Şimdi anladığım kadarıyla bir tatil oyunu var ve bunu kazanan Bodrum'a iniyor. Yanlış bir format sonucu tabii ki erkekler kazandı ve naralarla kadınları utandıra utandıra tekneden Bodrum'a geçtiler. Kadın yarışmacılardan biri dedi ki, ''Alabora ekibi olarak Bodrum'a biz rezil olacağız bu akşam,'' o an karar verdim ve burada da kız tarafıyım. Neyse işte normalde erkek erkeğe hiç bir yere giremezlerdi ama işte yarışmacı torpilinden Bodrum'da takıldılar falan ama nasıl takılmak. Izbandut gibi altı erkek önce yemek yediler sonra kızlara hediye aldılar ve gecenin sonunda da bir mekana gittiler ve orada birden yanlarında başka kadınlar bitti. Yemek yedikleri yerde sürekli hesabın kaç para tutacağını düşünmeleri ve kadın yarışmacılara hediye alırken herkesin ya gönül ilişkisi olanı seçmesi ya da daha önce onlara hediye alanlara alması normal karşılanabilir ama biri de demedi ''Ben bütün kadınlara alacağım,'' (gerçi kesin 'bayanlara' derdi ama...). Sonra ise gececi günübirlikçi gibi teknelerine yol aldılar. Bir kez daha anladık ki üç erkekten fazlası beraber dışarıya çıktı mı çok korkunç oluyor. Kadın yarışmacılar da beklediler gelene kadar onları. Motor yaklaşınca da uyuyor numarası yapıyorlar. Tabii erkekler ''Geldiğimiz belli olsun haaa,'' dahiyane fikriyle yine naralarla girdiler tekneye ve ''Uyanın biz geldik!'' diye numara yapıyor olsalar da kadınları uyandırdılar; bir kere siz Stanley Kowalski değilsiniz, bu ne terbiyesizlik? Hır gür bir tek ona yakışır. Hayır bir de erkeklerle arasının kötü olduğunu iddia eden hiçbir kadın yarışmacı da gıkını çıkartmadı.
Maja, Orkun'u sevmiyorum dese de oylar onları bir araya getirdi.
Bir klasik olarak Alabora da kendisine bir tane kötü kadın yarışmacı seçmiş. Bu da Maja olmuş. Hoşuma gitti aslında; fena paçoz kavgalar dönmüyor değil ama doğal gözükmüyor yine de. Alabora'nın dizisi çekilse kesinlikle Peker Açıkalın'ın oynayacağını düşündüğüm Umut ile Maja'nın daha önceden arası bozuk galiba ki ortalıklarda bir ''kalbinin kötülüğü'' muhabbeti dönüyor. Gönül ilişkilerine daha sonra değineceğim ama 2014'te hala beline kadar dümdüz saçları olan çocuk ile Maja'nın arasında bir şey var galiba ki o araya girdi; ama Umut onu aradan çıkardı. Bir kere anladığım kadarıyla Maja'nın savunulmaya ihtiyacı yok ama madem bir işe başladın bitir; kendin için yani. Peki kavga neden çıktı? Kısır yüzünden. Kaybettikleri için çalışıp yemek yapmak zorunda olan kadın yarışmacılar, erkekler yüzerken kısır yaptılar. Yazık çok mutlu olmuşlar yaptıklarından ''Yazın böyle hafif hafif beslenilir,'' diye her biri masa kurarken aynı şeyi tekrarlıyor. Bulgurun midede şişmesini bir kenara bırakalım, yazık bayağı heveslenmişler. Sonra Celal geldi işte (sözde Turabi) ''Ben kısır yemem,'', ''Annem günlerde yapardı''. Ay nasıl en küçük kadınsal bir şeyi küçümsemeye hazır. Bir de bütün olayı biliyor ha, güzel güzel bir altın günü nasıl olur onu anlatıyor. Halbuki kızlar onun için ''Celal otuz kişiye bedel,'' diye fazladan yapmışlardı. Gerçekten içim burkuldu orada. Sonra bir de kameralar çekmiyor diye yemeye başladı, ama kayıtta olduklarını anlayınca hemen bıraktı. Git Celal, git sen Behçet'e bully'lik yapmaya devam et. Behçet de şey dedi zaten kısırı görünce: "Bu tek başına olmaz ki, yanına bir pilav yapın." Ahahaha yani iki katık diyorsun? Celal de bundan esinlendi herhalde ki, diyor: ''Bana pilav haşlayın,'' midene oturur inşallah yani ne diyeyim.
Cumartesi günü ise bir kadın-erkek kavgası değil, kadın-kadın kavgası oldu. Yeni kötü karakterimiz Maja bu sefer, Ezgi'ye sardı. Ben kaliteli bir kötülüğün önünde saygıyla eğilirim. Bunun en yakın örneği Sahra. Ama Maja'nın tırnaklarını törpülerken birden mutfakta Ezgi'nin, Maja'nın yemek için mutfağa girmesi ile ilgili söylediklerini duyunca sesini incelte incelte Ezgi'yi linç etmeye gitmesi hoşuma gitmedi. Yani bence kız öylesine söyledi, yemek gecikmesin diye. ''Yüzüme söyle, yüzüme,'' kamerayı göstererek ''Türkiye benim arkamda,'' demesi ve ''Karşımda titriyorsun,'' lafları çok abesti. Hele bir de kız hiç titremeyince daha garip oldu. Maja madalyon oyununda da annesinin dört kızının tek erkek evladıyla kavga etti. Burada Maja'nın tarafına geçtim çünkü bütün kızlar Nihal'in etrafındaydı ve gidip bir de kızı erkeklere şikayet ettiler. Lisede kız kavgası gibiydi.
Bu sarı-sarı çift ise molalarda pet bardakta ikram edilen suları kurtaramıyor. Nerede Survivor'ın sporcu şişesindeki suları.
Gönül ilişkileri ise biraz garip. Ezgi ile Savaş birlikte ama anladığım kadarıyla Savaş'ın karada da bir sevgilisi var. Şimdilik golden couple'ımız onlar. Birisini tutacaksam bu Savaş olur. Bu yüzden ben bir sevimli gördüm onları. Karadaki kız arkadaş hakkında kararsızım. Bence o olay fake. Savaş'ın kız arkadaşı tekneye gelirse güzel olur gibi ama. Bir diğer çift ya da çiftimsi ise Orkun ve Maja. Orkun aşık ama Maja aramızda öyle bir şey yok diyor. Orkun, Maja'ya deli aşık ama onun şu anki en büyük düşmanı Nihal ile güvertede bir takım şakalardan sonra Maja, Celal ile dans etti diye hayata küstü ama belli etmedi. Orkun sana acı gerçeği söyleyeyim o uzun saçlarla hayat sana zaten küs! Ama sevgili halkımız Orkun'u ve "kısırın yanına pilav yap," diyen Behçet'i korumaya aldı. Kadın yarışmacılarda ise mükemmel bir tablo ortaya çıktı. Kötülük sevdiğimiz için Maja; esas kızlık sevdiğimiz için ise Ezgi koruma altına alındı.
Oylamada Savaş daha Buket'in oyunu görmeden kendisini yazdı sanıp ortalara mı atlamadı, Nihal Maja da Umut'u yazdı diye oyunu mu yırtmadı. Buket adı çıktıkça taş kesildi ve kadınların çoğunluğu Celal'i yazdı. Savaş da sürekli ''Türk halkımız korudu,'' dedi durdu. Bence herkese bir de Savaş'a sormak istiyorum bizim 'Rus Halkımız' var mı diye.
Sonra Celal kazandı, Buket elendi. Alabora böyle az biraz kıvama gelmiş. Az Anıl İlter, az yarışma ve bol kavgalı haftalara yelken açmak çok keyifliymiş.