Doctor Who’da sezonun yedinci ve sekizinci bölümleri Zygonlar ekseninde geçti. Bu yazıyı da birbirini takip eden bu iki bölüm ekseninde yazacağım. Bölümler tek başlarında izlendiklerinde pek anlamlı olmuyor açıkçası. Hele hele 30 Ekim’de yayınlanan The Zygon Invasion bölümü yalnız başına çok boynu bükük bir bölümdü. Ama bizi heyecanlandıran şeyler yok muydu? Elbette vardı.
Bölüm bizi yaklaşık olarak iki sene öncesine Doctor Who’nun 50. Yıl Özel Bölümü olan The Day of the Doctor’a kadar götürerek başladı. Zaten Zygon’lu bir bölümde bu tarz bir gönderme pek de şaşırtıcı olmadı ama eski yüzleri görmek her zaman heyecan verici oluyor. O bölümde hatırlarsınız ki, 10. Doctor bir Zygon’un peşindeydi. Sonrasında Zygonların Dünya’yı ele geçirme planlarını bir şekilde engellemişlerdi. Hatta öyle ki Zygonlar ve insanların bir arada yaşayacağı bir düzeni geride bırakmışlardı. O bölümün asıl meselesi daha başkaydı aslında. Doctor’un 9. jenerasyonunun (War Doctor) bütün Dalek ve Time Lord ırkını yok ettiğine inandığı bir savaş vardı. Fakat bu gerçeklememişti!
Bu bölüme giriş yapabilmek adına geçmişe gittik. Doctor’ların üçünün birden bu sorunu nasıl çözdüğünü görmüş olduk. Fakat kâbus yeniden hortlamıştı. Geçen sezon Missy, Osgood’u öldürdüğünde içimiz parçalanmıştı resmen. Bu sezon onun geri dönüş bölümü oldu ayrıca yedinci bölüm. 50. Yıl bölümünde yine hatırlayacağınız gibi iki Osgood olmuştu. Zygon’lardan diğeri onun kılığına girmişti. Hangisi insan? Hangisi Zygon? Bilinmiyordu. Hala da bilmiyoruz gerçi. İşte onlardan biri hala hayatta.
İki Osgood sanki ikizmişçesine bize Osgood Kutusu’ndan bahsettiler. Bu kutu Dünya’da yaşayan 20 milyon Zygon’la ilgiliydi. Bir nevi barışı sağlayan etmenlerdendiler. Kardeşini kaybettikten sonra diğer Osgood kendisini yollara vurmuş anlaşılan.
Zygonlar insan kılığında değil, oldukları gibi yaşamak istemektedirler. Şunu hatırlatmakta fayda var. Zygonlar istedikleri forma girebiliyorlar. Ve insan formundayken birçoğu Zygon olduklarını hatırlamıyorlar bile. İşte bu sebeple asi Zygonlar, normalleşmek adına devrim yapmaya karar veriyorlar. Fakat bu o kadar kolay olmayacaktır.
Devam niteliği taşıyan bölümlerin ilki, üç Doctor’un yeniden görünmesi, aralara serpiştirilmiş göndermeler, Osgood’un geri dönmesi ve merak uyandırıcı final sahnesi dışında açıkçası çok da bir şey vaat etmiyor. Ancak belki de sezonun en iyi bölümlerinden birisi diyebileceğimiz sekizinci bölüme kapı açıyor.
Yedinci bölümün sonunda Clara’nın ele geçirildiğini ve bir kapsülün içerisinde olduğunu görüyoruz. Kate ise gittiği Turmezistan’da bir Zygon’un saldırısına uğruyordu. Doctor ve Osgood ise, İngiltere’ye doğru uçakla hareket halindeydiler ve Clara’nın yerine geçen, adı Bonnie olan Zygon uçağı düşürmek için roket atıyordu. Evet, böyle bir sonla bitince haliyle bölüm de tek başına bir anlam kazanmıyor.
Sezonun sekiziznci bölümü olan The Zygon Inversion, öncelikle Peter Capaldi’nin oyunculuğuyla ön plana çıktı desek yeridir. Bölümün son on beş dakikası Kara Arşiv’de geçti. Burayı da yine 50. Yıl bölümünden hatırlarsınız. Herkesin giremeyeceği, çok gizli bir yer. Ama bunun öncesinde bizi buraya getiren olaylara bakmak gerek.
Bölüm dünya adına önemli bir sorunu işaret ediyordu. BARIŞ! Evet, en acımasız, en kötü savaşlarda yer almış Doctor’dan iyi bunu kimse bilemez. Doctor, Dünya’nın savunucusu olduğunu her zaman dile getirmiştir. Çoğu zaman Dünya’yı istilaya gelen diğer ırklarla amansız mücadeleler vermiştir. Ama tek sorun bu değildir. Barış’ı sağlamak kadar onu korumakta önemli. Zygonlar oldukları gibi, insan kılığına girmeden yaşamak istemektedirler. Bunun yolu da ilk bölümde bahsi geçen Osgood Kutuları’nı ele geçirmekte yatıyor. Bu kutuların farklı işlevleri olduğunu öğreniyoruz.
Bölüm Clara’nın (Bizim Clara) uyanışıyla başlıyor. Fakat daha ilk andan bir rüyanın içerisinde olduğunu anlıyor zeki kızımız. Kendi kılığına bürünmüş Bonnie ile bağı olduğunu fark ediyor ve rüya kontrolü dediği bir şeyle uğraşıyor. Birbirlerine bağlılar. Örneğin kapsül içinde uykuda olan Clara göz kırpmayı istediğinde dışarıdaki Zygon Clara bunu yapıyor. Hem de istemsizce ve yaptığının farkında olmadan. Ve bu şekilde Doctor’a hayatta olduğunun mesajını da vermiş oluyor.