Dokuzuncu bölüm ise “iyi” diyebileceğimiz, hatta “şahane” diyebileceğimiz bir köşede duruyor. Özellikle Peter Capaldi’nin gelişinden beri beklediğimiz –beklemeyen yoktur herhalde- “I’m The Doctor,” sahnesi herkesin içinin yağlarını eritmiştir. Jamie Mathieson üst üste iki güzel bölümle Whovianların gönlünü fethetti.
Bir önceki bölümde Doctor bütün bölümü sarıp sarmalamıştı. Bütün her şeyiyle onu izledik ve Clara tam anlamıyla pasif elemandı. Bu bölüm ise işler tersine döndü. Doctor, Clara’yı yaptıkları bir yolculuk sonrası evine bırakacaktır. Fakat işler ters gitmektedir. TARDIS’in dış boyutları küçülmüştür. Doctor içeride kalıp sorunu halletmeye çalışırken, Clara’da çevreyi bir kolaçan etmek ister. Clara geri döndüğünde ise TARDIS iyice küçülmüştür. Öyle ki kapısından Doctor’un geçemeyeceği bir haldedir.
İyiliğin bununla bir alakası yok…
Bu durum işi çözmek için Clara’nın omuzlarına büyük bir yük bindirir. Aslında bölüm bu andan itibaren Clara’nın Doctor olmaya soyunmasını anlatıyor. Doctor olmanın ne demek olduğunu, nasıl olduğunu izliyoruz. Bu uğurda Clara’nın nasıl düşünmeden yalanlar söylediğini görüyoruz.
Bu durumla ilgili alt metinler önceki iki bölümde kısmen de olsa işlenmişti. Birinde Doctor ortamı terk edip zor bir karar verme sürecinde bırakmıştı onu. Diğerinde ise yalan söyletmek zorunda kalmıştı. Şimdi bunu Clara isteyerek ve bilerek yapıyor. Doctor olsa ne yapardı diye kendisine sorup, onun gibi olarak işleri çözmeye çalışıyor.
Bölümün konusu kısaca iki boyutlu yaratıkların dünyayı istilasıdır. En azından final bölümünde Doctor bunu böyle tanımlıyor. Bu yaratıkların bir şekli olmadığını söyleyeyim. Üç boyutu anlamaya, onun kılığına bürünmeye çalışıyorlar ve bu yolda insanları bir nevi öğütüyorlar. Duvarlarda var olan iki boyutlu, çizim vari insanlar aslında bu iki boyutlu yaratıkların bir ürünü. Bir nevi onları iki boyuta dönüştürüp, üç boyutu keşfetmeye çalışıyorlar.
Bu yaratıklar bir şekilde TARDIS’in gücünü emiyorlardır ve TARDIS bu yüzden an be an küçülüyordur. Nihayetinde kendisini kapatmak zorunda kalmıştır. Bir nevi savunma modu diyebiliriz buna. Doctor’un dış dünya ile bağlantısı gitmiş, hiçbir gücü olmayan TARDIS’in içerisinde sıkışıp kaldığını görürüz. Biraz öncede dediğim gibi Clara, Doctor gibi düşünmeye çalışarak bu işin üstesinden gelir.
Bu durum işi çözmek için Clara’nın omuzlarına büyük bir yük bindirir. Aslında bölüm bu andan itibaren Clara’nın Doctor olmaya soyunmasını anlatıyor. Doctor olmanın ne demek olduğunu, nasıl olduğunu izliyoruz. Bu uğurda Clara’nın nasıl düşünmeden yalanlar söylediğini görüyoruz.
Bu durumla ilgili alt metinler önceki iki bölümde kısmen de olsa işlenmişti. Birinde Doctor ortamı terk edip zor bir karar verme sürecinde bırakmıştı onu. Diğerinde ise yalan söyletmek zorunda kalmıştı. Şimdi bunu Clara isteyerek ve bilerek yapıyor. Doctor olsa ne yapardı diye kendisine sorup, onun gibi olarak işleri çözmeye çalışıyor.
Bölümün konusu kısaca iki boyutlu yaratıkların dünyayı istilasıdır. En azından final bölümünde Doctor bunu böyle tanımlıyor. Bu yaratıkların bir şekli olmadığını söyleyeyim. Üç boyutu anlamaya, onun kılığına bürünmeye çalışıyorlar ve bu yolda insanları bir nevi öğütüyorlar. Duvarlarda var olan iki boyutlu, çizim vari insanlar aslında bu iki boyutlu yaratıkların bir ürünü. Bir nevi onları iki boyuta dönüştürüp, üç boyutu keşfetmeye çalışıyorlar.
Bu yaratıklar bir şekilde TARDIS’in gücünü emiyorlardır ve TARDIS bu yüzden an be an küçülüyordur. Nihayetinde kendisini kapatmak zorunda kalmıştır. Bir nevi savunma modu diyebiliriz buna. Doctor’un dış dünya ile bağlantısı gitmiş, hiçbir gücü olmayan TARDIS’in içerisinde sıkışıp kaldığını görürüz. Biraz öncede dediğim gibi Clara, Doctor gibi düşünmeye çalışarak bu işin üstesinden gelir.
“I’m The Doctor!”
Bu iki boyutlu yaratıkların gücünü onlara karşı kullanmayı akıl eder ve bu güç TARDIS’in tekrar geri gelmesini sağlar. Ve aslında bütün sezon boyunca beklediğimiz “I’m The Doctor!”un gelmesini de sağlar. Her ne kadar heyecan verici olsa da bölümü düşünürsek, özellikle Clara’nın öne çıktığı bir bölümde olmamasını tercih ederdim.
Elbette bölüm sonunda Doctor’un Clara ile karşı karşıya gelmesi ise bambaşka şeylerin kapısını aralayacak gibi. Sanki Doctor sessizliğini bozmak istemiyor gibi. Düşünüyor ve bekliyor. O da bizim gibi Clara’da bir şeyler olduğunu düşünmeye başlıyor gibi. 11. Doctor giderken ona iyi bak ve yardım et demişti. Clara bunu bu bölümde başarıyla yaptı ama Doctor’un ummadığı bir şekilde karanlık birisine dönüştü. Her zaman zor kararları veren kişi olan Doctor bunu başkaları yapmasın diye yapıyorum dedi. Şimdi Clara’da bir nevi kendisini, o kötü yanını gördü ve aslında bir yandan da kendisi gibi olmaya çalışan Clara nezdinde belki de kendisinden nefret etti.
Bu iki boyutlu yaratıkların gücünü onlara karşı kullanmayı akıl eder ve bu güç TARDIS’in tekrar geri gelmesini sağlar. Ve aslında bütün sezon boyunca beklediğimiz “I’m The Doctor!”un gelmesini de sağlar. Her ne kadar heyecan verici olsa da bölümü düşünürsek, özellikle Clara’nın öne çıktığı bir bölümde olmamasını tercih ederdim.
Elbette bölüm sonunda Doctor’un Clara ile karşı karşıya gelmesi ise bambaşka şeylerin kapısını aralayacak gibi. Sanki Doctor sessizliğini bozmak istemiyor gibi. Düşünüyor ve bekliyor. O da bizim gibi Clara’da bir şeyler olduğunu düşünmeye başlıyor gibi. 11. Doctor giderken ona iyi bak ve yardım et demişti. Clara bunu bu bölümde başarıyla yaptı ama Doctor’un ummadığı bir şekilde karanlık birisine dönüştü. Her zaman zor kararları veren kişi olan Doctor bunu başkaları yapmasın diye yapıyorum dedi. Şimdi Clara’da bir nevi kendisini, o kötü yanını gördü ve aslında bir yandan da kendisi gibi olmaya çalışan Clara nezdinde belki de kendisinden nefret etti.
Missy’ye bir adım daha yaklaştık. Bugün keyfi yerinde!!!
Son sahnede ise Missy gizemine dair önemli bir adım atıldı. Missy’nin çıkıp “Seni çok iyi seçmişim Clara,” demesi merakı daha da arttırdı. Bu durum ciddi ciddi bizi ‘dükkandaki kadın’a götürecek gibi fakat soru basit ‘neden?’ kalan üç bölüm artı yılbaşı özel bölümüyle bu sırrın peşinde olacağız. Gelecek bölümün fragmanında buna dair ışık görülmüyor fakat yine bölüm sonu sahnesiyle beklenmedik bir şey öğrenebiliriz. İzlemeye devam…
Son sahnede ise Missy gizemine dair önemli bir adım atıldı. Missy’nin çıkıp “Seni çok iyi seçmişim Clara,” demesi merakı daha da arttırdı. Bu durum ciddi ciddi bizi ‘dükkandaki kadın’a götürecek gibi fakat soru basit ‘neden?’ kalan üç bölüm artı yılbaşı özel bölümüyle bu sırrın peşinde olacağız. Gelecek bölümün fragmanında buna dair ışık görülmüyor fakat yine bölüm sonu sahnesiyle beklenmedik bir şey öğrenebiliriz. İzlemeye devam…