Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Central City’nin Öncelikler Listesi
Sezon: 1 Bölüm: 10

Hayat her zaman Nil Karaibrahimgil’in şarkılarına benzemez. “Çocuk da yaparım kariyer de” söylemesi kolay, gerçekleştirmesi zor bir eylemdir. Eninde sonunda birine öncelik vermeniz gerekir. Her zaman, her şeyi bir öncelik sırasına koymak gerekir. Oscar adayı olmuş bir sürü filmi aynı anda seyredemezsiniz. Bir nedenden dolayı birini önce izlersiniz. Hayatınız her zaman bir öncelikler sırası içerir. Tabii size bir yıldırım çarpmadıysa.

Sezon arasından dönen Flash'te Barry Allen'ın öncelik listesini izledik baştan sona. Aradan önceki son bölümde babasının ricasıyla kendi hayatına öncelik vermeye başlayan Barry'nin süper kahraman kimliğinde de aynı çatışmayı yaşaması oldukça ironik. Yıldırım çarpmadan önce Joe'nun, yıldırımdan sonraysa Harrison'ın Wells'in fikirleriyle kendi iç sesi arasındaki savaşın ortasında kalmış bir çocuk Barry. Ne yaparsa yapsın, hala çocuk. Neyse ki Flash kimliğinde işler biraz daha kolay oluyor.

Bölümün başında, Barry’nin “Benim adım Barry Allen. Dünyanın en hızlı insanı değilim,” deyişiyle savaşın ilk raundunu kaybettiğini kabullendiğini gördük. Neyse ki yanında Team Flash (Ve Psikopat Harrison Wells) olduğu için diğer raund için hazırlanmaya çoktan başlamıştı. Annesinin katilinin peşinden gitmeden önce kendini geliştirmeye çalışıyordu. Bu çaba sırasında ölümden ucu ucuna yırtması da gelecek için bir hazırlık. Harrison’ın neredeyse tekerlekli sandalyeden kalkıp yanına koşacak olması da öyle. Dr. Wells’in sırlarının açığa çıkması yakın, meşaleleri yakın.

 

Günün kötüleri Mick Rory (Heat Wave) ve çok sevdiğimiz Leonard Snart’tı (Captain Cold). Meta insan dolu bir şehirde Flash’in en güçlü düşmanının normal (ve çok zeki) bir insan olmasının garipliğini bir kenara bırakırsak Wentworth Miller’ın dev karizması yine insanı bölümün içine çekmeyi başardı. Kendi soğutucu silahının yanında yardakcısı (Kesinlikle Captain Cold seviyesinde değil) Mick Rory’e verdiği alev silahıyla onu da Heat Wave’e çeviren Snart’ın bu kez amacı doğrudan Flash’i indirmekti. Daha önce Team Flash (ve Felicity) tarafından engellendiği için şehri ele geçirmenin yolunun şehrin kahramanını yok etmekten geçtiğini biliyordu. Kendisinin olduğu gibi Mick’in de önceliklerini değiştirdi. Bu yüzden Flash’in gelmesi için tek tek tuzaklar hazırladı.

Tabii Snart’ın Barry’nin önceliklerinden haberi yoktu. Ya da Harrison’ın öncelikleri mi demeliyiz? Harrison, annesi ve babasıyla ilgili duygularını kullanarak Barry’yi inanmadığı bir şeye inandırdı. Şehirdeki kötüleri yakalamaktansa Anti Flash’in peşine düşmek daha önemliydi. Barry’i bu konuda rahatlatmak için polislere Cisco’nun icadı kalkanı bile hediye etti. Polislerin Star Lab’a güvensizliklerine rağmen kalkanı kullanmak zorunda kalmaları, adeta denize düşen yılana sarılır örneği. Cisco’nun eline silah (sahte ya da gerçek) aldığındaki tavırlarıysa her seferinde “Şeytan doldurur indir onu!” diye bağırasımızı getiriiyor. Silah buz silahı da olsa şeytan doldurur Cisco dikkat.

Caitlin’in önceliği de elbette Ronnie’yi bulmak ama işlerin pek yolunda gittiği söylenemez. Ronnie onu sürekli uzaklaştırırken Firestorm diyerek başına gelenlerin şifresini de vermiş. Anlaşılan o da mecbur olmasına karşın yalnız kalmak istemiyor, zaten kim ister ki? Profesör Martin Stein’ın araştırmasının peşinden koştukça sadece kafalar daha çok karışıyor. Hem onun hem bizim kafalarımız. Anti Flash bir yana Ronnie’nin durumunun tam olarak ne olduğunu öğrenmeyi de heyecanla bekliyorum ben.

Harrison’ın önceliği, Flash Projesi olsa ve onun için kalan herkesi yok edebilecek potansiyeli olsa da sınırları var elbette. Cisco’nun Captain Cold’a karşı kullanılmak üzere ürettiği kalkanlar Heat Wave’e karşı etkisiz olup bir de üzerine Snart’ın Flash’e yem olarak Caitlin’i kaçırmasıyla o da Barry’e karşı çıkamadı. Barry sonunda ikilinin karşısına çıktı. Bu sırada kulaklıktan ona yardım eden kişi Harrison sayesinde doğru formülle iki silahı birbirine karşı etkisiz kılıp ikiliyi yenmeyi başardı. Tabii hayatını tehlikeye atarak onu kurtaran Eddie de karnesine artıları yazmaya devam ediyor. Esas kızla esas oğlanın aşkı elbet gerçekleşecektir ancak şu Eddie’yi bırakıp da Barry’le birlikte olacak bir Iris sadece salak olduğunu kanıtlar. Yani şimdikinden bile daha salak olduğunu.

Caitlin, Ronnie’nin peşinden koşuyor. Bir yandan da Barry’ye Iris’le ilgili tavsiyeler veriyor. Bunları izlerken Barry ve Caitlin’in sonunda birbirlerine vurulacağını düşünüyor insan ama bir de Cisco var. Onun da tüm önceliği Caitlin’in iyiliği. Arrow’un ikinci sezonunda Starling City’e gelirken de beraberlerdi, Ronnie’yi ararken de. Caitlin’i kurtarmaya giden kişi de Flash değil, Cisco oldu. Tabii kurtaracağım derken tuzağa yakalanıp neredeyse Caitlin’in parçalanmasına neden oluyordu ama Joe gibi polisler bu yüzden varlar zaten. Onlar gerçek kahramanlarımız.

 

Barry’nin öncelikleri var ama Flash her işe yetişecek hızda olduğundan buna ihtiyacı yok.  Hem Anti Flash için antrenmanlarına devam ediyor hem de şehri kötülerden korumaya devam ediyor. Zaten bölümün sonunda kaçmayı başaran Cold&Heat ikilisiyle uğraşmaya devam etmesi gerekiyor. Barry’ninse Joe’nun yanına geri taşınınca, Iris’le hatıralarının olduğu evde kafayı yememesi gerekiyor. Iris hala onun en yakın arkadaşı olma derdinde, çanta hediye etmeler falan. Hem de her şeyi bilirken. Neyse, Iris’e sinirlenmektense Flash'in yeni bölümünün tadını çıkarmayı tercih edeceğim. Bir de gelecek hafta yeni bir bölümü daha olduğunun tabii. Tekrardan ekranlarımıza hoşgeldin Flash!

 

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR