Kontrol edilemeyecek şekilde ar damarı çatlamış olan Beren, sonunda adını öğrenebildiğim o yalancı çocukla kırıştırmak için Eylül’e karşı resmen harp verdi. Eylül ve Beren yaş hesaplaması yaparken o kadar tatlıydılar ki anlatamam. Eylül’ün o Mert’e aşık olan salak kızı sürekli bozması da izlettiriyor kendini. Bir de kıskandı Mert’i ama nafile. Mert ikinize de kalmaz artık. Alfie’si eve geri döndü bu bölüm. General Giray (sonunda adını öğrenebildiğim o yalancı çocuk), Yaman’ı görüp kaçınca Eylül’ün Mert kaçırdı sanıp etkilenmesi, orada Beren ile Yaman kavga ederken iki dakikada bunları konuşmaları istediğimiz, sevdiğimiz o absürd tadı verdi bana. Çok korkuyordum hırsızlıklar, hastalıklar, evlilik teklifleri derken MedCezir’in bir Kınalı Kar’a(bu arada bilinçaltı mı bilmiyorum ama tamamen doğaçlama gelişti: Eylül’ün üvey annesi Gamze, Kınalı Kar’daki Özlem Conker’in kötü kardeşi) dönüşmesinden ama yanılmışım. Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu durum komedisindeki güçlerini iyi kullanıyorlar MedCezir’de.
Tabii ki de en harikalıklar Orkunstar cephesinde gerçekleşiyor. Geçen bölüm Selim ve ailesine gerçekleri anlatırken o kadar yalancıydı ki anlatamam. O ağlayan küçük kız tripleri kalbimize altın yaldızlarla yazıldı. Orkunstar için daha önce ‘pure evil’ demiştim ancak Orkun ‘pure crazy’miş. ‘Pure evil’ olan babasıymış. Oğluna işkenceler yapıyor galiba evde. Adam kötülük yaparken nasıl yüzünde güller açtı. Orkun’un annesi de galiba Aslı Aydıntaşbaş. Orkunstar’ın altın saçlarını düzelte düzelte Mira’ya evlilik teklifi ettiğini ailesine anlatırkenki o histerikliği Metin Akdülger’in oyunculuğunu özetledi aslında bize: Golden Tiara. Söz Orkunstar’dan açılmışken en çok merak edilen şeyi sormak istiyorum: Zengin gençlerimizin o pis rock barda ne işi var? Pis Yedili mi bunlar? Ama orada da Orkun’un rock bara uygun giyinip geldiğini gördük. Bir sonraki adım entrikanın konseptine göre giyinmek. Orkunstar’a tek yakıştıramadığım şey Yaman’ın çalıştığı yere gidip küçük gıcıklıklar yapmış olması. Yoksa üzerinde oldukça düşünülmüş bir karakter. Squash sahnesi adeta bir Elie Saab gelinliği gibiydi. Selim’in de niyeti iyice belli oldu. Çocuğu sıkıştırmak için yarı çıplak squash oynadığı anı bulup seçmiş. Yaman’a da eve gel derken ağlayacaktı neredeyse. Bir de şimdi adı Reyhan mıdır nedir; dizilerde en gıcık olduğum kadın tipi olan, sonradan gelen, böyle iş aşkıyla yanıyor gibi gözüken ama sinsilikle evlilik kurumunun en büyük düşmanı olan kadınlardan biri geldi. Asmalı Konak’taki Ayşe Melek ‘type’ yani. Tez zamanda şutlanır umarım o paçoz. Dünyanın en asil insanıyla evli olan Selim, umarım bir aptallık yaparsın da zarafet timsalimiz Endersenden kurtulur.
Selim’in sinsilikleri bu kadarla da kalmıyor tabii ki. İbrim ibrim gidip yetiştirdi Orkunstar’ın suçunu Faruk ile Sude’ye. Ama hızır Asım Şekip Kaya hemen yetişti ve kurtardı Lady Gagasuratlımı. Hele hele Asım Şekip Kaya’nın Yaman’a sınav hakkını kendisinin verdiğini söylediği sahneyi izlerken yükseldim bir dik durmalara falan başladım. Asım Şekip Kaya çok fena VIP etkisi yapıyor insanda. Yaman da herkese ters cevap vere vere bir hal oldu. Mesela ben o sınavı yapan adam olsaydım o kadar afrayı tafrayı yedikten sonra o sınav kağıdını yırtardım.
Yaman ile Mira’nın slow motion kavuşması ise Şeker Kız Candy ile Terry’nin sarılmalarını hatırlattı bana. Ne yalan söyleyeyim bir hoşuma gitti. Finalde ise Hale’nin ne kadar cesur olduğu gerçeğini atlamadan (eline çok gül dikeni batan gördüm ama cd kırığı batan görmemiştim) Giray’a eğer zengin olmak istiyorsa daha önce insan içine çıkmamış, iki ortam görünce cinnete bağlayan adamları yanında dolaştırmamasını tavsiye ediyorum. Ama çok şükür bu olay da Orkunstar’a yarayacak, yine aklanacak prenses. Öyle meraklı meraklı, geze geze silahlı kavga izlersen böyle olur. Ama biz seni olduğun gibi seviyoruz Orkuncuk. Nasıl doğmuşsan öyle.
Bölümden en çok aklımda kalan ise kesinlikle Sude’nin Behlül Suit’ten yani ABD’den dönünce üzerinde olan pelerini. Sude’yi kötü giydirdiklerini düşünüyordum ama o pelerine aşık oldum. MedCezir çok hızlısın ya, lütfen yavaşlamadan böyle devam et.