu, yine ağladı, yine haykırdı. Her bölüm acı gerçeklerle yüzleşen ve bu gerçekler her defasında kat be kat büyüyerek canını acıtan sevgili Ayşegül “Tüm bunlar benim suçumdu,” diyerek Poyraz’ı biraz olsun acılarından kurtarmaya çalıştı ama nafile. Poyraz “Seni o gün gelinlikle göreceğime kefenle görsem bu kadar canım yanmazdı,’’ dedi ve benden bir “Yuh artık Poyraz!” lafını işitti. Ya sen görmedin ama o kız zaten kefenin içindeydi, az biraz anlamaya çalış pls.

Bahri babam. Canımsın! Kime yetişeceğine, kimin peşinden koşacağına şaşırıp iğneyi yine çevresine, en son kendisine batırıp evi terk etti. Ayşegüller’e baskın yaptı, yetmedi tefeciye baskın yaptı bir adet kanlı eli alıp Despina Hanım’cığımızın yüreğini hoplattı. Bahri Babam çok ama çok haklısın. Ama sen bir yere gitme, çünkü o senin oğlun olacak Sadreddin sen olmazsan Umman ailesini ummadık hallere sürükleyecek. Git topla kendini, dön yuvana.

Ve sevgili Çınar. Bu adama karşı nedense hep bir mesafeli kaldım. Tabii ki Poyraz’ın kocalık statüsünü kağıt üstünde de olsa aldığı için biraz sınır var aramızda, ama yine de işte anlatamadığım bir şeyler seziyordum. Nitekim birazı ortaya çıktı. Zamanında aldığı alkolle gençlik başımda duman diyerek bir çocuğun ölümüne sebep olmuş, buzlar kraliçesi Nevra Hanım yine bir soğukkanlılıkla oğlunu kurtarmış. E be Çınar. Aklın nerdeydi, öldürdüğün çocuğu avukat yaptın, evlendirdin, çoluk çocuğa karıştırdın o kadar zaman geçmiş, o kadar yükü taşıyamayacağına şimdi mi karar verdin? Sonra da küçük çocuklar gibi ‘’İdare edemem anne, idare edemem,’’ deyip “Bu yükü taşıyamıyorum anne,” diye geveledin. Neyse ki günahının bedeli Küçük İsa’mızın bedeninde ödenecek. Acaba gerçekten öldün mü, o da muamma. Ama bence ölmedin, çünkü daha Ayşegül’ümüzle Poyraz’ımızı basacaksın, Poyraz’ın kim olduğunu öğreneceksin, ailenin ne işlerle meşgul olduğunu bilip öyle öleceksin. Gerçekten benim de senin için hayalim bunlar be Çınar. Belki özünde iyi bir adamsın, ama dediğim gibi bana bunu ispatlaman gerekecek, o yüzden dilerim ki ölmemişsindir.

Gelelim dizimizin sonuna. Bir Teselli Ver şarkısı o asansörün ipleri koparken benim için arka planda çalıyordu. İzlerken “Hadi Poyraz, hadi Poyraz!” derken birer birer yıkılıyordu hayaller. Benim de bildiğim Poyraz’sa Ayşegül’ü kurtaramayacağını bilse atlardı o asansöre “Sana benimle birlikte olmayı değil, sana benimle ölmeyi teklif ediyorum Ayşegül,” derdi yine bizi darmadağın ederdi. Ama işte o superman Poyraz, bir şekilde Ayşegül’ü kurtardığına eminim. Heyecan dorukta. Hep birlikte izleyip haftaya gönüllerimizde taht kuran Poyraz’ı yine ayakta alkışlayacağız. Görüşmek üzere, sevgiyle kalın.

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR