Dördüncü bölüm notları şöyle:

* Ne aşk ama. Ah Ateş, vah Ateş… Yaktın kızı.  İstanbul’a gidiyor ama kimsecikler anlamıyor.

* Mert gizli komik… Panpa hala kullanılıyor mu ya?

* Müdür bey komik değil! O araba ne? Japon balıklarını bu denli aşkla besleyen insan gördük mü? Sanmam..

* Ateş macera adamı.. Da şu ‘nerdeyim ben’ bakışlarından bir kurtulsa, bir ortama ayak uydursa artık?

* Cenk pek tatlı.. Kahramanımsı bir şey. Bavulunu tek koluyla denize fırlatma sahnesi alkışı hak eden cinsten. Su onu affedecek besbelli.. Ortam hazırlanıyor!

* Gözde iyice psikopatlaştı. Asla anlayamayacağım bir özgüven bu. Evren’i hiç tanımamış besbelli, ağlayıp ayaklarına kapanmasını bekliyor... Ah canım!

* Yıldız hala sıkıcısın.. İnsan dehşete düşüyor.. Varsa yoksa hastanedeki çocuklar!

* Faryalı’nın kötü fena saçlı sevgilisinin atarlanması muazzam. Kardeş ne kızıyorsun?! Hayır bu kadar kızıyorsun, yersiz atarlanıyorsun, peki utanmıyor musun? Hayır biz izlerken utanıyoruz da .. Bir rahat olsan? Sonra bir erkeğin futbol yorumlarını izlerken rahat bırakılması gerektiğini hala öğrenememişsen ben sana ne diyeiim bre akılsız?! Ha bir de üstüne “Biz en son ne zaman seviştik” suali? Hem de Faryalı gibi adama? Besbelli canına susamış! Zaten saçları da pek fena!

* Evren Bey’imiz yüzsüzlükte dorukta! Zirvelerden inmiyor! Cahit’e iş adamı kumaşı yok dedi.. Evet evet dedi.. Adam batmış, var yok gitmiş. Dediği lafa gel! Bu adamın borcu ödenmedi mi? Bir şey mi kaçırdık? Neden hala oteli satmak derdi?! Psikopat mı? (Editör notu: Psikopat ayrı, ama esas derdi Faryalı’yı silmek ve Yıldız’la bir araya gelme ihtimallerini tamamen yok etmek.)

* Cenk’in Evren Bey’i görüp saklandığı sahneyse ayrı güzeldi! En azından birileri ciddiye alıyor Evren Bey’imizi! Fakat ne Cenkmiş? Ama yani kapış kapış! Ateşli Rana! Küpeler etkiliyor sanırım kızları!

* Uzay’a gelmek istemiyorum. Pure evil kardeşimiz. İnsanın asabını bozan cinsten! Kötü tohum diye bir şey var elbet, bakınız Uzay! Alara Bodrum’da diye koşa koşa Cahit Bey’e gidişi çok yersiz oldu diyeceğim ama yaptığı her şey yersiz zaten adamın. Kötülüğü gözlerinden taşmış, fışkırmış yüzüne vurmuş .

* Kelebek aşkından delirecek besbelli. Aslı’ya da içim parçalanıyor. O kurabiye sahnesi! Küçük küçük, tatlı tatlı flörtler! Hayır, kız aşık… Ayıptır be! Ne odun adamsın Ateş! Alara’nın giriş ise beş yıldızlı. Alara ve Aslı’nın birbirlerine bakışı 10 üzerinden 20! Şu hayatta kadının kadına yapamayacağı şey yoktur! Ben söyleyeyim de şurada dursun!  

* Aslı açmış avuçlarını, dua ediyor adeta! Kelebek yarışlara katılacak, Ateş Prens’i geçecek diye.. Olur mu acaba? Neden olmasın? Fakat Ateş’in Aslı’yı kokladığı sahne, Uzay’ın da onları izleyip “Ohh, çek içine, oh oh”ladığı sahneye 10 yüz milyon bin puan! Ama Aslı düşündüğüm gibi pısıp köşesine sinmedi. Koçum Aslı. Aşık olduğu adam için harekete geçecek gibi duruyor. Alara’ya ‘az ye, şişko olma’ uyarısı takdire şayandı! Kaşındın Alar! Sen makarnanı ye kuzum.

* Tüm yollar Su’ya çıkar Kelebekca! Sen misin Bodrum sıcağında akşam akşam koşuya çıkan… O koşu seni yüreğinin götürdüğü yere götürmüş. Heyt! Bu hırsla sen Ateş’i de geçersin Uzay’a da çıkarsın evet! Su, yüzmeden önce verdiğin o tatlı mesajla Kelebek yarışı kazanabilir mi hiç kuzum ?

* Kelebek ve Aslı beraberce bir akşam rakı balık yapsalar, bir dertleşseler ne güzel olacak mesela? İçi parçalanıyor insanın izledikçe! Kelebek tartışmasız dizinin ‘doer’ı . Ne iş versen yapıyor; kafile gelmez, Kelebeği ara çarşı Pazar koşsun, Alara’nın saklanacak yere ihtiyacı var, koşun Kelebeğe o halleder.

* Hepi topu 15 kişinin yarışları izlediği salonda Alara’nın tanınmamak için şapka ve gözlük takıp frigo satıcısına dönüşmesini es geçmek istiyorum.  Bu da oldu. Evet oldu sayın seyirciler!

* En şahanesini en sona bıraktım;  Yıldız benden sana tavsiye: Aklını başına al! Bin senedir beraber olduğun kocanı hala mı tanımadın? Türlü kötülüğün altında bu adamdan başka bir şey araman epey trajik. Beyin bedava. Ayrıca atarlanman bile orta ayar! Kendini kaybet diye bekliyoruz sülalece … Yani bir yüksel, bir heyecan olsun! Kaşları çatmakla olmuyor be güzelim! Son derece sıkıldık. Artık valla içimiz şişti .

* Ah Faryalı, canım Faryalı. Dizideki tek aklı selim sahibi insan sensin. Seni de kötü yola sokacaklar diye korkuyorum. Zira bunca kötülük karşısında iyi kalmak zor be!

* Gözde hala beni fazlasıyla korkutuyor! Haftaya Faryalı ve Yıldız’ın ilk yakınlaşmasına tanık oluruz artık  gibime geliyor.. Ama asıl Aslı ve Ateş’i bekliyorum heyecanla .. İzleyelim görelim panpalar!