The Legend of Korra hem sezonun hem de tüm serinin bence en kötü bölümüyle yayınlandı. Remembrances adlı bölüm bize geçmiş üç sezonun özetini sundu. Zaten 20 dakika süren bir dizi yapıp bunu da zaten hâlihazırda izlediğimiz bölümlerden parçalarla yapmak izleyene haksızlık ve insafsızlık.
Açıkçası bölüm hakkında yazmaya değecek pek bir şey yok. Zaten bu durumu yapımcı açıklamış. Her şey Nickelodeon’un halt yemesi. 13 bölümlük 4. Sezonun tamamına bir bölümlük bütçe ayırınca işler bu hale gelmiş. Aslında bu durum neden bir türlü tatmin olamadığımızın da cevabı oluyor.
Zaten daha önce televizyon yayını sona ermiş ve her hafta internet sitesinden yayınlanıyordu. Bir de böylesine bir rezilliğin ortaya çıkması hiç iç açıcı değil ama yapacak bir şey yok!
Adamlar yine de bu bölümde ellerinden geleni yapmışlar. Dediğim gibi geçmişte ne olmuştu onu izledik. Mako, Prens Wu’ya kendini savunabilmesi için dövüşmeyi öğretmek ister. Fakat ufacık bir dokunmada hemen sızlanmaya başlayan Wu için durum kolay olmayacaktır. Bir anda ikisini de yere çömelmiş konuşurken buluruz. Wu, “Hadi Mako’cum biraz kendinden bahset,” der ve böylece neler olmuştu hatırlarız. Burada daha çok Korra, Asami ve Mako arasındaki ilişkiye odaklanılmış.
Bolin ve Varrick ise Cumhuriyet Şehri’ne doğru, denizden yol almaktadırlar. Herkesin canı sıkkındır. Sonra Varrick sahneye çıkar ve o da bize kendi gözünden –cidden iyiydi- geçen üç sezonu anlatır. Bölümden keyif aldığım anlarda bunlar oldu. Ama zaten 20 dakikalık bir dizi için fazla zayıf ve eksik kaldığını da belirtmek gerek. Varrick kendine has üslubuyla teknedekileri etkiler. Korra’nın hikâyesini anlatır sözde, ama asıl kahraman Nuktuk’tur. Hatırlayacağınız gibi Bolin, Varrick’in filmlerinde Nuktuk adlı bir kahramanı canlandırmıştı.
Ne diyelim, oldu da bitti maşallah işte! Geriye kaldı beş bölüm. Hevesle izlemeye başladığım bu dizi de fazlasıyla bu hevesim kırıldı. Bu bölümde resmen üstüne gül dikti. Beklentim eski kahramanların da olduğu güzel dövüşlü bir finaldir artık.