Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Dedektifin laneti
Sezon: 1 Bölüm: 7

Eski ortaklar işbaşı yaptılar.

True Detective’in yedinci bölümünü geride bıraktıktan sonra başlık konusunda düşünmek zorunda kalmayacağımdan emindim. Hiç beklemeden hem Marty’nin söyledikleriyle hem gördüklerimizle anlamını çok iyi kavradığımız ‘dedektifin laneti’yle tanışmamızı sağlayan bölüm, bizi sona bir adım daha yaklaştırmayı çok iyi başardı.

Rust ve Marty’nin yaşananlardan yıllar sonra aynı masada aslında kapanmayan davayı yeniden açmasıyla bölümün tabiri caizse ‘eski günlerdeki’ gibi olacağının mesajını aldık. Her ne kadar Marty’yi yanına çekmesi tehditvari olsa da durumun Marty’nin kendiliğinden içinde olmak isteyeceği türden bir dava olduğunu daha sonra hepimiz çok iyi anladık. Bu arada Rust’ın ortalıkta bulunmadığı meşhur yılları kendiyle hesaplaşmak için Alaska’da geçirdiğini öğrendik. Ancak söylediği çok önemli bir şey vardı ki o da ‘düzeltmek’ti. Çözemediklerini anladığı cinayetler silsilesi resmen içine oturmuş olan Rust’ın ne olursa olsun doğruları ortaya çıkarmak düşüncesi sekiz yıldan aradan sonra geri dönmesinin sebebi olmuş. Bunun aksini beklemezdik zaten.
 
Steve Geraci: Tipik pis işlere karışmış, emekliliğinde göbeği salan polis.

Rust’ın herkesten sakladığı deposunu sadece Marty’yle paylaşmasıyla dava gayrıresmi olarak başlamış oldu. Rust, döndükten sonra Tuttle’ın okulunda büyümüş birinden öğrendiği gerçekleri tekrar tekrar su yüzüne çıkartıyordu: Çocuk istismarı, uyurken çekilen fotoğraflar ve fazlası… Ancak en önemlisi, bunu yapanlar arasında bulunan meşhur yüzü yaralı iri yarı adamı gördüğünü söylemesiydi. Çenesi yaralı bu adamın gezici kilisedeki kızlardan ve Rust’ın 2002’de hapishanede ölü bulunan eczacı katilinden duyduğumuz aynı adam olduğunu biliyoruz. Her yerde herkesin gördüğü bu adam olayın kilit noktası; Rust ve Marty de onu arayacaklar. Öte yandan en çok merak edilen konulardan biri olan, Rust’ın Tuttle konusunda ne yaptığının cevabı ise pek beklemediğimiz yönde çıktı. Tuttle’ın evlerine gizlice giren Rust’ın bulduklarının Tuttle’ın sonunu hazırladığını ve bunu duyanların işin içinde olduğunu öğrendik. Tuttle’ı öldürenler olduğuna göre işin içinde olan güçlerin sayısı artmış durumda. Rust’ın bulduklarına gelince Marty’nin yarısında dayanamayıp kapattığı video Tuttle ve bu inanışa sahip insanların gerçekten ne kadar cani olduklarını, devamını izlemesek dahi gün gibi gösterdi. Marie Fontenot’un kurban edilişini kaydedip saklayan Tuttle’ın yine gözü bağlı kaçırılan çocukların fotoğraflarını da kasasında saklayacak kadar vicdansız olduğunu gördük.

Rust ile işe girişen Marty’nin yıllar sonra ‘lanet’ini üzerinden attığını görmek için Maggie ile konuşmasını görmemiz gerekiyordu. Maggie’ye ettiği teşekkürün ne kadar çok anlama geldiğini tahmin etmişsinizdir umarım. Çünkü Marty’nin bunları yaşamadan akıllanacağı yoktu. Akıllandı ve bunu çocuklarından ve eşinden tamamen koparak acı bir şekilde ödedi. Yalnız ve evden işe bir hayat yaşayan Marty’nin, zaten böyle bir hayatı olan Rust’la aynı kaderi paylaşması yaşananlardan sonraki en ideal senaryonun sonucu oldu. Bu arada mesleği bırakma sebebinin en zayıf noktası olan çocuklarla ilgili feci bir vakadan kaynaklandığını öğrendiğimiz Marty, bu davanın çözülmesi için farklı bir bakış açısına sahip görünüyor. Çocuklar konusundaki hassasiyetinde çocuklarıyla zamanında doğru dürüst ilgilenememesinin çok etkili olduğunu söyleyebiliriz.
 
Bayan Dolores, defteri görür görmez Carcosa’dan başka bir şey söylemedi.

Marty’nin dedektiflik bürosunun Dora Lange davasının gayrıresmi araştırma üssü olmasıyla işin Rust’tan çok Marty’ye düşeceği belli oldu. Teşkilattan ayrılışı pek hoş olmayan Rust’ın dava dosyalarına erişmesi için Marty’den başka yardım isteyeceği kişi olmadığını biliyoruz. Marty’nin eski günlerin hatırına ziyaretinden Ledoux’lar ile ilgili bir şeyler çıksa da sonuç yine yüzü yaralı adamı işaret etti. Dewall’in kuzeni olan Jimmy’nin kuzenleriyle birlikte gördüğü bu adamın peşine düşen dedektiflerimiz Marty’nin bulduğu bir hizmetçi kadının söyledikleriyle aradıkları adama yaklaştıklarını anladılar. Sam Tuttle’ın evinde çalışan Bayan Dolores yüzü yaralı çocuğun Sam Tuttle’ın torunu olduğunu ve Childress’lardan olduğunu söyledi. Ancak Rust’ın defterindeki sembolleri göstermesinin ardından kadının Carcosa’yı tanımlaması Rust’ı bile korkuttu:

“O, zamanı tüketendir. O, kuşanmıştır. Bedensiz seslerini rüzgarını. Sevin. Ölüm son değildir. Sevinin…”

Carcosa’nın tanımını ya da ne olduğunu anlayamasak da hiç hayırlı bir şey olmayacağını Rust’ın bildiğinden hiç şüphem yok. Ölümün son olmamasının Rust’ın en büyük korkularından biri olduğunu böylece anladık.

Marty’nin dosyaları karıştırırken zamanında üstü örtülen Marie Fontenot dosyasını kapatanlar arasında Steve Geraci olduğunu bulması, onları aradıkları adama iyice yaklaştıracaktı. Dora Lange davasında özel timle birlikte hemen beliren Geraci’nin hiçbir bilgisi yokmuş gibi davranması, ondan bir şeyler öğrenmek isteyen Marty’ye başka bir yol bırakmadı ve olayı çözmek Rust’ın yöntemlerine kaldı. Marty ve Rust’ın, yaralı adama doğru yola koyulmaları ise serinin sonuna kaldı.

Büroda Marty ile Rust’ı sorgularken izlediğimiz Papania ve Gilbough’un Rust’ın anlattığı kiliseyi aramaya çıkmaları bizi başından beri burnumuzun dibinde olup da göremediğimiz adama ulaştırdı : Yüzü Yaralı Adam… Childress. Üçüncü bölümde bir eski okulun bahçesinde çimleri biçen adamın dedektiflerimizin aradığı meşhur ‘yüzü yaralı adam’ çıkması lanetin bize bulaştığını resmen yüzümüze haykırdı. Bu sahneyi izledikten hemen sonra sizin de üçüncü bölüme dönerek Rust ile konuşan adamımızı tekrar izleyeceğinizi garanti ediyorum. Dedektiflerimiz adamımıza yaklaşırken bölümü bitirdik. Bakalım ne olacağını kestiremediğim finalde bizi neler bekliyor?

Sekizinci ve son bölüm yazısında görüşmek üzere.

 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR